Başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere helikopter kazası dahil şehit haberleri ve Amerika'nın yeni liderinin neden bizi aramadığını dert ettiğimiz şu sıkıntılı günlerde sıktığımız dişlerimizin dökülmesi gibi kafayı sıyırmamak adına, kullandığımız aracın frenine basa basa sıyırtmamaya çalıştığımız kafayı yememek adına kendimizi doktora, psikoloğa, aracımızı ise tamirciye atarak balatayı sıyırdığımızı anlıyoruz.

Gerçi halen inanmadığım, tüm dünyanın ekonomik ve psikolojik olarak batmasından sonra gecikmeli de olsa beni anlayıp alelacele sıkıyönetimlerdeki gibi saçma yasakları gevşettik deyip sıyrılan balataları nasıl, hangi imkanlarla onartıp yaptıracağımızı da düşünmezler.

Toplumun büyük kesiminin balatalarını sıyırttığı ülkede yaşanan sosyo-ekonomik sorunların nasıl sonuç vereceğini gözlemlerken bu sorunun aşılması için erken bir seçim mi yoksa Rusya 'dan aldığımız F-400'lerin bizi küstürdüğü okyanus ötesinden çalacak olan telefon mu kurtaracak bilmem ama balataların yanında aracımızın sağ lastiğinin salıncağının da bozulduğunu söyleyen ve masrafın arttığını ima eden usta ve çırağının" sallanıyoruz abi ne yapalım, biz de bilemiyoruz" demelerinden bir kez daha anlıyorum ki bir ben ve arabam değil herkes balatayı sıyırmış adeta...