Öncelikle meslektaşım, abim, Kocaeli Bakış adlı gazetesinde yazılarımın da yayınlandığı, Yüksel Ercan'ın, yasaklı bir pazar günü torunlarımla vakit geçirirken bana attığı mesajı düşünerek, anlam vererek ve birazda olsun kendi yaşadıklarımıza benzeterek okuyalım ve azda olsa gülümseyelim.
Cuma vakti Bektaşi’nin dükkanı kapalıymış.
Bir adam alışveriş için gelmiş
bakmış ki dükkan kapalı
komşuya sormuş
-Dükkân sahibi nerede?
-Cuma’ya gitti demiş

O sıra Bektaşi köşeden dönünce
konuşulanı duymuş
-He atmadığınız iftira bi o kaldıydı demiş..
Bu fıkrayı ve birçoğumuzun yaşadığı gerçeği okuduğumda gülümseyip, gelen mesaja yazdığım cevaba, Yüksel abi gibi, sizin de gülümserken düşünmenizi umuyorum...
Evet zaman zaman sıkıştığımda, gidip kafa kafaya verip, dertleştiğim 83 yaşındaki Atilla amcanın, birçoğuna bizzat şahit olduğu yaşadıklarımı dinleyip, moral olarak bana anlattığı Bektaşi meselesine benzer.  O gerçekte yaşanmış hikaye ve meslektaşım Yüksel abiye cevaben yazdığım mesaj ise şöyle;
Hollanda'da yıllarca çalışan ve “Güçlü Lobi” diyerek, benim gibi mücadele edip, o dönemdeki Türkleri bir arada tutmaya çalışan Attila amcam, benim bu yöne çabalarımı izlerken halime acıyıp anlattığı bir şeyi aklıma getirdin.

Oda bugün bana yapılanlara benzer birçok alçaklığa, namussuzluğa, iftiraya ve adilikle de mücadele eden Atilla amca, bir gün bir toplantıda çıkıp demiş ki 'Ey hemşerim, size teşekkür ediyorum, ki bu teşekkürüm neden biliyor musunuz? Diyeyim, sizler beni anlamadınız, çabalarımla Hollanda gibi yerde az çok tutunduğunuzu da... Ve tek amacıma, sizin burada adam olmanız çabama için birçok kulp taktınız, demediğinizi de bırakmadınız. Ama yine de teşekkür ediyorum. Çünkü her şerefsizliği, çamuru attınız, tek bir şey diyemediniz. Oda hepiniz ibne olduğunuz için olacak ki “Ula Atilla'da ibnedir” diyemediniz...
Anlayanın anlaması, üzerine çekeninde çekmesi umuduyla güzel ve hala inanmadığım ve gribal basit bir vaka olduğuna hala inandığım pandemisiz, yasaksız ve ekonomisi iyiye giden bir ülke, bir hafta, iftirasız bir gün, bir yaşam umuduyla saygılarımla..