Geçenlerde yaşadığım iki hadise, ister istemez bu haftaki yazımın konusunu belirledi. Başımdan geçen hadiseleri anlatmadan önce, internette dolaşan şu hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum:

Bir kadın taksiye binmiş ve hava alanına gitmek istediğini söylemişti. Sağ şeritte yol alırlarken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önlerine çıktı. Ticari taksinin şoförü bu siyah arabaya çarpmamak için sert şekilde frene bastı, taksi kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan kıl payı farkla kurtuldu. Siyah arabanın sürücüsü, yaptığı yetmiyormuş gibi, bir de ukelaca camdan başını çıkarıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.

Ticari taksinin şoförü ise gayet sakin ve içten bir şekilde ona gülümseyerek el salladı.

Kadın müşteri bütün bu olanların şokunu yaşarken, en çok da bindiği taksinin şoförünün tavrı onu çok şaşırtmıştı. Sonunda dayanamayıp sordu:

“Neden böyle davrandınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti.”

Taksi şoförü gülümsemeye devam ederek, “Çöp Kamyonu Kanunu” dedi.

Kadın birşey anlamamıştı ve “Çöp Kamyonu Kanunu mu?” diye şoföre sordu.

Şoför açıkladı:

“Pek çok insan, çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşırlar, kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktirirler, dolduklarında ise pisliklerini boşaltacakları kişilere ihtiyaç duyarlar. Bu kişiler bazen ben, bazen siz bazen de bir başkası olabilir. Sakın ola ki böylelerinin pisliklerini üstünüze almayın. Onlara sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin.

Sakın onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.”

İşte tıpkı bu hikayede olduğu gibi, bu sene kurban bayramı tatili için gittiğim Çine'de, çöplerini bana boşaltmak isteyen iki "Çöp Kamyonu"na denk geldim.

İlk çöp kamyonuna, tatlı su doldurmak için gittiğim bir belediye çeşmesinde rastladım. Bu çöp kamyonu insan, eşimle birlikte ve güneşin kavurucu sıcağı altında su doldurma sırasında beklerken yaklaştı. Sıranın bize gelmesine daha 4-5 bidon varken, aniden ortaya çıkan bir bayan, selamsız sabahsız bir şekilde ve hiçbir mazeret belirtmeden bidonlarını en ön sıraya koydu. Ben ve orada bulunanlar söz konusu bayanın bu davranışına şaşırmış ve pek de anlam verememiştik.

Kadının lakayt ve pişkin tavırlarını görünce dayanamayıp, "Hanımefendi sıra var, sanırım görmediniz" diye kibarca kendisini uyardım. Bayan, sanki beni duymamış gibi davranarak hiç tepki vermedi. Tekrar uyarınca da, "Ben sizden önce geldim, önce ben dolduracağım, sıranızı bekleyin" gibi garip bir cevap verdi.

Orda bulunanlar onun yalan söylediğini ve kendisinin yeni geldiğini söylediklerinde ise, "Üstüme gelmeyin, terbiyessizlik etmeyin sizi fena yaparım, siz beni ne sanıyorsunuz, polis çağırırım" gibi laflarla sesini yükseltmeye başladı. Anlaşılan oydu ki, kadın olay çıkarmak ve bir şekilde içinde biriken pisliği oradakilere boşaltmak üzere kendini hazırlayarak çeşmeye gelmişti; tıpkı, içi pislik dolu bir çöp kamyonunun çöpünü boşaltacak yer araması gibi...

Diğer çöp kamyonuna ise, bacanağımın rahmetli anne-babası için evinin önünde düzenlediği köfte hayrı sırasında rastladım. Davetli olduğumuz için gittiğimiz bu hayırda, kurulan mangalda pişirilen köfteler yoldan geçenlere ekmek arasında servis ediliyordu. Herkes huzurlu bir şekilde işin bir ucundan tutarken, aniden karşıdaki apartmanın penceresinden bir çöp kamyonun sesi duyuldu. Bırakın bir bayanı, bir insana bile yakışmayacak hakaret dolu sözlerle bağıran bu çöp kamyonuna göre; neymiş efendim, orada mangal partisi yapılıyornuş, ses çıkarılıyormuş, oyunlar oynanıyormuş vs. Söz konusu bayan, utanmasa pencereden atlayacak kadar öfkeli ve kin doluydu. Orada bulunan herkesin moralinin bozulmasına rağmen, kimse ağzını açıp tek söz söylemedi bu zavallı bayana.

Çünkü, belli ki o da bir çöp kamyonuydu ve çöpünü boşaltacak yer arıyordu, fakat kimse buna müsade etmedi. Çünkü, edepsizle edepsiz olmak aklı selim insanlara yakışmazdı...

Ne demiş Hz. Mevlana Hazretleri;

Edep bir tac imiş Nur-u Hüda’dan

Giy ol tacı, emin ol her beladan...

Sevgili Dostlarım,

Hikayesi ile beraber iki örneğini verdiğim çöp kamyonu misali insanlardan toplumumuz içerisinde o kadar çok var ki, ne kadar kaçarsanız kaçın, bazen kurtulmanız mümkün olmayabiliyor. Bu insanlardan kurtulmanın en kolay yolu, onları görmezden gelerek yok saymaktır. Fakat böylelerinin kendilerinden kurtulsanız bile, onların pis kokularından asla kurtulamayacağınızı da bilmelisiniz. Tıpkı, sokağınızdan geçen çöp kamyonlarının yaydığı pis kokulardan kaçışınızın mümkün olmayacağı gibi...

Muhakkak ki ahlaklı ve başarılı insanlar, çöp kamyonu misali insanların günlerini mahvetmelerine ve onların kendilerini ele geçirmelerine asla izin vermezler. Böyleleri için takınılacak en doğru tavır, onları yok sayarak bir an evvel ıslah olmaları için çokça dua etmektir...

Esen Kalın...