Bütün dünya ile birlikte bizi de önce endişe sonrada derin korkular içerisinde bırakan Koraonavirüs salgını tüm ülkeleri adete teyakkuz durumuna geçirmiş durumda, Teknolojide ileriye gitmiş olsun teknoloji ile ilgisi olsun olmasın var olan tüm ülkeler bir an önce bu salgından kurtulmanın yollarını arıyorlar.

Türkiye baş gösteren Koronavirüs salgınının asla şakaya gelir bir tarafının olmadığını görünce bugüne kadar  artık gelenekselleşen ve değişmesi de son derece zor olan alışkanlıklarımızı da “can sağlığımız” açısından bir bir değiştirmek zorunda kalıyorlar.

En başta 65 yaş ve üstü insanların dışarıya çıkmaması adına ilk önceleri rica yollu mesajların verilmesine rağmen bizim vatandaşlarımızın bu tür ricalara kulak asmadıkları görülünce mecburen yasaklar devreye girmeye başladı.

Yöneticilerin “Evde kalın, elinizi sabunlu su ile yıkayın, dışarıya çıkmayın gerisini biz hallederiz” şeklindeki son derece  basit talimatları yerine getirilse aslında çözüm daha da kolaylaşacak ancak belirttiğimiz gibi alışkanlıklar kolay kolay değiştirilemiyor.

Biz oldum olası “Asker Uğurlama törenlerinin” artık çığırından çıktığını tüm kent sakinlerini rahatsız eden gürültülerin bu uğurlama törenler sırasında çıktığını, uğurlama törenlerinde silahlar ile ateş açılması sonucu durduk yerde bir çok vatandaşımızın yaralandığını hayatını kaybettiğini görüyor ve yöneticilerimizin bir an önce önlem alınmasını talep ediyorduk.

Yaz mevsiminin başlaması ile birlikte tüm vatandaşlarımızın hizmetinde olması beklenilen sahillerimiz bir anda mangalcıların istilasına uğruyor, binlerce mangalın çıkardığı duman güzelim sahillerimizi bir anda toz-duman bir hale getiriyor ancak konu ile ilgili şikayetler sonuçsuz kalıyordu.

Anlatmaya çalıştığımız ve insan hayatını zor sokan daha bir sürü olumsuzluk ile ilgili yöneticilerin yıllar yılı almaya çalıştığı önlemler dikkat edilirse bir türlü hayata geçirilemiyordu.

Yolda yürürken balgam çıkaranlar, insanın yüzüne yüzüne hapşıranlar, bol bol akan suya rağmen elini yüzünü yıkamayanlar, Toplu halde kılınan namazlara son derece kirli elbiseler ile namaza öncesi yenilen soğan-sarımsak kokusu ile cemaati perişan edenlerden çektiğimiz Allah biliyor.

Artık anlaşıldı ki Korona dahil pek çok salgının beslendiği alanlar temizlikten, hijyenden uzak bölgelerdir, Yol haritasını “Temizlik imandan gelire” göre belirleyen ancak temizlikten olabildiğince uzak duran insanlarda bu vesile ile yeni bir yola doğru girmiş durumdalar.

Koronavirüs salgınına ne zaman çare bulunacağı, İnsanlığın bu salgından ne zaman kurtulacağı henüz belli değil, Ancak bizim gördüğümüz bu aşamadan sonra insanımızın Koronavirüs vesilesi ile edindiği alışkanlılarını ömürlerinin sonuna kadar değiştirmeyecekleridir.

Bundan sonra pek önemsemediğimiz “Ambalaj” artık olmazsa olmazlarımızın başında gelecektir, Lokantalarda yemek yiyenler ekmeğe-suya daha fazla dikkat edeceklerdir, gidecekleri mekanlardaki hijyen durumuna her zamankinden çok daha önem verecekler, kalabalık yerlerden olabildiğince uzak kalmaya çaba göstereceklerdir.

Kurtarmaya çalıştığımız kendi hayatımız, Koranavirüs salgını geçtikten sonra şu andaki kazanımlarımızdan vazgeçilmemesi Virüs salgını dolayısı ile konulan yasakların devam ettirilmesi, Kolluk kuvvetlerinin insan sağlığı ile ilgili kontrollerinden asla taviz vermemesi bizim bundan sonraki salgınlara karşı daha hazırlıklı olmamızı sağlayacaktır.

Koronavirüs salgınından gerekli dersleri çıkarmanın ve çıkan dersleri günlük hayatımızda uygulamanın hem kendimizi hem de çevremizi rahat ettireceğini kabul ettiğimiz anda gerçek manada ileri toplum haline gelmiş olacağız.

Önce temizlik sonra temizlik en sonunda yine temizlik.