31 mart tarihinde yapılan yerel seçim sonrası Türkiye’de taşların yerine oturacağı en azından 5 yıllık süre içerisinde yeni bir genel seçim süreci yaşanmayacağından seçimi kazanan belediye başkanlarının kendisine ayrılan zaman zarfında beldelerinde yaşayan seçmene  hizmet edileceği düşünülmüştü.

Ancak 31 Mart tarihinde yapılan seçimde iktidarda bulunan AK Partinin elindeki çok sayıda belediye ile birlikte İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığının da Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu tarafından kazanılması sonrasında siyaset bu zamana kadar hiç olmadık şekilde gerilmeye başladı.

AK Partinin itirazı sonrası 23 Haziran tarihine ertelenen İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığını Ekrem İmamoğlu’nun bu sefer hiç beklenmeyen bir şekilde 800 bin oy farkla kazanması Türk siyasetini o gün bu gündür bambaşka noktalara taşımış oldu.

Dikkat edin 23 Hazirandan sonra İstanbul büyükşehir belediyesi üzerinden başlatılan ve dozu her geçen gün artan tartışmalar bir türlü sona ermedi, bu gidişle de tartışmaların biteceği yok diye düşünülürken  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın , 31 Mart yerel seçimleriyle yönetime gelen 30 büyükşehir belediye başkanlarını Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne davet ettiği haberi herkes gibi bizi de derinden sevindirdi.

Kabul etmek gerekiyor ki yukarıda da belirttiğimiz gibi Türkiye 31 Mart tarihindeki yerel seçim sonrası alabildiğince gerildi, Seçimin üzerinden fazla bir zaman geçmemesi ister istemez beraberinde hiç bir işe yaramayan tartışmaları da getiriyor ve işin kötü tarafı bu tartışmalarında sonlanacağı mümkün değil.

Böylesi gergin bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 30 büyükşehir belediye başkanını toplantıya çağırması var olan sertliğin giderilmesi adına son derece önemlidir, Toplantı sırasında Cumhur İttifakına ve Millet ittifakına mensup belediye başkanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte verecekleri fotoğraf var olan sert ikliminde olabildiğince yumuşamasına vesile olacaktır.

Cumhur İttifakına mensup  belediye başkanlarının zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir sorunları ve sıkıntıları da yok, böylesi bir süreçte işin doğrusu biz Millet İttifakına mensup belediye başkanlarının da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı üzecek bir söylem ve eylemde bulunabileceklerine asla ihtimal vermiyoruz.

Hepimiz biliyoruz ki Genel iktidarın görevi başkadır, yerel iktidarın görevi başkadır, bu çerçeve içerisinde 31 Mart tarihinde yapılan yerel seçimde  seçimi kazanarak koltuklarına oturan belediye başkanlarının da temel görevi beldelerinde yaşayan vatandaşların rahatını sağlayacak hizmetlere imza atmalarıdır.

Bu açıdan bir kez daha tekrarlıyoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Mart tarihinde  nüfusun çok büyük bir çoğunluğunun kümelendiği 30 Büyükşehir belediye başkanını toplantıya çağırması ve o toplantıda verilecek fotoğraf bundan sonraki iç siyasetin nasıl cereyan edeceği ile ilgili çok önemli ip uçları verecektir.

Hepimiz biliyoruz ki İstanbul’da başlayan çok sayıda proje otomatikman Kocaeli ve Sakarya illerimizi de kapsıyor, İstanbul büyükşehir belediyesi CHP’de, Kocaeli ve Sakarya Büyükşehir belediye başkanlıkları ise AK Partide, Şimdi bu 3 ilimizi de kapsayan bir projede belediye başkanlarının bir araya gelememesinin faturası da sadece ve sadece vatandaşa çıkacağından  bu üç büyükşehir belediye başkanının da bir arada olmasından başka bir çıkar yol tabi ki yoktur.

Türk milletinin artık her zamankinden daha fazla huzura ihtiyacı var, Ülkemizi sarıp sarmalayan ekonomik kriz yüzünden vatandaş zaten olağanüstü  sorunlar yaşıyor, en azından siyasetçilerin bir arada olmaları , kavga etmemeleri ve tek düşüncelerinin vatandaşımızın refahı noktasında olması göreceksiniz aşılamaz denilen pek çok sorunu çözüme ulaştıracaktır.

Çarşamba günü yapılacak olan toplantıyı bu açıdan biz çok önemsiyoruz, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atılan bu güzel adıma büyükşehir belediye başkanlarının da aynı güzellik ve samimiyetle cevap vermeleri bizi önümüzdeki günlerde bizim için çok daha güzel kapıların açılmasına vesile olabilir.

Beklediğimiz tek hareket: SAMİMİYET..