‘Kentleşme ve Mutlu Şehirler’in ele alındığı Kartepe Zirvesi-2019 tüm hızıyla sürüyor. Kartepe ilçesinde düzenlenen Zirve’de ‘Sportif Şehir’ konusuyla Beril Dedeoğlu Salonu’nda oturum düzenlendi. Oturumun moderatörlüğünü Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nevzat Mirzeoğlu üstlenirken konuşmacılar Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Levent Atalı, Gençlik ve Spor Bakanlığı Genel Müdür Yrd. Doç. Dr. Süleyman Şahin oldu. Oturumu Büyükşehir Belediyesi Kağıtsporlu 150 sporcu da takip etti.  Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nevzat Mirzeoğlu, sporcu yetiştirmekte ve sporu vatandaşlara teşvik etmekte başarısızız” dedi. Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Levent Atalı da, "Düzenli çalışan spor ekosistemini getirebilirsek sporu da sporcuyu da mutlu edebiliriz” diye belirtti.

“DÜZENLİ ÇALIŞAN SPOR EKOSİSTEMİNİ GETİRMELİYİZ”

Şehirde yapılan bir aksiyonun dünyaya yansıdığını kaydeden Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Levent Atalı, “Spor da buna benziyor. Takımınız süper ligde değilse yöneticisinden rektörüne kadar önemi düşüyor. Sporun insana faydası her yerde paylaşılıyor. Spor insanı mutlu ediyor ama asıl soru spor insanı mutlu ediyor mu? Benim düşüncem düzenli çalışan spor ekosistemini getirebilirsek sporu da sporcuyu da mutlu edebiliriz” diye konuştu.

“SPORCU GENÇLERİ BULUYORUZ AMA YÖNLENDİREMİYORUZ”

“Spor ekosistemini en ideal şekilde kurmalıyız” diyerek sözlerine devam eden Doç. Dr. Atalı, “Bir örnek verecek olursak eşim saksı alıyor çiçek alıyor ama koyacak yerine karar veremiyor. Sporda da böyle, spora yatkın gençleri buluyoruz ama hangi branşa vereceğimize karar veremiyoruz. Yanlış yönlendirmeler de başarısızlıkları getiriyor. Ayrıca bizler gidip basket, futbol ya da herhangi bir sporu yapamıyoruz, bizim ekosistemimizde bu yok. Eğer kulüp sporcusu değilseniz spor yapmaya zaman ayıramıyoruz” şeklinde konuştu.

“SPORCU AİLELERİ, MALİYET VE ZAMANI DÜŞÜNÜYOR”

Atalı şöyle devam etti; “Spor salonu yönetim sistemi de bizde çok farklı. Salon açıldığında yöneticiler işin bittiğini sanıyor ama asıl iş o zaman başlıyor. Bunu anlamalı ve buna göre gelecek planları yapmalıyız. Bizim ekosistemimiz ailede bitiyor. Aile spora yönlendiriyor ya da hiç yönlendirmiyor. Anne ve babaya çocuğu için spora başlatalım şu saatte gelsin dediğimizde aileler maddi yönüne ve zamanına bakıyor. Servisinden tutunda kendi işinden zaman ayırıp çocuğunu bırakıp bırakamayacağını düşünüyor. Bu durumda sporcu gençlerimizin yüzde 50’sini kaybetmemize yol açıyor” ifadelerini kullandı.

“1930 YILINDAN BU GÜNE AYNI SORUNLARI YAŞIYORUZ”

“Birçok büyükşehir belediyemiz var ve bunların her biri spor aktiviteleri yaptığını ve binlerce öğrenciye spor eğitimi verildiği söyleniyor.” Diyerek sözlerine devam eden Atalı” Birçok potansiyelli gencimiz var ve ne açılan bir kulüp ne de yeni bir branş var. Demek ki bu noktada yanlışlıkların olduğu ortaya çıkıyor. Bunları düzeltmeliyiz. Kocaeli’de 100 tane halı saha var. Bu halı sahanın hayatta kalabilmesi için günde 4 maç yaptırması lazım. Ortalaması 400 maç yapar. Haftada 33 bin 600 kişi bu halı sahalarda maç yapıyor demektir. 1930’dan bu güne Türk sporunun herkese yönlendirilmesi gerektiği ve spor için adım atılması yazılmış çizilmiş ama geldiğimiz nokta 2019 yılındayız ve halen aynı şeyleri söylüyoruz. Bizim problemleri mahallede ve ailede bitirmemiz lazım.” dedi.

“TEMEL AMACIMIZ SAĞLIKLI NİTELİKLİ İNSANLARIN YETİŞMESİ”

Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nevzat Mirzeoğlu, “Sorunlar nerede diyerek başlamak istiyorum. Çalışan arkadaşların sorumluluğunu yerine getirecek kişinin olmaması ya da görevi olmayan kişiye bu görevi vermek sistemin çalışmamasını sağlıyor. Bu da iş ortamında da normal hayatta da bizleri etkiliyor. Spor da böyle bir şey. Temel amacımız sağlıklı nitelikli insanların yetişmesi ve gelişmesi için herkesin spor yapması. Ama vatandaşlar spor yapmaktan kaçıyor, sporu yaptıracak insan da kaçıyor. Ama bu herkesin sorumluluğunda bir olay. Spor yapmak hem zihnimizi hem bedenimizi besliyor ve geliştiriyor yani spor biz insanlar için en önemli şeydir” dedi.

“SPOR FAKÜLTELERİNE 7 + 1 EĞİTİM SİSTEMİ GETİRİLECEK”

Anayasamızda belirtilmesine rağmen de sporu teşvik etmekte başarısızız. Bu araştırmalarda karşımıza çıkıyor” diyerek sözlerine devam eden Mirzeoğlu, “Bu çerçevede düşündüğümüzde 77 ilde spor bilimleri fakültesi var ve bu bölümlerin her birinde 40 bin öğrenci var. Yani şehrin spor hayatına dokunabilecek 40 bin genç var demektir. Bu potansiyeli kullanabilirsek ciddi oranlarda insanlarımızı spora yönlendirebiliriz. 2021 yılından itibaren yeni bir sistem düşünülüyor. Spor Bilimleri Fakültelerine 7 + 1 dönem olacak şekilde eğitim sistemi getirilme üzerine araştırmalar sürüyor. Akademik destek, 250 yetişmiş toplam 1000 gönüllü ile bu sistem hayata geçirilebilir” şeklinde konuştu.

“SPOR YAPMAYAN BİR TOPLUM HALİNE GELDİK”

Gençlik ve Spor Bakanlığı Genel Müdür Yrd. Doç. Dr. Süleyman Şahin, “Toplumun değerlerinden doğal olarak spor yapıyorduk eskiden. Çapa atan dededen tarlada çalışan ninelerimizi düşünün. Bunu o zamanlarda spor değil iş olarak görüyorlardı. Günümüzde ise artık hareket etmeyen spor yapmayan ve emek harcamayan bir toplum haline geldik. Spor yapmak insanı mutlu ediyor. Mutlu şehir dediğimizde yolları ve kentleşmiş bir yer aklımıza gelmiyor. İnsan içine girdiğinizde tebessüm eden, birbirlerine selam veren, birbirine yardım eden insanların olduğu bir kent arzu ediliyor. Bunu elde etmemizi sağlayacak en önemli şey spordur” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim