GENİŞ KATILIM

Basın Açıklamasına İlçe başkanı Burak Uluköylü-İl başkan yardımcısı Nusret Acur-Meclis Üyeleri Birol Elüstü ve Kayhan Özler ile İlçe yönetim kurulu üyeleri Tekin Yılmaz-Şevket Sayıcı- Gönül Vursal-Ayla İlgün-Gönül Çelik-Hoşnet Dilaver- Fatih Araç-Musa Kargıoğlu-Önder Kılıçaslan-Cemile Mandacı- Tuncay Aslan ve çok sayıda partili katıldı

HEP BİRLİKTE ANDIMIZI OKUDULAR

 İYİ Parti ilçe Başkanı Av.Burak Uluköylü Gebze Cumhuriyet Meydanı ATATÜRK anıtı önünde Danıştay kararı ile ANDIMIZ'ın kaldırılması ile ilgili basın açıklaması yaptı.

Saat 16.00’da yapılan basın açıklamasına Sözlerine

“Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,

Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!”

şeklinde ANDIMIZI okuyarak başlayan Uluköylü şunları söyledi

ANDIMIZDAN RAHATSIZ OLAN KİM VAR.?

Teşekkür ederim Arkadaşlar. Hep bir arada iken sormak istiyorum sizlere bu metinden rahatsız olanınız var mı?

Az evvel hep birlikte okuduğumuz, okuduğumuzda dahi içimizi kıpır kıpır eden ve halk arasında öğrenci andı olarak bilinen bu metin 1933 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve KKTC’nin tüm ilkokullarında her sabah öğrenciler tarafından ders başı yapmadan okunan bir metindir. Ben ilk öğrenimde eğitim alırken hatırlarım, bu andı bir öğrenci çıkar cümle cümle okurdu. Okulun tüm öğrencileri de andı tekrar ederdi. Yağmur, çamur, kar, soğuk demeden bizler bu andı tekrarla okuyan öğrenci olmak için can atardık. Öğretmenimize “ Andımızı yarın ben okuyabilir miyim?” diyerek akla gelmeyecek şirinlikler yapardık.

Öğrenci andı metni 1972 ve 1997 yıllarında iki kez değişikliğe tabi olmuş ve son halini almıştır. 2013 yılının Ekim ayında ise AKP hükümetince kaldırılmasına karar verilmiş, kararın iptali hakkında davada Danıştay 8. Dairesi andımızın okullarda okutulmasına hükmetmiştir.

Ben istemiyorum. Okutulmasın inadından vaz geçmeyen iktidar alınan bu kararı 2 yıl uygulamaya koymamış aksine Danıştay idari kuruluna taşıdığı kararı 11’e 4 oyla bozdurup ANDIMIZ OKUTULAMAZ kararı aldırıp dosyayı yeniden 8. Daireye iade etmiştir.

GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANMADI

Gerekçeli karar açıklanmadı. 19 yıldır bağımsızlığı tartışılır halde olan ve ucube başkanlık sistemi ile birlikte varlığı tehlikeye giren bağımsız yargının üst mahkemesinde bulunan hukuk insanları bu karara ne gerekçe yazacak bilemiyorum. Fakat bu kararı kabul etmeyen, şer koyan ve andımız okutulmalıdır diyen 4 asil vatan evladının neden andımız okutulmalıdır diye direttiklerini merak ediyorum.

BU METİN KİMLERİ RAHATSIZ EDİYOR.?

Bu metinden kimler rahatsız oluyordu sahi. Hatırlayanınız var mı? Hani barış süreci diye bir safsata var idi. Habur’da, Oslo’da, Dolmabahçe sarayında yaşanan rezillikler dönemini unutmadınız değil mi? İşte tamda o dönemde pazarlık masasına oturan eli kanlı bölücü hain terör örgütü ve onların siyasi uzantıları andımızın incitici ve kabul edilemez olduğunu iddia edecek kadar aşağılık bir tutum içinde olmuş ve mevcut iktidar bu duruma kayıtsız kalmayarak 2013 yılının Ekim ayında andımızı kaldırmıştı.

Bugün bu metnin sonunda yer alan Ne Mutlu Türküm diyene cümlesini siyasi argüman olarak kullanmak niyetinde olanlar, o günlerde miting meydanlarında iktidar partisine ağıza alınmayacak ifadelerle tepki göstermiş ve halka andımızın okutulacağı günlere dair namus şeref sözü vermişlerdi.

ANDIMIZIN KALDIRILMASI SİYASİ BİR ARGÜMAN

Şahsi kanaatim olarak andımızın kaldırılmasının sadece siyasi bir argüman olduğuna inanıyorum. Bu metinde tek bir kelimeden dahi şikayetçi olanın kanından da vatanperverliğinden de şüphe ederim. Bu metne muhalif olmak bayrağa, cumhuriyete isyan etmekle eş değerdir. Andımızın kaldırılmasına ses çıkaramayan hiçbir siyasi unsurun bugünden sonra Türklük ve milliyetçilik söylemlerini samimi bulmadığımı da eklemek istiyorum.

ANDOLSUN GİDECEKSİNİZ

Buradan Gebze Cumhuriyet meydanından, Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün anıtının yanı başından tüm Türkiye’ye sesleniyorum.

Andolsun gideceksiniz. Andolsun bu millet sandıkta sizden hesap soracak.

Ne Mutlu Türküm Diyene!

Müsadenizle içim sızlayarak vaktinizi çalmadan basın toplantımızın ikinci başlığı ile ilgili görüşlerimizle devam etmek istiyorum.

Andımız ile ilgili kararını kabul etmemiz mümkün olmayan yüksek hakimlerin oluşturduğu DANIŞTAY aynı gün bir başka karara daha imza attı . Ve bu karar ile varlığı ilelebet payidar olacak Türkiye Cumhuriyeti devletinin ulusal ve uluslararası başarıları nedeniyle kişilere ve kurumlara vermeyi uygun gördüğü Devlet Şeref madalyası ve Şeref Nişanlarının üzerinde bulunan Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ait kabartma resimler kaldırıldı.

İYİLERİN İKTİDARINDA ANDIMIZ YENİDEN OKUTULACAKTIR

Bu konuda da bir mahkeme süreci yaşandı.

Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı, Liyakat Nişanı'nda bulunan Atatürk kabartması, 15 Aralık 2013 tarihinde yönetmelikte yapılan değişiklikle kaldırılmıştı.

Yapılan itirazlar sonucunda Danıştay nişanlarda Atatürk kabartmasının kullanılmasını öngördü.

Bunun üzerine Atatürk’ün makamı olan Cumhurbaşkanlığı, karara itiraz etti temyize gitti.

Danıştay Cumhurbaşkanlığının itirazını uygun buldu ve madalya ve nişanlarda Atatürk resminin kaldırılmasını uygun buldu. Bu karara gerekçe ne olacak çok merak ediyoruz.

Söylenecek aslında çok bir söz yok. Türkiye Cumhuriyetinin hak edene vereceği bu şeref madalyasından Atatürk’ü çıkarmak o madalyanın şerefini elinden almaktır. Atatürk resmi , kabartması olmayan bir madalya teneke parçasıdır.

Her iki başlıkta da açıkça göründüğü gibi içten içe beslenmiş bir kin ve nefretin uygulamaları sahnelenmektedir. Andımız ile Türkçülük, Madalyalar ile Atatürk hedef alınmak , milletin hafızasından silinmek istenmektedir. Bu çaba nafiledir.

Atatürk sevgisi vatan sevgisindendir. Atatürk fotoğraflarını, TC ibarelerini, andımızı yaşamsal alanlardan elinizde bulunan yetki ile kaldırmanız mümkündür. Ama bu milletin bağrındaki Atatürk ve Cumhuriyet sevgisini asla ama asla sökemeyeceksiniz. Millet yapmaya çalıştıklarınızın farkındadır. Ve bu yaptıklarınızın karşılığını sandıkta alacaksınız.

Sözlerimin sonunda bugün burada toplanan Gebzelilere , sesimizin ve görüntümüzün ulaştığı herkese bu kindar zinniyetin niyetini açıkça görmeleri için Gebze Cumhuriyet Meydanında metro inşaatının ortasında kalan ve gördüğümüzde içimizi sızlatan bu manzaraya bakmalarını istiyorum. İşte bu zihniyetin marifeti. Gebze’nin en önemli sembollerinden biri olan Atatürk anıtını kahrolasıca karanlık zihniyetleri ile burada cezalandırdıklarını sanıyorlar. Halbuki biz bu anıta her baktığımızda Atatürk ve silah arkadaşları ile gurur duyuyor, bu karanlık zihniyeti nefretle ret ediyoruz.

Öyle milli bayramlarda ve özel günlerde sosyal medyada yayınlanan cicili biçili görsellerle ulusalcı ve milliyetçi olunmuyor. Milli şuurunu kaybetmiş ve toplumu Araplaştırma sevdasında olanlar her yerde ve koşulda bu kirli oyunlara karşı yek vücut olmuş karanlığa , kine ve Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığına karşı göğsünü siper etmiş bu aziz milleti bulacaktır. Milli ve manevi hissiyatları ile siyasi ikbal için oynanan bir milletin refah ve mutluluk içinde olması imkansızdır.

Söz veriyoruz.

İYİLERİN İKTİDARINDA ilk işimiz Andımızı tekrar ilkokullarda okutmak, devlet madalyalarına şereflerini iade edip Atatürk fotoğraflarını koymak olacaktır.

Mevcut iktidarın ve siyasi ortağının ülkemiz ve milletimiz üzerine yaratmak istediği tahribata ve yıkıma asla izin ermeyeceğiz. Tüm Gebzelileri, kamuoyunu sesimize kulak vermeye ve devletimiz üzerinde oynanmak istenen oyunlara karşı uyanık olmaya davet ediyorum. Saygılarımla.

Editör: TE Bilisim