Mutlak galibiyet parolasıyla sahaya çıkan Fenerbahçe maçın başında yediği golle 1-0 geri düştü. Golün ardından rakibi baskı altına alan Fenerbahçe aradığı pozisyonları kolaylıkla buldu. Vedat Muriqi ile eşitliği yakalayan ev sahibi ekip Luiz Gustavo’nun harika golüyle öne geçti. Gençlerbirliği orta sahasını çok çabuk geçen Fenerbahçe birçok pozisyonu harcamasına rağmen ilk yarıda 3 gol buldu. Savunma arkasına atılan toplarda Vedat Muriqi çok etkili oldu. Savunma arkasına atılan 30-40 metre uzunluğundaki pasları ya Vedat Muriqi topladı ya da yıldız oyuncu, orta sahaya doğru yaklaşarak stoperleri ileri çekti ve Garry Rodrigues savunma arkasına sarkarak takımına pozisyon hazırladı.
Maçın statik set oyununu çağırmadığı böylesine belli iken Emre Belözoğlu ile başlamak yine hataydı. Fenerbahçe tüm pozisyonları rakibin dengesini bozarak buldu çünkü. Bunu da topa hükmederek değil dripling ya da direkt pas ile sağladılar.
İlk yarı 3-1 ile kapatılmış ve oyun hakimiyeti neredeyse tamamen Fenerbahçe’nin elindeyken ikinci yarı oyuna Ferdi Kadıoğlu ile başlamak son derece doğru bir hareket.
Gençlerbirliği ikinci yarıya riski arttırarak başladı ve savunma arkasında açık vermeye devam etti. Bulduğu fırsatı iyi değerlendiren Ferdi Kadıoğlu harikulade bir gol attı. Max Kruse’nin de Fenerbahçe formasıyla golle tanışması sevindirici.
Alınan galibiyetten sonra tabloya şöyle bir baktığımızda 14 maçta atılan 28 gol hiç de fena değil. Ancak bu 28 golün 15’inin 3 maçta atıldığını göz önünde bulundurduğumuzda önümüze şöyle bir veri çıkıyor. Fenerbahçe koskoca 11 maçta yalnızca 13 kez rakip fileleri sarsabilmiş. Öncelikle çözüme kavuşması gereken nokta burası.
Gençlerbirliği cephesinde görüntü şöyle, Hamza Hamzaoğlu ile 4 maçta 8 puan toplayan takım bugün ilk defa sahadan eli boş ayrıldı. Hamzaoğlu, Kadıköy’e top oynamaya çıkmış bu aşikar. 14 maçta ulaşılan 14 puan başkent temsilcisi için kabul edilebilir bir durum. Sezona Mustafa Kaplan ile çok kötü giren Gençlerbirliği yönetimine 14 haftada 14 puana ulaşacağını söyleseniz sanıyorum buna inanmazlardı.
