Bazı insanlar vardır ki hayata nefret dolu bakarlar, bazıları da vardır ki sevgi gözüyle bakarlar. İnsanlar bence hayata ters bakmamalıdırlar. Biz dünyaya gerçekten kin için değil sevgiyi paylaşmak için geldik.

Hayatta birçok sorun ile kötülükler ile başımız belaya girebilir ama biz asla kine girmemeliyiz. İnsanlar bazen saçmalarlar, hata
yaparlar ama özür dilediklerinde o özürü geri çevirmemeliyiz çünkü onlar o zaman hatalarını anlarlar.

Hatalı, hatasız insanlar çoktur. Dünyamızı güzelleştirmek istiyorsak eğer kin tutmamalı, sevgi ile birbirimize bağlanmalıyız ve böylece kardeşlik sağlanır huzur sağlanır ayrıca barış içinde yaşarız.

Hayat mutluluk kapısından geçer. İnsanlara karşı nazik olmalıyız ki onlarda bize aynı sadakati ve sevgiyi göstersinler.
Sevgiyi paylaşmanın ne demek olduğunu çevrenizdeki güler yüzlü insanlara baktıkça anlayabilirsiniz; asık suratlı insanlar ise kendisi dahil herkesi mutsuz etmekten başka bir şey yapmazlar.

Onlara kin gütmenin kimseye bir faydası olmayacağını anlatmalı ve elinizdeki sevginin bir kısmını bu insanlarla paylaşarak mutluluğu yaymalıyız.
Unutulmamalıdır ki sevgi, kocaman bir ağaca benzer. Sevgiyi ne kadar çok paylaşırsak; yani ağaca ne kadar çok su verirsek ağacımız bir o kadar büyür.
İki Güzel Söz:
"Kalplerin kininden göğüslerin düşmanlığından, birine sırt çevirmekten ve birbirine yardım etmemekten sakının ki işlerinize malik olasınız". - Hz. Ali 


"Kendinden korkuyorsan, o zaman başka insanlardan da korkarsın. Kendini seviyorsan, başkalarını da seversin. Kendinden nefret ediyorsan, başkalarından da nefret edersin". Osho
Kinci insanların esas problemi böyle olduklarının nadiren farkına varmalarıdır. Fakat bu
durumu fark ettikleri takdirde  bu davranışlarını düzeltebilir ve bakış açılarını
değiştirebilirler.
Kin, akıl sağlığımızı bütünüyle etkileyecek olumsuz bir duygudur. Bazen kalbimizde
yara açan ve bizi üzen insanlar olur. İşte onları affetme ya da olanları unutma becerisini
gösteremediğiniz zaman kin tutmanın olumsuz etkisine maruz kalır ve kinci insanlar
oluruz.
Çoğunlukla, düşüncelerin vücudumuz ve sağlığımız üzerindeki etkilerinin farkına
varmayız. Bazen, bizi duygusal ve fiziksel olarak etkileyebileceğini, hayat kalitemizi
düşüreceğini hiç düşünmeden stres, gerginlik, endişe, depresyon, telaş gibi olumsuz
duygulara kendimizi kaptırırız.
İçinde bulunduğumuz duygusal durum, fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir. Bu daha çok,
olumsuz duygu ve düşüncelerin kontrolü ele geçirdiği zor zamanlarda başımıza gelir.
Örneğin, Sürekli boyun ağrısı farklı bakış açılarını görme konusundaki yetersizliğimize
işaret ediyor olabilir.

Öfkelenmemize neden olan bir durumla karşılaştığımızda, vücudumuzda adrenalin
seviyesini arttıran biyokimyasal bir tepkime meydana gelir, bu da bizim aynı olayı
kafamızın içinde tekrar tekrar yaşamamıza neden olur.

Neşe ve Mutluluk gibi olumlu duyguların bağışıklık sistemimizi güçlendiren
hormonların salınmasını sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Benzer bir şekilde,
olumsuz duyguların tam tersi etkiye sahip olduğu ve bağışıklık sistemimiz zayıflatarak,
bizi hastalıklara yatkın hale getirdiği de kabul edilen bir gerçektir. Kindar ya da kinci bir
insanın hayatı güvensizlik ve geçmişe takılıp kalma arasında döner durur. Hayat, daima
mağdur konumunda oldukları bir pembe dizi gibidir.
Nefretin, getirisi ve götürüsü göz önüne alındığında Terazinin kayıp eden tarafı sürekli
aşağıda olacaktır. Ağır bir yük içinde debelenerek yaşamı, hem kendine hem de
yakınlarına zindan etmekten başka bir işe yaramadığını anladığımız an, belki de iş işten
çoktan geçmiş olacaktır.
Hiç düşündünüz mü, Kin ve İntikama karşı direnmeyi? Bunu yaptığınız an başarı sizin
için sıradan bir eylem olacaktır.
Vücudunuzun Kimyasını bozan stres dolu ortamdan uzaklaşmak için, bazen hoşgörülü
olmak, bazen de şu üç Maymunu oynamak lazım; duymadım, görmedim, bilmiyorum
diyebilmek adrenalin değerinizi olması gerekli noktaya getirecektir.
Hani derler ya "Boğazımız dokuz boğum yutkunarak konuşacaksın." Hemen arkasından
diğer cümle "Dilin kemiği yok" ne yapalım. Savunma da hazır, infaz da. Hangisini
beğenirsen onu seç. 
SAĞLIKLI GÜNLER DİLİYORUM, KEMİKSİZ DİLİNİ HER ZAMAN HER
YERDE KULLANMA!