Mart ayından beri, yüzünün bir bölümünü maske ile kısmen örten, yüzünü maske ile perdeleyen insanları, hayatımızın her alanında görmeye başladık. Bu durum bazılarımız için çok tuhaf, en azından alışılagelmiş bir durum olmaktan uzak olduğu kesin.

İnsan yüzünü maskelerin arkasına saklaması, belki kendine geçici bir süreliğine güvenli bir alan sunar ama aynalara maskeyle bakamaz ki. Aynalarla arasına fazla mesafe koyamaz ki. İnsan yüzünü yokmuş gibi yaşayamaz.

Belki her gün aynaya baktığında yüzündeki değişimi fark edemez.

Ama yaşlanmak bir bardağa damla damla su koymak gibidir.

Bir damla, bardaktaki suyun artmasına sebep olduğunu bilmez ama damlaya damlaya göl olur işte.

Her sene sonunda hatta her gün yaşlanmış olur. Yaşlandığını en çok yüzündeki değişim den anlar.

En çok yüzünde gizlemeye çalışır.

Onu gizlemek insanın kendi kimliğini, kendini diğerlerinden farklı kılan her şeyini kaybetmiş gibi elem vericidir.

Bugün sokaklarda, işyerlerimizde hatta evimizde bile yüzümüzü maskeyle perdelemiş şekilde dolaşıyoruz.

Maske takmak, mesafeyi de kendiliğinden getiriyor.

Hangi ayna maskenin arkasını gösterebilir ki. İster istemez insan mesafeli davranıyor. Maskeyi kaldırdığınızda karşınıza neyin çıkabileceğini nereden bilebilirsiniz?

Bazen corona virüsü gibi bulaşıcı ve öldürücü bir mikropta çıkabilir.

Bazen de hayat boyu size tebessümüyle en büyük hediyede sunabilir.

En tatlı, en güzel yüz bebeklerin, çocukların yüzü.

En masum, en günahsızlarda bebekler ve çocuklardır. İnsanoğlu büyüdükçe, günahlarla tanıştıkça, yüzündeki masumiyetle birlikte güzelliklerde kayboluyor. İç dünyasındaki kirlilik dışına da yansıyor.

Artık yüzlerdeki kirliliği makyaj malzemeleri kapatamaz oldu. Corona virüsü gibi artık her yerden sızıyor.

“Ağzından çıkanı kulağı işitmeyenlerden” maske takarak korunabilir miyiz?

Veya maske insanların iç dünyasındaki kirliliği dışarıya sızdırmama gibi bir özelliği var mı?

Mesafe koyarak kirli düşüncelerden, kibirden, kirlenmeden uzak kalabilir miyiz?

Doğrusu sanmıyorum.

O halde bu sıralamayı değiştirmek lazım.

Maske, mesafe, temizlik sıralaması yerine ,”temizlik, maske, mesafe “ olarak hayatımızda uygulamak lazım.

Önce iç dünyamızdan başlamak üzere temizlenmek, arınmak gerekir.

Temizlendikten sonra hayâ sahibi olmak, hayâ etmek en önemli örtüdür. Sonra günahlarla, kötülüklerle, adaletsizliklerle kibirle, arana mesafe koyduktan sonra tam bir koruma sağlamış olursun.

Yoksa makyaj malzemeleri ile süslediğin yüzünü, maske takarak koruyamazsın.