Sözlük, “Çıkarları doğrultusunda yaranmak için her yolu deneyen dalkavuklara halk arasında yalaka denir.”

Vatandaş,“Yalakalıkta sınır olmaz hemşehrim. Kimse beni tutamaz. Ben ileriye gidiyorum" demiş ve ilerlemiş.

Anlayacağınız hiç bir sınırı olmayan yalakalık herkesin yapacağı veya sonradan öğreneceği bir sanat değildir. Kişinin mayasında olacak bir kere. Mayasında yoksa yapamaz.

Yalakalığın dini, dili. Irkı mezhebi yoktur.

Yalaka kişi mevki makam vs. çıkarı için yaranmaya çalıştığı şahsın her sözünü “Doğru bulur”. “Çok haklısın. Doğrudur efendim. Sen en iyisisin” gibi sözler dilinde haşa besmele gibidir. İşin doğrulu yanlışlığı, konunun anlamının hiç önemi yoktur yalaka için, O sadece menfaati için dalkavukluk yaptığı kişiye odaklanır.

O ne derse onaylar, Çok farklı bir gülümseme biçimi ile yalakalık yaptığı birey ya da bireylerin etrafında pervane olur. Yalaka adamın topluma faydası yoktur. Hiç bir şey üretmez, üretemez. Sürekli sahibini sevindirmekle meşguldür. Yalakalık kişiliği ile o kadar özdeşleşmiştir ki yalakalık yaptığının farkına bile varmaz.

Nokta kadar çıkar için virgül gibi eğilen bu tiplerden hoşlananların da bunlardan farkı yoktur. Kendisine saygısını yitirmiş bu tiplerin menfaatleri için yaranmaya çalıştıkları kişiye dizdikleri iltifatlar işleri bitene kadardır.

Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranan bu tiplerin vermeyeceği taviz yoktur. Kendi çıkarı için başkalarının elini eteğini öpen bu tiplerden sakının...

İş hayatında her zaman yalakalara yer vardır. Bu kişiler bir yerlere gelebilmek veya işlerini koruyabilmek için yalakalığı bir yol olarak görürler. Patronlar da Narsist kişilik özelliklerinden dolayı, kendilerini sürekli pohpohlayan bu kişilere itibar eder ve onları sürekli yanlarında isterler. Ne yazık ki yalakalık çoğu zaman, bir üst pozisyona gelmek veya bir çıkar elde etmek için işe yarıyor.

Yalaka, yağcı, dalkavuk, evet efendimci... adına her ne derseniz deyin, iş hayatında bu kişilerden bolca vardır. Sizin de etrafınızda mutlaka yöneticinizin önünde el pençe divan duran, her dediğini koşulsuz şartsız yerine getiren, ona şirin gözükmek için her türlü numarayı yapan, -misal çayını masasına getiren, ‘aman efendim ne güzel düşündünüz, bu ne dahiyane bir fikir’ diyen, her türlü angarya işini büyük bir görevmiş gibi gönüllü olarak yerine getiren, kötü şakalarına kahkahalarla gülen, ekstra işler yapan- birileri vardır elbet. Bu kişiler çalışanların belki de en sinir oldukları iş arkadaşı profilidir.

Rekabet ortamının artması ile etraftaki yalakaların da sayıları artıyor hiç şüphesiz. Yalakalığın birinci sebebi mevki ya da çıkar elde etmeye çalışmak. Bunu bilgi ve beceriyle yapamayacağı için yöneticiye yakın durarak yükselmeyi deniyorlar. Bahaneleri de ‘kim olsa aynı şeyi yapar’ dır.

Ee tabii yöneticiler de kendilerini pohpohlayan bu kişilere itibar etmekten çekinmiyorlar. Onları hep yanında istiyorlar. Yani yalakalık ne yazık ki işe yarıyor. Ne ailede, ne şirkette, ne de kamuoyunda yalakalık yaparak yükselenlere hiçbir tepkinin olmaması da yalakaların ekmeğine yağ sürüyor.

Son Yıllarda ,Yalakaların sayısında bir artış olduğu gözlenmiş ve bunun en önemli nedenini, yükselmelerde liyakat dışında başka etmenlerin giderek daha etkili olmasına bağlanıyor.

Günümüzde, Yalakaların büyük ölçüde amaçlarına ulaştıkları, bir üst makama geldikleri konusunda hemfikiriz. “Yönetici içinde her ne kadar samimiyetsizliğin olduğunu bilse de bu insanların çevresinde bulunmasını ister. Bunu iki sebepten tercih eder. Birincisi kişiliği okşanır. Övgü almak ve karşısında el pençe divan durulması her yöneticinin hoşuna gider. İkinci sebebi ise bu kişiler yöneticiye yaranmak için aşırı uğraş verirler ve yöneticiyi memnun edecek şekilde çok çalışırlar. Verilen her işin kayıtsız şartsız yapılmasını görmek, yapılacağını bilmek ise yöneticiyi rahatlatır”.

Her yalakalık yapanın amacına ulaştığını söyleyemeyiz fakat ülkemizde yalakalığın işe yaradığını tereddüt etmeden söyleyebiliriz. Karşısındaki kişinin yalakalık yaptığını bilse bile yöneticilerin birçoğu bu durumdan rahatsızlık duymaz hatta memnun olur. Bu da yöneticilerin onlara itibar etme olasılığını çok arttırır. Yöneticilerin yalaka insanların etkisinde kalmalarının en önemli nedeni narsistik gereksinimleridir. Başka bir deyişle yalakalar yöneticilerin narsistik gereksinimlerini doyururlar”.

YALAKALIKLA İLGİLİ BİR KAÇ SÖZ.

Alçak gönüllü insanlar ile alçak olmaya gönüllü insanları karıştırdığın vakit yalayacak çok ayağa rastlarsın

Yalaka birine rastladığında onunla konuşmak için çabalama, dili aşınmış olduğundan anlayamazsın

Bu dünyada uzak durmanızı gerektirecek üç şey vardır. Bunlardan ilki, durmadan yalan söyleyenler, diğeri yavşaklıktan asla ödün vermeyenler, son olarak da insanlara yalakalık yapmayı bir iş haline getirenlerden.