Geçtiğimiz ay telefonun ucundaki amcaoğlu Mustafa Ercan “ Recep Ergül başkanlığında başta İstanbul olmak üzere özellikle Marmara bölgesinde yaşayan Sarıkamışlı kardeşlerimizin oluşturduğu Sarıkamış Platformu hayata geçiriliyor, Başkan Recep Ergül son derece atak, işini çok iyi yapan bir kardeşimiz, Platformun medya ayağında kendisine yardımcı olabilirsen bizi sevindirirsin” dedikten kısa bir zaman sonra Sarıkamış Platformu başkanı Recep Ergül ile dostluğumuz başlamış oldu.
Geçtiğimiz cumartesi günü Pendik’te bir otelde yapılan o güzelim toplantıya kadar daha önce yapılan ilk 3 toplantıya da katılamadığımızdan Platformu artık emekliliğini yaşayan, bol zamanı olan kişi yada kişilerin “toplumda bizde varız” anlayışı ile oluşturulmaya çalışılan yüzbinlerce STK’dan birisi olarak düşünüyorduk.
Derneklere ve STK’lara oldum olası hep mesafeli olduğumuzdan “Falanca ilin, filanca ilçesinin, filanca köy derneği “şeklinde yıllardır ne iş yaptığını bir türlü anlayamadığımız STK’ların bırakın toplantısına katılmayı herhangi bir derneğin kapısından bile girdiğimizi inanın hatırlamıyoruz.
Geçen Cuma günü yine Mustafa Ercan “ Cumartesi sabah Muğla’dan, Sabiha Gökçen’e uçacağım, cumartesi için program yapma, Beni havaalanından al, Sarıkamış Platformunun toplantısına katılalım, Oradan KAI’nin Maltepe’de düzenlediği etkinliğine katılalım, hem platformun faaliyetlerini görürsün hemde bir medya mensubu olarak gözlemlerini yansıtırsın” bilgisini verince Cumartesi günü var olan tüm program ve randevuları iptal ettik.
Cumartesi sabah Mustafa Ercan’ı Sabiha Gökçen’den aldıktan sonra birlikte Sarıkamış Platformunun yapılacağı otele ulaştık, Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra bir görevlinin “Arkadaşlar saat 10.15 itibarı ile lütfen toplantının yapılacağı salonda yerimizi alalım, toplantı disiplinine uyalım” ikazı ile dışarıda katılımcılar için hazırlanan yaka kartlarını aldık ve daha önceden isimlerin bulunduğu koltuklara oturduk.
Salona girdiğimizde uzun yıllardır tanıdığımız ve çalışkanlığı ile bildiğimiz Sarıkamış Beyaz Umut Derneği başkanı-Eğitimci Yusuf Ziya Yılmaz’ın sunumu yapacağını, orada tanıştığımız ancak sürekli iletişim hâklinde olduğumuz Soner Aslantürk’ünde sekretarya ile birlikte Slayt gösterilerini üstlendiklerini görüp salondaki disiplinin de farkına varınca “Bu toplantı iyi geçecek” şeklinde ki kanaatimiz olabildiğince arttı.
İlk kez salonda karşılaştığımız ve tanımaktan keyif aldığımız Platform başkanı Recep Ergül’ü anlatmaya-tanıtmaya gerek olmadığını düşünüyoruz, Sanatçı ve beyefendi kişiliği ile ismini çok duyduğumuz Recep Ergül’ün konuşmasını yapmak için geldiği kürsüde “2008 yılında vali Mehmet Ufuk Erdem’in “Sarıkamış şehitleri adına temsili bir uğurlama töreni yapalım” çağrısı üzerine Haydarpaşa garından muhteşem bir uğurlama töreni gerçekleştirdik, Sonrasında bu platformu hayata geçirebilmek için tam 10 yıl bekledik, Şunu söylememiz gerekir ki Sarıkamış’ın çok sayıda il merkezinin yanında Türkiye’nin tüm ilçe merkezleri ile doğrudan gönül bağı var. Yurt dışında Priştina’dan Rusçuk’tan, Üsküp’ten, Kosova’dan gelip Sarıkamış’ta şehit olan askerlerimiz var, Ben Sarıkamış ile ilgili 3 müzik albümü yaptım Dün 25 kişi ile başladığımız bu oluşum an itibarı ile 170 kişi oldu, Bizim temel unsurumuz Sarıkamış’tır, Bu tür Platformları kurmak kolay ancak yaşatmak çok zordur, hiç kimseyi ötekileştirmeden, herkesin fikrine saygı göstererek Sarıkamış’ı bütün Türkiye’ye ve dünyaya tanıtabilmek adına var gücümüz ile çalışacağız, sizlerden de elimizi tutmanızı, bizi yalnız bırakmamanızı istiyoruz” şeklindeki düşünceleri zaten bundan sonra atacağı adımlarında en büyük habercisi.
İşadamı Oktay Yavlav’ın ev sahipliğinde yapılan Dördüncü toplantıya olan ilgi ve katılım sonrasında katılımcıların gözlerindeki heyecan daha toplantının başladığı anlardan itibaren belli olduğundan yapılması gereken en iyi iş katılımcıların kendilerini tanıtması olacaktı, bu durumun farkına varan Sarıkamış Platformu başkanı Recep Ergül “ Arkadaşlar çok kısa bir şekilde kendimizi anlatabilirsek hepimiz yanımızdakini daha iyi tanıma imkanı bulabilir” dediğinde salonda gerçekten kendi alanlarında “en iyi” olmuş yüzlerce Sarıkamışlının olduğunu anladık.
Sarıkamış Platformunun dördüncü toplantısına katılan herkes birbirini daha iyi tanıdı, En azından bir sonraki toplantıya katılanlar birbirleri ile daha iyi anlaşabilir, daha fazla kaynaşmış bir noktada olacaklar, Toplantı sırasında eksik kalan yönetim kurulu üyelerinin tamamlanması sonrasında “henüz bir bebek gibi emekleyen Sarıkamış Platformu yoluna nasıl yürüyecek, hemen her STK’yı bekleyen o tehlikelerden sıyrılıp yoluna koşar adım nasıl devam edecek.”? sorularına da cevap bulmaya çalıştılar.
Biz başarılı olamasak ta çok uzun yıllar siyaset yaptık, Son derece büyük hayaller ve iyimser düşünceler ile başlanılan bu tür STK’lar birkaç toplantı sonrası 3-5 kişinin omuzlarına kalıyor, Ancak bizim salonda gördüğümüz tablo da Başkan Recep Ergül’ün sanatçılıktan gelen beyefendiliği ve toparlayıcılığı, Üyeler arasında 7/24 iletişimi sağlayan Soner Aslantürk’ün çalışkanlığına diğer yönetim kurulu üyelerinin de omuz vermesi ile Sarıkamış Platformu kısa bir zaman içerisinde Türkiye’nin gözbebeği bir STK olarak yerini alabilir.
Birbirlerini çok uzun zamandır göremeyen arkadaşlar o toplantıda bir araya geldi, Geçmiş günler yad edildi, notlar alındı, Belli bir süre sonra ticari ve sosyal konularda bir araya gelebilmenin temelleri atıldı, kucaklaşıldı, hasret giderildi.
Hepimiz biliriz ki “Milletlerin hafızalarında bazı yer adları âdeta mermere kazınmış gibidir. O yer adları, yıllar geçip gitse de milletlerin hafızasından silinmez. Her an hatırlanarak, nesilden nesile aktarılır. Bu yerlerden bazıları Galiçya, Yemen, Sarıkamış, Çanakkale, Dumlupınar ve Sakarya’dır… Bu adlardan birini veya birkaçını duyduğumuzda gönül telimiz hep titrer, bir garip oluruz. Tarihimiz nice zaferlerle doludur. Zaferlerimizin yanında yenilgilerimiz de vardır. Bir millet, zaferleriyle övünürken, yenilgilerden de gerekli dersleri çıkarmaya çalışır. Sarıkamış Harekâtı, her türlü imkânsızlıklar içinde, kırık bir ümidi gerçekleştirmeye yönelik, sonu hazinle biten bir harekâttır... Bu harekâtta askerimiz Rus’tan çok tabiat ile mücadele etmiştir. Bu topraklarda yaşayan herkesin ya bir akrabası ya da bir yakını bu harekâttan etkilenmiştir. Binlerce şehit kâh Ruslarla çarpışarak kâh iklimle, karakışla, imkânsızlıklarla mücadele ederek vatanı savunmuştur…”
İşte böyle bir noktada “Mehmet yetim Mehmet âşık /Potini var delik deşik /Anası elinde beşik /Mehmet yatar kar altında /Sarıkamış kar altında /Mehmet’im karlar altında /Yüreğinde sevdiceği/Memleketi kor altında/Anama demeyin sakın /Tüfengi omzuma takın /Bu yüreği benden sökün /Yatamam toprak altında” diyerek bir gül bahçesine girercesine toprağın kara bağrına giren şehitlerimizin yattığı Sarıkamış’a layık olabilmek adına Recep Ergül Başkanlığında yola çıkan Sarıkamış Platformun atacağı her adım hepimiz için guru kaynağı olacakken Allah korusun olası bir başarısızlıkta içimizi acıtacaktır.
Sarıkamış Platformunun gelecek ay Gebze’de yapılacak Beşinci toplantısına İşadamı Hüseyin Öztürk ev sahipliği yapacak, O toplantıda alınacak kararlar Sarıkamış Platformunun bundan sonraki serüveni içinde adeta yol haritası olacak.
Sarıkamış Platformuna başarılar diliyoruz.
