Uluköylü yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Bazı basın organlarında benim hakkımda soruşturma açıldığından bahisle  haberler çıktı. Bu haberlerin içeriği aslında işin özünde hepinizin bildiği üzere ben avukatım. Avukatlık mesleği faaliyetim içerisinde, geçtiğimiz hafta Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan bir rüşvet soruşturmasında bu dosyanın şüphelilerinden bir kişinin avukatlığını yaptım. Gebze Asayiş Büro Amirliği'nde görevli olan bir komiserimizin avukatlığını üstlendim. Rüşvet soruşturması kapsamında Çarşamba günü gözaltılar yapıldı, Cuma günü de toplam 7 şahıs, 6'sı polis 1'i avukat olmak üzere Gebze Adliyesi'nde Savcılığa, akabinde de Savcının tutuklanma talebiyle de Nöbetçi Gebze Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkartıldılar. Akabinde de Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği bu şahısların tamamı hakkında rüşvet alıp vermek ve nüfuz ticareti suçlarından dolayı tutuklama kararı verdi. 
Tutuklama kararının ardından ben sosyal medya hesabım üzerinden verilen bu tutuklama kararını yani yargı kararını eleştirdim.

BENİM MESLEĞİM AVUKATLIK

Benim mesleğim avukatlık. Eleştirmekle de kalmayacağım bu tutuklama kararına hukuk çerçevesinde bugün zaten yapacağım. Her vatandaşın, her tutuklanan kişinin yasal bir hakkıdır. Ben de bunun itirazını yapacağım. Benim mesleki anlamda da itirazı yapmak görevimdir. Aynı zamanda da yargı kararlarını eleştirmek herkesin hakkı olduğu gibi özellikle de münhasıran ben bu dosyada avukatlık yapıyorsam yargı kararını da eleştiririm. Yargı kararını eleştirir bir paylaşımdan dolayı hareketle Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı benim hakkımda soruşturma başlatıyor. Soruşturmanın konusu da şu; kendileri benim bu paylaşımımda Gebze Adliyesi'ndeki hakim ve savcıları rüşvet alıp, vermekle itham ettiğimden bahisle Gebze Adliyesi'ndeki bir ve birden fazla kamu görevlisine hakaret ettiğim iddiasıyla benim hakkımda soruşturma açmış (mış diyorum) çünkü bana tebliğ edilen bir bilgi yok. Bunu ben basından öğreniyorum ve bunu da basına Cumartesi günü geçmişler.

BENDE BURADAN ÖĞRENDİM

Ben de buradan öğrendim. Gelen bilgi notunu bana basındaki arkadaşlar paylaştı. Beni buradaki suçlamaya, soruşturmaya karşı çağırdıklarında veya gözaltına aldıklarında, bizi nasıl bir süreç bekliyor orasını bilmiyoruz ama gidip savunmamızı yargı önünde yapacağımı söyledim. Ama işin enterasan tarafı, işin dikkat çekici tarafı da şu. Bunu basına vermek suretiyle yapmış olmaları biz bunlara çok alışığız. Bu memleket, Türk yurdu bu işlere çok alışık. Bunlar 2007, 2008, 2009'dan başlayan bu kumpas davalarında, kumpas soruşturmalarında, kumpas yargılamalarında bu işler hep böyle oldu. Şahsa herhangi bir şey sormadan önce basına servis edilip ondan sonra gereği yapılmaya başlandı. Bunun da yorumunu, takdirini ben kamuoyuna bırakıyorum. 


Bir de bu haberlerin bu bilgi notunun akabinde de bazı basın organlarında, medyada sözüm ona bazı gazetelerde şu şekilde manşet gazeteciliği yapıldı. İYİ Parti İlçe Başkanı Av. Burak Uluköylü'ye soruşturma. Konu rüşvet iddiaları. Başlığıyla haberler yapıldı. Sanki söz konusu olan soruşturmada benim bir dahlim varmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı. Ben bunu kendi iç dünyamada değerlendirdim. Ben avukatlık mesleği yapıyorum ama bir taraftan da siyasi bir kimliğim var. Burada siyasi kimliğimden hareketle haberler yapılmaya başlandı.

BUNLAR YIPRATMA POLİTİKASI

Ben bunların doğru olmadığını, bunların yıpratma politikası, bir itibar suikasti amacıyla yapılan haberler olduğunu anladım. Parti içinde ilgili organlarla da görüşerek bugün bu basın toplantısını yapma gereğini hissettim. Benim bugün buradaki basın toplantısını yapma amacım benim ismimin basın yayın organlarında rüşvet iddiasıyla birlikte anılması, böyle bir algı yaratılması sebebiyledir. Çünkü bazı basın yayın organlarında tutuklandığıma, gözaltına alındığıma dair haber yapıldı. Ama biz bunlara alışığız. 

Biz bunlarla çok karşılaşıyoruz ama gözden kaçan nokta ise şu. Benim hakkımdaki sorşturma konusuna fazlaca girmeyeceğim ama değerli basının dikkatini çekmek istediğim husus şu. Ben burada Savcılığın benim hakkımda başlatmış olduğu soruşturmaya konu ifadelerimi dosyadaki beyanlara dayanarak söyledim. Dosyadaki beyanlarda şu şekilde ifadeler var. Vatandaşın biri der ki 2020 yılı Mart ayında bir suçtan dolayı gözaltına alındım. Bu suçtan 20 kişi gözaltındaydı. Ben bu soruşturmada 2020 yılı Mart ayındaki soruşturmada Gebze Asayiş Büro Amirliği'nde 4 gün gözaltında kaldım. Bu zaman dilimi içerisinde benim serbest kalmam noktasında benden para talep edildi. Rüşvet verdim ve bu şekilde serbest kaldım iddiaları var. Bu iddiaların yanında da şimdi bunu açıklayacağım belki bundan dolayı da benim hakkımda bir soruşturma açacaklar ama Gebze kamuoyu bunları bilsin. Benim hakkımda dayanak teşkil eden savcıların, hakimlerin rüşvet aldığını iddia ettiğimi, itham ettiğimi söyledikleri, paylaşımımın dayanağı bu dosyada rüşvet verdiğini iddia eden kişinin, bu dosyada mevcut Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı dosyaya bir baksın.

TAKDİRİ YARGILAMA MAKAMI VERECEK

Ondan sonra bana mı soruşturma açılması gerekiyor, yoksa adliyedeki görevli şahıslara mı soruşturma açılması gerekiyor ondan sonra karar versin. Bu şahıs rüşvet verdiğini, para verdiğini, polise, avukata iddiaları orada ve bunun üzerine serbest kaldığını iddia ediyor. Bu iddiaların içerinde şöyle bir ifade de geçiriyor. Gözaltında kaldığım şu, şu tarihte, gözaltı kaldığımın 4'ncü gününde, Emniyet Müdürlüğü'nde Asayiş Büro Amirliği'nde bir odaya getirildim. Odada Cumhuriyet Savcısı falanca vardı. Falanca polis memuru vardı, falanca da vardı. Bunları söylüyor. Orada bana Savcı benim söylediğim şekilde ifade vereceksin. Ben normalde seni tutuklamam lazım fakat bu şekilde ifade verirsen seni tutuklamayacağım şeklinde beyanlar var. Bir diğer beyan da şimdi iş sıra geldi savcıyı, hakimi ayarlamaya. Şimdi o iş de bende. Şeklinde beyanlar var bu dosyanın içerisinde ve bu beyanlar benim müvekkilime soru olarak da soruldu. Bunlar var mı, yok mu diye. Bunun yanında benim ikinci görevim savcıya, hakime fısıldayacak ben bu akşam onu sağlayacağım. Şeklinde beyanlar bize soruldu, benim müvekkilime bunlar soruldu. Şimdi benim o paylaşımımın dayanağı bu beyanlar. Ben ne okuduğumu da neyi savunduğumu da biliyorum. Benim neyi kasdettiğim, neyi savunduğum ortada. Bu beyanlar bu dosyada. Şimdi bu beyanlar mı itham ediyor savcıyı, hakimi yoksa benim paylaşımım mı? Bunun takdirini de yargılama makamı verecek.

Editör: TE Bilisim