Sebebine ister kapitalizm, isterse emperyalizm deyin ama; ruhsuz, sevgisiz ve bencil bir insanlık güruhuna dönüştük. 

Kuşlar yuva yapsın diye evlerinin saçaklarını uzatan, göçmen kuşlar için hastahane yapan vicdanımız ne kadar kararmış ki, kapımızın eşiğinde haykıran hayvanların çığlıklarını duymaz olmuşuz.


Çöpe atılan onca yemek, ihtiyacımız olmadığı halde kıyafete, keyfe ve zevke harcadığımız tonlarca para, sırf tamahkarlığımızı doyurma adına yapılan israflar...

Oysa dışarıda on binlerce hayvan aç, susuz, yaralı ve hasta... 

Eşrefi mahlukat olan bizlere emanet ve yeryüzüne halife tayin edilmiş insanın bizzat sorumluluğunda olan çevremizdeki tüm hayvanlar için hiç içimiz acımaz mı? 

Hiç yüreğimiz gamlanmaz mı?
Lütfen!!!

Cebimizdeki bozuk paraları biriktirdiğimizde dahi, mutfağımızdan arttırdığımız yemeklerle dahi doyurabiliriz onları.

Artık bırakın eli ayağı sağlam, tembellikten çalışmayan, dilenerek kolaycılığı seçen insanlara yardım etmeyi de; ancak bizim merhametimize ve yardımımıza muhtaç hayvanlara dönün yüzünüzü,

Uzatın elinizi.
Gelin hepimiz "Yaradan'a giden yolun, yarattığını sevmekten geçtiğinin müjdesiyle" sokağımızdaki hayvanlara sahip çıkalım.

Sokağımıza can olalım.