Bundan yıllar önce gerçekleştirdiğimiz bir kültürel organizasyonda dönemin Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Abbas Abdullah Hacaloğlu ile bütün Türkiye’nin yakından tanıdığı Şair-Yazar Yavuz Bülent Bakiler aynı masaya denk gelmişlerdi.

Birbirlerini daha önceden tanıyan bu ikiliden Abbas Abdullah Hacaloğlu o zamanlar kapalı alanlarda sigara içme yasağı olmadığından sigarasının birisi bitmeden diğerini yakıyor, Yuvarlak masanın etrafında bulunan 6-7 kişilik grup Hacaloğlu’nun sigaralarından çıkan dumandan birbirlerini göremeyecek bir durumda bulunuyorlardı.

Beyaz elbisesi ve beyaz sakalları ile herkesin dikkatini çeken Başkonsolos Hacaloğlu’nun fabrika bacasından çıkan duman gibi bir görüntü veren  sigara dumanından rahatsızlık duyan Yavuz Bülent Bakiler, koluna girdiği Hacaloğlu’nun artık sigaradan sararmaya başlamış sakallarını göstererek “Sevgili dostum sen çok iyi bir insansın ancak senin çok adi, çok terbiyesiz bir arkadaşın var ve o arkadaşın sana çok büyük zarar veriyor” ifadesini kullandı.

Yavuz Bülent Bakiler’in bu ifadesi karşısında biraz afallayan ancak daha çok şaşıran Başkonsolos “Hocam sen ne diyorsun, benim arkadaşlarımın hepsi iyidir” dediğinde Yavuz Bülent Bakiler “Ben senin içtiğin sigaradan bahsediyorum, anlaşıldığı kadarı ile sigara senin için çok önemli ancak önemli olduğu kadarda çok kötü bir arkadaş benden size tavsiye bir an önce senin bembeyaz sakallarını sarartan bu kötü arkadaşından kurtul” dedi ve sohbet başka bir noktada devam etti.

Sigaranın insan sağlığına nasıl büyük kötülükler ettiğini düşündüğümüzde hep aklımıza bu diyalog gelir, Hayatının belli bir döneninde günde nerede ise dört paket sigara kullanan birisi olarak o günlerde sigaranın kötülüğü ile ilgili bize “etme-yapma” diyen kim varsa bir tamamına “git işine bana akıl verme” demiş olmanın üzüntüsünü de bugünlerde bile yaşıyoruz.

Geçtiğimiz hafta ziyaretimize gelen Kocaeli Büyükşehir İtfaiye Daire başkanı Doğan Kara’nında eşi benzeri olmayan bir sigara kullanıcısı olduğunu gördüğümüzde aklımıza yukarıda verdiğimiz örnek geldi, Sigara içme alanlarının her geçen gün azaldığı Türkiye’nin her şeye rağmen “sigara kullananlar için bir cennet olduğunu” belirten Doğan Kara “Güney Kore’ye gittiğimizde havaalanına indikten sonra sigara içmek için olağanüstü bir mücadele vermemize rağmen yer bulamadık, Şehirlerin her tarafı kameralar ile dolu, biz nerede sigara içeceğiz sorusuna oradaki yöneticiler, nerede ise iki metrekareyi geçmeyen sigara içilebilir alanları gösterdiler, Bütün bunlara rağmen “kimse beni görmez bir sigara yakayım” dediğinizde dönüş için Havaalanı  kontrol noktasına geldiğinizde sizi sigara içerken gösteren kameraların görüntüleri önünüze konuluyor ve son derece yüksel olan sigara içme cezasını ödemeden Ülkeden çıkmanız pek mümkün olamıyor” ifadelerini kullanınca sigara  kullananlar açısından Türkiye’nin gerçekten cennet olduğu fikrinde karar kıldık.

Son dönemlerde uygulamaya konulan yasaklar sayesinde sigara kullanmayanlar biraz daha rahat ediyorlar, ancak açık havada bile olsa bizim gibi günde dört paket sigara içtikten sonra bırakmayı başaran birisine bile açık havada savrulan sigara dumanı gerçekten sıkıntı veriyor.

Bizden yedi yaş büyük olan abimiz Muzaffer Ercan’dan eşi benzeri olmayan bir sigara kullanıcısı, geçtiğimiz yıllarda “sigara içiciliği “ noktasında dünya sıralamasında kesinlikle yer bulabileceğini düşündüğümüz MHP’nin Gebze eski ilçe başkanı Kemalettin Tulgar’ınİstanbul’a taşınmasından sonra sigarayı bıraktığını duymuş olsak ta bu bırakma işi işin doğrusu bize pek inandırıcı gelmiyor.

İşte Kemalettin Tulgar sonrası şu sıralar Abim Muzaffer Ercan ile başımız sigara konusunda belada, Kül tablasında söndürdüğü sigaranın daha ateşi sönmemişken birbiri ardına yaktığı daha doğrusu yediği sigaralar günde 5-6 paket seviyelerine doğru yol aldığını iyiden iyiye anladığımızda kendisine “Yahu Arkadaş Allahtan kork, sigaralar arasında biraz mesafe olsun, bizi de düşün bizi düşünmüyorsan bari kendini düşün yazık günah sana” dediğimizde “Öfke ile “Size ne kardeşim öleceksem ben öleceğim, karışmayın benim sigarama” diyerek kesip atıyor.

Sigara kullanıcıları ile ilgili olarak böyle yüzlerce binlerce örnek vermek mümkün ,Bir tarafta sigaranın nasıl ölümcül hastalıklara yol açtığını savunanlar diğer tarafta “Beni herkes bıraktı bir tek sigara bırakmadı, üstelik bana sigaradan başka yananda yok” diye savunmaya geçen iflah olmaz sigara kullanıcıları.

Temennimiz önümüzdeki günlerde “Dumansız hava sahalarının” daha da genişlemesi, ancak bundan daha da önemlisi sigaranın zararlarını bilen, bile bile de “Bana bir şey olmaz” diye düşünen milyonlarca insanın hem kendilerini hemde etrafında kendilerini sevenleri düşünmeleridir.

Bizden söylemesi.