İSTANBUL (AA) - Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akman, "Akıllı lenslerin bir anlamda da göze üç adet lens yerleştirilmiş gibi bir etkisi var. Yakın ve varsa uzak gözlüğünden kurtulmak isteyen hastalara uygulanan bu cerrahi yöntem ile akıllı lens göze yerleştiriliyor ve ömür boyu hasta yakın, orta ve uzak mesafede gözlüksüz görebiliyor." açıklamasında bulundu.

Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, Akman akıllı lensler ve kullanımı hakkında bilgi verdi.

Gözün odaklama gücünün yüzde 70’inin saat camı şeklindeki kornea tabakasından, kalan yüzde 30’unun da göz merceğinden sağlandığını ifade eden Akman, "Göz merceği, genç yaşlarda odaklama gücünü gerektiğinde değiştirerek hem yakına hem de uzağa odaklama yapabilecek kapasite taşıyor. Ancak 45 yaş itibarıyla bu odak değiştirme kapasitesi azalarak, yakın görme ve okuma zorluğu başlıyor. Yaş ilerledikçe ise odaklama kapasitesi azalmış göz merceği, daha da bozularak saydamlığını kaybediyor ve katarakt oluşuyor. Bu durumda hem yakın hem de uzak görme bozulmuş oluyor." bilgilerini verdi.

Akıllı lens olarak adlandırılan trifokal lenslerin bu noktada devreye girdiğini aktaran Akman, katarakt ameliyatı yapılarak göz içine yerleştirilen üç odaklı lenslerin, bir kez yerleştirildiklerinde ömür boyu göz içinde kaldığını kaydetti.

- "Lazer göz ameliyatları sadece uzak görme bozukluklarını giderir"

Akman, akıllı lenslerin, katarakt ameliyatı olan hastaların uzak, orta ve yakın mesafeyi gözlüksüz görme ihtiyacı için geliştirildiğini belirterek, "Akıllı lenslerin bir anlamda da göze üç adet lens yerleştirilmiş gibi bir etkisi var. Yakın ve varsa uzak gözlüğünden kurtulmak isteyen hastalara uygulanan bu cerrahi yöntem ile akıllı lens göze yerleştiriliyor ve ömür boyu hasta yakın, orta ve uzak mesafede gözlüksüz görebiliyor." ifadelerini kullandı.

Akıllı lenslerin sadece katarakt problemi olanlarda değil, 45 yaş üzerinde olup yakın gözlüğünden kurtulmak isteyen hastalar için de bir alternatif oluşturduğunu belirten Akman, lazerle yapılan göz çizme ameliyatlarının bu sorunu düzeltemeyecekleri kaydetti. Akman, "Lazer göz ameliyatları sadece uzak görme bozukluklarını giderir. Hatta miyop bireylerin bu yaşlarda lazer olması durumunda uzak görmeleri düzelir ama yakını gözlüksüz görmez hale gelirler. Yakın ve varsa uzak gözlüğünden kurtulmak isteyen hastalara saydam lens cerrahisi uygulayarak, akıllı lensi göze yerleştiriyoruz ve ömürleri boyunca yakın, orta ve uzak mesafede gözlüksüz görebilmelerine yardımcı oluyoruz." bilgilerini verdi.

- "Gece ışık dağılması, yakını gözlüksüz okumak için ödediğimiz bir bedel"

Akman, avantajlarının dışında akıllı lenslerin en büyük dezavantajının gece karanlıkta göz bebeği genişlediği durumlarda ortaya çıktığını belirterek, "Göz bebeği genişlediğinde üç odaklı lens, ışığı üç farklı şekilde odaklıyor. Bunu sonucu araba farı, ay, sokak lambası gibi noktasal ışık kaynakları etrafında ışık halkaları ya da dağılmaları ortaya çıkıyor. Aslında gece ışık dağılması, yakını gözlüksüz okumak için ödediğimiz bir bedel... Bir lens yakını ne kadar iyi gösteriyorsa ışık o kadar fazla dağılır. Bu temel fizik kuralıdır." değerlendirmesini yaptı.

Işık dağılması yaşamak istemeyen ama yakın mesafede çok fazla uğraşısı olmayan bireyler için akıllı lens teknolojisindeki son gelişmenin uzatılmış odaklı lensler olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Akman değerlendirmesine şöyle devam etti:

"Uzatılmış odaklı lensler trifokal lenslerin aksine üç odağa sahip değil. Bu nedenle yakında yazı okuma için yetersiz kalabilirler. Ama bilgisayar ve telefon gibi orta mesafede kullanılan cihazları okumayı sağlarlar. Sonuç olarak akıllı lens uygulamalarında kullanılan farklı özellikte birçok lens vardır. Hastaların beklentisi, yaşam tarzı ve meslekleri lens seçiminde çok önemlidir. Hastanın doktoru ile iyi bir iletişimde olup, kişiye özel lens seçimi yapılması, hastamızın mutlu olup güzel görmesinin anahtarıdır."

Kaynak: aa