Sami Çakır'ın duygusal teşekkürü şöyle:
Değerli Dostlarım,
Evet,bu gün benim doğum günüm...
Öncelikle bu güzel dilek ve temennileriniz için sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Baki olan yüce yaradanın dışında her şey zıddıyla bilinir.Doğum-ölümle vardır ve bu ikisi arasındaki mesafeyi ve bu mesafeyi alırken ortaya koyduğumuz yaşam şekli, biçimi bizi bu doğum mucizesini anlayıp anlayamadığımızla başbaşa bırakır.
Ben doğum günlerinde kişisel olgunlaşmamıza bir adım daha yaklaşıldığını ve gerçekler dünyası ile tanışmaya bir yıl daha az zaman kaldığını bilebilenlerin daha karlı olduğunu idrak etmeye çalışırım.
Ben,doğum günlerinde doğum mucizesinin canlı şahitleri ve elleri öpülesi annelerimizin ayakları altına serilen cenneti yeniden anlamaya çalışmam gerektiğini düşlerim.
Dün doğan,bu gün doğan,yarın doğacak olanların eşref-i mahlukat olma gayretlerini ve o gayretleri hayata geçirmeye çalışan gönül ehlini hayırla yad etme gerektiğini bilirim.
Velhasıl,temennileriniz düşünceleriniz dua mesabesinde olur ümit ederim.Bu duygu ve düşünceleriniz, kısa yaşam diliminde her fırsatı; dostlukları pekiştirecek baki kalacak bir muhabbete dönüştürecek fiili eylemler gördüğümü ve kabul ettiğimi bilmenizi isterim.
Bütün dostlarımın ömrü bereketli olsun,kedersiz ve elemsiz bir hayatın neşesi sizlerle olsun,
ALLAHIN (CC) SELAMI ÜZERİNİZE OLSUN
Saygılarımla
Sami ÇAKIR
Okul arkadaşım Rıdvan Canım’dan
BİR ŞEY ANLAMADIK
Bir şey anlamadık şu dünyanın, gülünden dikeninden
Ağlayanından güleninden
Duvar diplerinde boyun bükeninden
Bir şey anlamadık
İki kapılı bir handır dediler
Bir şey anlamadık gelip geçeninden
Seçemedik iyiyi kötüden
Gelip geçti güzellikler, çirkinlikler
Geceler gündüzleri kovaladı
Gündüzler geceleri
Ah bilsen ne güneşler eskidi içimizde
Bir şey anlamadık
Yürüdük yalnızlık mahşerinde yıllarca
Yıldızları dost edindik geceler boyu
Nice yağmurlar yağdı
İçimizdeki ayrılıklar üstüne
nice hasret türküleri dolaştı dilimizde
Yüreklerimizde büyüttük hüznün en güzel çiçeklerini
Zamansız açıp soldular zamansız
Bir şey anlamadık
Zamansız karlar yağdı üstümüze
Zamansız rüzgarlarda üşüdü hatıralarımız
Üşüdü bizi gören yıldızlar
Yedi gün dört hafta on iki ay
Bilmem kaç mevsim
Sayamadık geçip giden yılları bir bir
yaşamak dedikleri buymuş meğer
Bir şey anlamadık
Rıdvan Canım
