Yurt dışından Türkiye’yi ve Türkiye’nin sınırları içerisinde bulunan belediye yönetimlerini hiç tanımayan iki  yada üç yabancı hesap uzmanını Gebze Belediyesine getirseniz, Getirdiğiniz bu hesap uzmanlarına da “ Siz daha önceden Gebze belediyesini hangi partinin ve hangi partiden seçilmiş bir belediye başkanının yönettiğine kafa yormayın, Belediyenin son 10 yıllık gelir gider hesaplarını işinde profesyonel hesap uzmanlarının bakışı çerçevesinde inceleyin, sonucu da bir dosya halinde önümüze koyun” deseniz  hesap uzmanları 15-20 günlük bir inceleme sonrasında yüzde yüz eminiz “ Gebze’yi hiç sevmeyen ama ondan da önemlisi Gebze’ye yapılabilecek en büyük kötülükler ne ise o kötülüklerin yüz mislini gözünü kırpmadan yapmaktan çekinmeyen bir belediye başkan ve yönetimi 10 yılda Gebze belediyesini adeta yangın yerine çevirmiş, maddi manevi bir iflasın ortasında bırakıp gitmiş” şeklinde görüş bildireceklerdir.

Gebze Belediyesinin 15 yılda özellikle son 10 yılda nasıl kötü yönetildiğini ve geçen bu 15 yılın Gebze ve Gebzeliler adına tamamen “ kayıp yıllar” olduğunu bu sütunlarda yazıyor ve bulabildiğimiz hemen her platformda dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz.

Ancak belki de ilk kez Türkiye’de bir belediye başkanının kendisinden önce Belediyenin bir kurumunu kişi yada kişilere peşkeş çeken bir belediye başkanının yaptığı bir tahrifatın önüne geçebilmek ve Kamu zararını önlemek adına mahkemeye çıkıp Mahkemenin hakimine karşı savunma yaptığına şahit olduk.

31 Mart tarihinde Gebze Belediye başkanı seçilen Zinnur Büyükgöz ve ekibi Gebze belediye başkanlığının sahipliğinde bulunan ve sözleşmesi 2013 yılında sona eren Marmara Nakliyeciler İşletmesini tekrar Gebze belediyesi bünyesine alabilmek için mazbatasını alıp koltuğuna oturduğu andan itibaren olağanüstü bir mücadele veriyor.

Biz Marmara Nakliyeciler garajının işletmecilerine söyleyecek asla bir söz bulamıyoruz, Neticede bu kuruluşu işletenler Gebze belediyesinin o dönem görev yapan yöneticileri ile bir anlaşma yapmışlar ve yaptıkları bu anlaşmayı da olabildiğince uzatmanın ve orada kalmanın mücadelesini veriyorlar.

Marmara Nakliyeciler garajını işletenler bundan 6 yıl önce yani 2013 tarihinde sözleşmenin sona ermesi ile birlikte kurumun anahtarını pekala Gebze belediyesine verebilirlerdi, Vermemişler, bu durum “Etik açısından” olumsuz olarak değerlendirilebilir ancak hepimizin bildiği gibi problem şimdi bu değil.

Burada asıl önemli mesele 2013 yılında sözleşmesi dolan Marmara Nakliyeciler garajının o dönemki Gebze Belediye yönetimi tarafından İşletmecilere “Süreniz dolmuş, Kurumu Gebze belediyesine teslim edin” şeklinde baskı yapılmaması ile ilgilidir.

Geçtiğimiz hafta yaptığımız bir araştırmada Marmara Nakliyeciler Garajının Gebze Belediyesine yılda 1 milyon lira kira ödediğini öğrendik, Bu kirayı aylara böldüğümüzde kurumun Gebze belediyesine aylık 83 bin lira kira ödediği ortaya çıkıyor.

Rakamı tam olarak doğrulatamamakla birlikte Marmara Nakliyeciler garajının günlük cirosunun ortalama 70 bin lira olduğu noktasında bir görüş ortaya çıkmıştı, Ancak dün mahkeme salonunda Gebze belediye başkanı Zinnur Büyükgöz’ün duruşma hakimine “-Efendim 5 yıllık süre içerisinde burada 140 milyon lira kamu zararı var” şeklinde bilgi vermesinden sonra ortaya çıkan anormal rakamlar karşısında işin doğrusu bizde şaşırdık kaldık.

Zinnur Büyükgöz’ün5 yılda 140 milyon kamu zararı var” şeklindeki açıklamasından yola çıktığımızda Marmara Nakliyeciler Terminalinin yıllık cirosunun 28 milyon lira olduğu da çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Şimdi buradan Gebze belediyesinin 2009-2019 yılları arasındaki belediye başkanına, belediye başkan yardımcılarına ve konu ile ilgili bürokratlarına “ Yılda 28 milyon lira ciro yapan bir yeri  yıllık 1 milyon liraya kiraya verirken bunu hangi vicdana, hangi ahlaka, hangi inanca göre verdiniz.?” sorusunu kamu adına sormak gibi bir mecburiyet ortaya çıkıyor.

Dikkat edilirse “Burada kamunun 140 milyon lira zararı var” diyen isim Yüksel Ercan değil, “İsminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili de “ değil, 350 bin nüfuslu Gebze belediyesinin başkanı Zinnur Büyükgöz’dür.

Biz dün mahkeme sonrası Gebze belediye başkanı Zinnur Büyükgöz ile sohbet ettik, Büyükgöz bize “Bu durum bizim için bir namus meselesi haline geldi, Bu kadar müsamaha anlaşılır gibi değil, bütün enerjimizi bu iş ile ilgili harcayıp neticeye gideceğiz, Burada Gebze’de yaşayan yüzbinlerce vatandaşımızın hakkı var, Biz hukuka, Adalete güveniyoruz, son dakikada bir değişiklik olmadığı takdirde Marmara Nakliyeciler garajını bir iki gün içerisinde belediye bünyesine alacağız” açıklamasını yaptı.

Zinnur Büyükgöz’ünBurada  5 yıl içerisinde kamunun 140 milyon lira zararı var” şeklindeki açıklaması aslında bir suç duyurusundan başka bir şey değildir, Büyükgöz aylar önce yaptığı basın toplantısında “Geçmiş dönemden bize 366 milyon lira borç kaldı, dönemin başkanı giderayak Marmara uzmanlar bünyesindeki bütün işletmeleri kiraya vermiş” şeklinde müthiş bir açıklama yapmış ancak bu açıklama yapıldığı ile kalmıştı.

Cumhuriyet Savcılarının Gebze belediye başkanı Zinnur Büyükgöz’ün bu açıklamasını “Suç duyurusu” olarak kabul edip ilgililer hakkında soruşturma açması ile birlikte karanlıkta kalan pek çok mesele de sonuna kadar aydınlanacaktır, Eğer varsa Marmara Nakliyeciler Garajı ile ilgili hiçbir suçu günahı olmayan isimlerde bu vesile ile aklanacaktır.

Zinnur Büyükgöz’ün Gebze belediyesinin dolayısı ile Gebzelilerin hakkını hukukunu korumak adına mahkeme salonlarına taşınması, Duruşma hakimine bizzat bilgi vermesi Türk siyasetinde öyle kolay kolay görülecek manzara değildir, bu yüzden Gebze’de yaşayan yüzbinlerce vatandaşımız adına kendisine teşekkür ediyoruz.

Yapanın yaptığının yanına kar kaldığı günlerin artık son bulması en büyük dileğimiz, bir taraftan vatandaştan aldığınız vergiler ile belediye bünyesinde çalışanların özlük haklarını ödemeye, Gebzelilere hizmet yapmaya çalışacaksınız ancak diğer tarafta günde 70 bin lira kazandığı söylenilen bir işletme ile ilgili geçmişte yapılan suiistimaller dolayısı ile eliniz kolunuz bağlı kalacak.

Meseleye bu pencereden bakıldığında da Zinnur Büyükgöz’ün nasıl büyük bir iş yapıldığı da çok net bir şekilde anlaşılacaktır.

Yanlışa “dur” demekten daha büyük bir erdemlilik olabilirmi.?