Beni affet kızım

Gözümün önünde büyüdün göremedim

Beni affet kızım

Nasıl sevdim seni gösteremedim

Beni mahvet kızım

Bir lafın yeter buna, sana söylemedim

Hadi vazgeç kızım

Benim gözümde hiç büyüyemedin.

Evlendiğin adam seni benim gibi korur mu?

Sen böyle mutluyken içimdeki hüzün sorun mu?

Başın sıkışırsa bana söz ver lütfen olur mu?

Sen çağır baban hazır,

Sen çağır baban hazır...

Söz ve müziği Sinan Akçil'e ait ve Ferhat Göçer'in seslendirdiği bu şarkıyı ne zaman duysam, adeta yüreğime bir hançer saplanır...

Şarkının sözleri adeta hislerime tercüman olur gibidir...

Duygusal biri olmama rağmen kolay kolay ağlayan biri değilim. Fakat kızımın gelin olup evden çıkıp gittiği gün, bir odaya kendimi kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlafığımı dün gibi hatırlıyorum.

Bir insanın kızını sevdiği biri ile evlendirmesi kadar mutluluk verici birşey olamaz. Fakat, gözün gibi baktığın, bir çiçek misali yetiştirip büyüttüğün yavrunun baba ocağından bir kuş misali ansızın uçup gitmesinin yarattığı travma, yenilir yutulur cinsten değil. Boğazın düğümlenir, böğrüne adeta bir öküz çöker. Diyebilirim ki, kızı yuvadan uçup gittiğinde içten içe canı en çok yanan kişi babadır.

Hergün eve geldiğinde göz ucuyla da olsa evde mi diye yokladığın, bir yeri ağrısa onunla beraber aynı acıyı hissettiğin, gülen yüzünü görünce bütün yorgunluğunun gittiği, onun elinden çıkan kahveyi yudumlarken hissettiğin mutluluğun ne demek olduğunu ancak kızı olan babalar bilir.

Babalar kızlarının ilk aşkıdır. Bir baba, kızının gözünde her zaman dünyanın en yakışıklı erkeğidir. Yaşı kaç olursa olsun, Yeni Türkü'nün aşağıda sözleri yer alan "Bana Bir Masal Anlat Baba" şarkısını duyduğunda gözü yaşarmayan kaç kız çocuğu vardır ki. Hele bir de arada gurbetlik varsa...

Bana bir masal anlat baba

İçinde bütün oyunlarım

Kurtla kuzu olsun şekerle bal

Baba bir masal anlat bana

İçinde denizle balıklar

Yağmurla kar olsun güneşle ay

Anlatırken tut elimi

Uykuya dalıp gitsem bile

Bırakıp gitme sakın beni

Bana bir masal anlat baba

İçinde tüm sevdiklerim

İçinde İstanbul olsun...

Kaç yaşında olurlarsa olsunlar babalar için kızları birer prenses, babalar da kızlarının gözünde birer süper kahramanlardır. Bu süper kahramanlarla prensesleri arasında saygıya dayalı, fakat sevgi temelli özel bir iletişim vardır. Babalar kızlarıyla çok konuşmasalar da, kızlar babalarının ne demek istediğini ve duygularını kolayca hissederler.

Her baba, kızının güvenebileceği en güçlü adamdır. Bu öyle bir güven duygusudur ki, hiçbir kız çocuğuna babasından başka bir kimse bu duyguyu hissettiremez...

Dışarıdan kaya gibi görünen sert bir adamı, yeri geldiğinde muma çeviren tek kişi kızıdır. Kızının iki damla gözyaşı karşısında kalbi yumuşamayacak hiçbir baba tanımıyorum..

Babalar ve kızları birbirlerini kimse ile paylaşamaz ve herkesten kıskanırlar.

"Anne babalar için her çocuk bir melektir, fakat kız çocukları Cennetten gelen birer armağan gibidir" denilmiştir. Dünyadaki en narin, en kırılgan, en korunmaya muhtaç bu varlığın gözünün içine bakar ve onu korumak için her türlü fedakarlığı yaparsınız. Hatta onun canının karşısında canınızın bile kıymeti yoktur...

Babalarıyla sağlıklı bir ilişki içerisinde olan kızların ruh halleri de o denli sağlıklı olur.

Kız çocukları babayla beraber erkeklerin dünyasını da öğrenir. Erkeklere dair yapacakları genellemelerin bilgisine babası ile kurduğu iletişim sayesinde elde ederler.

Son söz Şair Ahmet Emin Fidan''dan gelsin;

Bir kızı olmalı insanın;

Canını emanet ettiğin, elin, ayağın, gözün, kulağın, her şeyin...

Bir kızı olmalı insanın;

Bir hata yaptığnda, gözlerinin içine baktığın, bakar bakmaz masumiyetiyle saniyeler içinde eridiğin,

vefasına taptığın...

Bir kızı olmalı insanın;

Evinde babasına,annesine karşı nazlı niyazlı,

Sokakta cadılığından ve hışmından korktuğun...

Bir kızı olmalı insanın;

Herkes terkettiğinde seni, varlığında da, yokluğunda da, evliyken de, bekarken de babacığım ya da anneciğim diye kucak açtığında, gözyaşlarıyla bağrına bastığın...

Bir kızı olmalı insanın;

Demlediği çayı süzülerek getirdiğini seyrettiğin,

Pişirdiği kahvenin tadına gizlediğin, özenle bezediğin...

Bir kızı olmalı insanın;

Canıyla canlandığın, varlığıyla anlamlandığın,

Özlemiyle ve iç çekişlerinle dağ dağ efkarlandığın...

Bir kızı olmalı insanın;

"Dünya bir yana, kızım bir yana" diyebildiğin...

Esen Kalın...