Havuz ve Ulusalcı medyanın ve onları yönlendiren iktidarın görmezden geldiği HDP'nin, İYİ Parti'den önce başlattığı mitinglere baktığımıza toplumun homurdamasını daha net görmekteyiz. 
Ve 'Bu yaşımdan sonra adalet, hak hukuk, barış, kardeşlik, huzur, helalleşmek, birliktelik istemekten başka ne yaparım' diyerek partisinin kozmik odasına rağmen çıktığı yoldan dönmeyeceğini belirten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu samimi çabasını da göz ardı etmeden geçemeyeceğimiz ve en önemlisi HDP ve İYİ Partinin dik duruşu Saadetin samimiyeti ile gün geçtikçe daha da perçinleniyor gibi.
MHP'lilerin başbuğlarının anıldığı bir toplantıyı basacak kadar gergin olmasının altında yatanında muhalefet takımının bu samimiyetinin olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Çünkü MHP Ankara İl Başkanının twitleri ardında Ankara'da hem de Türkeş'in anıldığı bir toplantının basılıp, insanların dövülmeye kalkışılmasının tek bir nedeni var oda ülkücüyüm diyenlerinde mevcut yönetim anlayışından rahatsız olduğu ve tüm saldırılara karşın direndiği diğer bir gerçektir.
Evet, CHP Genel Başkanının helalleşelim, barışsak mı dediği şu günlerde benim 2014 yılında ele aldığım bir yazım facebook’ta anılarım aracılığı ile önüme düşüyor tam da bu yazımı yazarken...
Ve 2014 yılında anlattığımın ve bugün yaşananları, yaşanabileceklerin özetini anlatan o yazıma baktığımda Bahçeli'nin de aralarında olduğu benim gibi milyonların barıştan yana adımlarım atılması ile bu ülkeye gerçek demokrasi, insan hakları, adalet, hak, hukuk, kardeşlik, gerçek toplumsal huzuru yakalayacağını ortaya koymakta.
İşte o bugünü anlatan ve tencere, tava eylemlerinin tomalarla önlenmeye çalışıldığı tam da bugünler için hala güncelliğini koruyan yazım...

**Barışsak mı?

Yıl: 2014
MHP Genel Başkanının bugün ziyaret edeceği Dersim gibi tüm doğu ve güneydoğunun adeta fitili ateşlenmiş bir dinamit deposu olduğunu söylersek yalan olmaz.
Çünkü gerek bölgede bulunan meslektaşlarımızdan gerek ise siyasilerden aldığımız haberlere göre bölgenin hala devam eden ve çok istenen barış süreci gölgesin de için için kaynadığı, bunu gören hükumetin de barışı değil, art arda çıkardığı yeni anti güvenlik yasaları ve aldığı tomalarla bölge insanlarına göz dağı vererek önlemeye çalıştığını, ancak her an patlayacak yeni bir olayın kısa süre de ülkeyi saracağından korktuklarını belirtiyorlar.
Bunun sadece devlet tarafın da değil, silah bırakacağı söylenen PKK’nın da gerdiğinden yakınan bölge halkı barış sürecinin bir an önce şeffaflaştırılıp, ciddi adımlarla yeniden ele alınmasını önemle belirtiyorlar...