Ömrümüz, başkalarında var olduğunu zannettiğimiz güzelliklerin hayalini kurmakla geçiyor. Çoğumuz, gördüklerimize bakarak verdiğimiz yanlış hükümler yüzünden kıskanç, mutsuz ve depresif olduk...

Ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın diye, birkaç örnekle konuya girmek istiyorum;

Düşünün, bir üniversitede öğrencisiniz ve sınıfınızda sürekli gezip tozan, hiç çalışmıyormuş gibi görünen, fakat buna rağmen sınavlarda sizden daha yüksek notlar alan bir öğrenci var. İster istemez sitem etmez misiniz?

Bir komşunuz, hiçbir tarif ve ölçü kullanmadığı halde mükemmel yemekler yapabiliyorken, her türlü ölçü ve tarife uymanıza rağmen, siz bir türlü onun kadar tatlı ve güzel yemekler yapamıyorsunuz. Üzülmez misiniz?

Siz işleri yetiştirmek için kan ter içinde kaldığınız halde, işyerinizdeki aynı işi yapan bir eleman hiçbir stres yaşamadan her şeyi sakin ve titizlikle yapıp bitiriyor. Sinirlenmez misiniz?

Durun, sakin olun!

Aslında hiçbir şey sizin düşündüğünüz gibi değil. Siz buzdağının sadece suyun üstündeki kısmına bakıp hüküm veriyor ve yanılıyorsunuz.

Oysa ki buzdağının görünmeyen kısmında belki de çok büyük emekler, defalarca yapılmış hatalar, acılar ve hatta dramlar yatıyor. Verdiğim örnekleri ele alacak olursak;

Hani şu üniversitede sizin sürekli gezip tozuyor ve hiç ders çalışmıyornuş gibi gördüğünüz çocuk var ya, işte o çocuk bütün verimli ders çalışma taktiklerini binbir zorlukla öğrendi ve ders çalışmak için ayırdığı vakitte sadece derse odaklandı.

Peki, hiçbir tarif ya da ölçü kullanmadan tüm yemeklerini mükemmel ve lezzetli yapan komşunuzun o aşamaya gelene kadar kaç kez yemek yaktığını ve yemekleri ile ilgili bir sürü olumsuz eleştiri aldığını biliyor musunuz?

Ya da, iş yerinizde her şeyi büyük bir titizlikle yapan ve oldukça sakin görünen elemanın, aman bir sorun çıkmasın diye sabahlara kadar çalışmış olabileceğini hiç düşündünüz mü?

Hayır.

Siz bütün bunları bilmediğiniz ve düşünmediğiniz halde, buz dağının sadece görünen kısmına odaklanıp üzüldünüz.

Siz ve sizin gibilerin yaşadığı bu durumun adına "Ördek Sendromu" deniliyor.

İlk olarak Kolombiya Stanford Üniversitesi tarafından ortaya atılan bu terim, "Dışardan bakıldığında, bazı kişilerin hiç bir çaba göstermeden başarılı ve mutlu olduklarının zannedilmesi" yanılgısını ifade eder.

Bu sendromun adına "Ördek Sendromu" denmesi, bu terimin suda yüzen ördeklerin davranışlarının incelenmesi sonucunda ortaya çıkmasındandır. Ördekler, yüzeyde zahmetsizce yüzüyormuş gibi gözükse de, onların küçük ve perdeli ayaklarıyla suyun altında verdikleri inanılmaz mücadeleyi biz görmüyoruz. Yani, sakinlik sadece suyun yüzeyde...

Ördek sendromunun en çok yaşandığı alan sosyal medyadır.

Sosyal medyada paylaşılan mutlu, huzurlu ve varlıklı görüntülerin pek çoğunun arkasında öylesine sorunlu hayatlar var ki, biz malesef bunları görmüyoruz.

Mesela, sosyal medya hesabında dünyanın öteki ucunda yemyeşil bir ormanda kamp yaptığını paylaşan arkadaşınız, aslında ailesiyle büyük bir tartışma yaşayıp evden ayrılmış ve bu nedenle de çadırda yaşıyor olabilir. Fakat siz bu olaydan haberdar olmadığınızdan, arkadaşınızın harika bir kamp yaptığını düşünüp onu kıskanabilirsiniz.

Sosyal medyada buna benzer o kadar çok örnek var ki...

• Stresli durumlarını dışarıya yansıtmadan mutlu görünmeye çalışanları mı,

• Çılgınca çalışıyorken, yaptığı paylaşımla dışarıdaki insanlara "çalışmıyorum, ama zeki olduğum için başarıyorum" imajı verenleri mi,

• Aslında binbir çeşit stresle mücadele ediyorken, yaptığı paylaşımda delicesine eğleniyor gibi görünenleri mi, size anlatayım.

İşte ben bütün bunları, sosyal medyanın illüzyonu diyorum. Herkes ucu bucağı olmayan sanal bir podyumda ha bire poz veriyor, seyirciler de bu pozlara kanıp ha bire onlara özeniyorlar.

Sonuç mu?

Kaygılı, endişeli, mutsuz ve hatta depresyona girmiş bir sürü insan...

Oysa ki sosyal medyada suyun altında kalan kısımlar ekranda görülebilse, inanın kimsenin morali bozulmaz.

"İnsanları mükemmel olmaya zorlayan, mükemmel olmayanı ise dışlayan” günümüz dünyasında, kendimizi başkaları gibi olmaya zorlamak yerine, aslında diğer insanların da bizden pek farklarının olmadığını bilmek ve kendimizi suçlamayı bırakmak en doğru yoldur...

Hepinizin yeni yılını kutlar 2022 yılının sağlık, zenginlik ve mutluluk getirmesini dilerim...

Esen Kalın...