Pazar günü yeğenimizin düğün merasimini gerçekleştirdik, herkes keyifli, herkes neşeli, Düğüne katılanların tamamının yüzü gülüyor, katılımcılar bir araya gelmenin keyfini çıkarmaya çalışıyor.

Geç saatlerde düğünden çıktıktan sonra bir arkadaşımızın doğum günü için pasta kesmeye davet ediliyoruz arkadaşımızın doğum gününü kutluyoruz pastadan bir dilimde biz alıyoruz.

Pazar gecesi geç sayılabilecek bir saatte eve geliyoruz, Pazartesi günü için planlamaları yapıyor, geçen haftadan sarkan randevularımızın en azından birkaç tanesini gerçekleştirmek adına notlarımızı alıyor uyumaya çalışıyoruz.

Pazartesi sabahı erkenden uyanıyor kahvaltı yapıyoruz, Günde zinde başlamak adına gereken ne varsa tamamının bizim yanımızda olduğunu hissederken telefon çalıyor, çalan telefonun karşısındaki akrabamız “-Yüksel abi başın sağ olsun hastanede tedavi gören amcanız vefat etti” haberini alıyoruz.

Vefat haberini alırı almaz bir önceki gün pazartesine ait yaptığımız tüm planlamalar bir anda çöp oluyor, Kahvaltıyı bir an önce bitirip cenaze ile ilgili hazırlıkları yapmak adına kendimizi dışarıya atıyoruz.

Cenaze namazı ve defin işlemlerinden sonra taziye vermek isteyen dostlarımız ile bir araya geliyoruz hepimizin ağzından çıkan ifade “İşe bak dün düğünde bir aradaydık bugün cenazede bir araya geldik” şeklinde oluyor.

Bu söylem karşısında eskilerin “-Her evden gelin çıkmaz ama her evden mutlaka cenaze çıkar” ifadesini hatırlıyoruz o andan itibaren de hayatın ne kadar anlamsız olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.

Ancak bir noktadan sonra farkına varıyoruz ki aslında hemen yanı başımızda duran ancak günün koşuşturmacası içerisinde ihmal ettiğimiz, unuttuğumuz kim varsa tamamını cenazelerde yada düğünlerde görüyor hasret gideriyoruz.

Böylesi zamanlarda pek çoğumuz karşımızdakilere “Düğünler ve cenazeler olmasa birbirimizi göreceğimiz yok” şeklinde ifadeler kullanır ki işin doğrusu bu söylem son derece doğrudur.

Çok önemli insanlar, çok zengin insanlar, çok fakir insanlar, hiç kimsesi olmayan insanlar teker teker bu dünyadan ayrılıp ebediyete intikal ediyorlar, Hayatta iken olağanüstü güçlere sahip olan insan o an tabutun içerisinde yattığını görünce “-Boş dünya , kimde öbür tarafa mal mülk götüremiyor bu yüzden yaşarken iyi insan olmaktan topluma faydalı işler yapmaktan ve büyük bir çoğunluk tarafından iyi bir insandı” demekten başka bir çare bulamıyoruz.

Çözüm iyi insan olmakta.