Yoğun, bir o kadar hızlı geçen günleri, haftaları ve ayları art arda geride bıraktığımız hayatın ne getirip ne götüreceğini düşünmeden hızla tüketirken Musa Peygamber ile birlikte Boğaziçi’ne gelmiş Yuşâ Peygamber gibilerinin de gelip, geçtiği o hayatın içinde yaşanan güzel günler de var. Bugün benim yaşadığım bir cumartesi günü gibi.
Ve o anları değil unutmak, o gün beklenmedik anda yaşananları beynimize, gönlümüze kazıdığımız anılar olarak kalbin hazinesi denen atar damar değerinde 'Unutulmayacak bir an' diyerek mutlu olup, seviniriz.
İşte o günlerden biri olan bir günün yaşanacağını hesap etmeden çıktığınız yolu alırken o yolun sonunda yaşanacakların ya da karşılaşacaklarınızın sizi üzeceği korkusu veya beklenin olmayacağı telaşının yarattığı stresle bir bakmışsınız ki bitti denen yolun daha başında olduğunuzu anladığınız an o günün en güzel an ve gün olduğunu anladığınızda o günü daha çok seversiniz.
İşte, pazar gününün verdiği rahatlığın bittiği an başlayan Pazartesi sendromu, uğurlu günüm olan Salı'nın, dini duyguların baskısıyla dostları ve öbür dünyayı hatırlatan Perşembe'nin bitişiyle gelen ve  Peygamberimizin: "Allah'u Teala her cuma günü altı yüz bin kişiyi cehennemden azad eder. " dediği kutsal cuma günü gibi haftanın günlerinden biri olan ve fırsat buldukça okurumla paylaştığım iç dünyamı ele almak istediğim yazıları ele aldığım bir gün olarak ayırdığım cumartesi gününü hem de 'Cumartesi Yazılarım' başlıklı yazılarımı yazdığım güzel bir gündü bu cumartesi...
Çünkü bitti denen yolun başında olduğumu bana hissettiren bir cumartesi gününü bir kez daha bana sevdirene ve o günü yaşatan Allah'ıma şükrediyorum.
Neden mi?
Çünkü uğurlu denilecek bir yolun başında olduğumu bana yeniden hatırlatan bu çıktığım yolun hiç bitmeyeceğini ve başladığı günkü heyecanla beklemediğim bir anda bana güzel duygular yaşatan  içi dolu cumartesi'yi hiç ama hiç unutmayacağım.
Ve beynimdeki, kalbimdeki sevgiyle bu cumartesiye, içinde yaşadıklarıma, yaşatılanlara tüm kalbimle bir kez daha teşekkür ediyorum...
Bundan sonraki günlerde 35 yıla yakındır devam eden gazetecilik mesleğim boyunca yazdıklarımı bir, belki de iki, üç kitap altında toplamak derken ilk sayısı çıkan dergimin ardından yeniden renklenen gazetemize, dergimize, sitemize, tv programlarımıza değil ,sizin olan gazetenize, derginize, haber sitenize, tv programlarınıza verilen destekler ve bölgem için, okurum için bir ilk  olan elektronik gazeteme ilk adım olan bugünü ve adı cumartesi olan bugün yaşadıklarımı hep seveceğim, hem de ömrümün gideceği yol boyunca..