Selçuk, İzmir-Aydın karayolunun 73'üncü kilometresinde, yaklaşık 40 Bin nüfuslu şirin bir ilçe. İlçe. İzmir'e bağlı olmasına rağmen Aydın şehir merkezine İzmir'den daha yakın. İlçenin kuzeyinde Menderes ve Torbalı, kuzeydoğusunda Tire, güneyinde Kuşadası ve Söke, doğusunda Germencik ve batısında ise Ege Denizi bulunmakta...

İlçenin ekonomisi ağırlıklı olarak turizme dayalı olsa da, tarım ve hayvancılık da önemli bir gelir kaynağını oluşturur.

Çocukluk ve gençlik çağlarımda Aydın'dan İzmir'e otobüsle yaptığım seyahatlerin mola noktası olan bu şirin ilçe, yolun iki tarafında yol boyunca uzayıp giden güzel meyve bahçeleri ile hafızamda yer edinmişti. Eskiye göre nispeten azalmış olsa da, o güzel meyve bahçelerinden pek çoğunun hala var olduğunu görmek mutluluk vericiydi doğrusu...

Malumunuz olduğu üzere, bir sebeple gittiğim yerler hakkındaki gözlemlerimi ve edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Bu nedenle, eşsiz tarihi değerlere ve muhteşem doğaya sahip Selçuk hakkında yazmasam, inanın bu güzel ilçeye haksızlık etmiş olurdum.

"Hadi şehirleri anladık da, küçük bir ilçe hakkında yazmaya ne gerek var" diyenler, Selçuk hakkında yazdıklarımı okuyunca sanırım yanıldıklarını anlayacaklardır.

Mesela, bu toprakların tarihinin M.Ö. 6000 yılına kadar dayandığını, Dünyanın en büyük açık hava müzelerinden biri olan Efes Antik Kentinin ve yine Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağının bu ilçe sınırları içerisinde bulunduğunu, St. Jean ve havarilerinin Hristiyanlığı bu topraklardan tüm dünyaya yaydıklarını, Hristiyanlık dönemine ait en iyi örneklerden olan Meryem Ana Evi, Meryem Kilisesi ve St. Jean Kilisesinin Selçuk'ta olduğunu, nihayet Selçuklu sanatının en iyi örneklerden olan İsa Bey Cami’nin de bu ilçe sınırları içerisinde bulunduğunu söylesem, sanırım ne demek istediğim kolaylıkla anlaşılacaktır...

Günümüzde Türk ve dünya turizmi açısından çok önemli bir merkez konumunda olan Efes, Helenistik ve Roma dönemlerinde en parlak zamanlarını yaşamış ve önemli bir liman şehri olarak, doğu ile batı arasında bir kapı vazifesi görmüştür. M.Ö. 300 yıllarında Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından kurulan bu şehir, aynı zamanda o dönemin önemli bir dini merkezi konumundaydı.

Efeslilerin ilk yerleşim yeri, günümüzde Selçuk Kalesi'nin de içerisinde yer aldığı Ayasuluk Tepesi idi. Bugün 127 sütunundan sadece bir tanesi ayakta kalmış olsa da, mermerden yapılmış ilk yapı olarak Dünyanın yedi harikası arasına girmiş olan Artemis Tapınağı, Efeslilerin bu ilk yerleşim alanının hemen yakınında bulunmaktadır.

Antik çağın önemli eserlerinden olan Artemis Tapınağı ile Hristiyanlığın baş yapıtlarından St. Jean Klisesinin bulunduğu alanın tam ortasında ise, hem avlulu Türk Camii tipinin, hem de Anadolu sütunlu camilerinin bilinen en eski örneklerinden biri olan İsa Bey Camii yer almaktadır.

1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından Mimar Şamlı Ali'ye yaptırılan ve Selçuklu sanatının en önemli eserlerinden biri olan Cami günümüzde de aktif olarak kullanılmakta ve yüksek duvarlı ulu yapısıyla Artemis tapınağına ve St. Jean Kilisesine bakıp, "Bir zamanlar bu bölgede sizler hüküm sürüyordunuz, fakat artık bu toprakların hakimi benim"  der gibidir...

Günümüzdeki kırsal turizmin önemli bir örneğini oluşturan Şirince, Selçuk sınırları içerisinde yer alan turistik bir mahalledir. Kırkınca, Kirkice, Kirkince ve Çirkince gibi isimlerden sonra Şirince ismini alan bu mahalle, geçmişte bir Rum yerleşim birimi iken 1923'deki Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucunda Türk köyü haline gelmiştir. İçerisinde iki Rum kilisesinin bulunduğu ve hiçbir evin diğerinin manzarasını kapatmadığı bu şirin yerleşim yeri, her yıl yerli ve yabancı yüzbinlerce insanı ağırlamaktadır.

Selçuğun denize tek bağlantı noktasını oluşturan ve kent merkezine 9 km uzaklıkta bulunan Pamucak Plajı, şimdiye kadar gördüğüm en iyi plajlardan biridir desem yalan söylemiş olmam. Bu güzel plaj, incecik kumu, 60 metre eni ve yaklaşık 7 km.lik sahil şeridi, sörf için elverişli rüzgarlarıyla geleceğin önemli turizm ve spor merkezi olmaya aday pozisyondadır.

Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Selçuk'un ilk ismi Efes iken, yerleşim yerinin değişmesiyle Ayasuluk, bölgenin Türk ve Osmanlı hakimiyetine girmesinden sonra da Selçuk halini almıştır.

Hiç şüphesiz ki, Selçuk şimdiye kadar anlattıklarımdan fazlasına sahip. Antik Çağ'ın önemli yerleşim yerlerinden biri olan bu şirin ilçe, huzur kokan havası ve muhteşem doğası ile kente misafir gelenleri adeta büyülemektedir.

İlçenin genç ve dinamik bayan belediye başkanının  da söylediği gibi, Selçuk tam bir "Emekli, göbekli ve bebekli şehri"dir. Bu sözün doğruluğunu sokak ve pazarlarında gezerken, ilçe merkezindeki kahvehanelerde çay ve kahvenizi yudumlarken ve karnınızı doyurmak için oturduğunuz lokantada yemeğinizi yerken kolaylıkla anlayabilirsiniz.

Yemek demişken, başka yerlerle kıyaslandığında, Selçuk gerçekten oldukça ucuz bir şehir. Mesela üç kişi ile oturduğunuz bir pidecide 50-60 lirayla bile karnınızı doyurmanız mümkün...

Sözün özü, doğası ve havası güzel olan huzurlu bir şehirde mi yaşamak istiyorsunuz?

Selçuk'u pas geçmeyin derim...

Esen Kalın...