BURSA (AA) - Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Türkiye'nin 3 gen merkezinin kesişim noktasında olduğunu belirterek, "Avrupa kıtasından daha fazla biyolojik çeşitliliğe sahip bir ülke konumundayız. Bu zenginliğimiz içerisinde 1700 civarında bitki tıbbi özellik taşımaktadır." dedi.

Bakan Kirişci, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Bursa Tıp Fakültesinin ev sahipliğinde Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "İntegratif ve Anadolu Tıbbı Kongresi"nde yaptığı konuşmada, tarım ve sağlığın birbirinden ayrılamaz konular olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanlığına bu konudaki çalışmalarından dolayı teşekkür eden Kirişci, Türkiye'nin zengin bitki genetik kaynakları içinde tıbbi ve aromatik bitkilerin önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin, biyolojik çeşitlilik bakımından neredeyse bir kıtanın tamamında bulunabilecek çok kıymetli ve büyük zenginliğe sahip bir ülke olduğunu dile getiren Kirişci, "Anadolu'nun, göç yolları üzerinde bulunması ve birçok medeniyete ev sahipliği yapması da bitki çeşitliliği ve zenginliğinin artırılmasında ve gen kaynaklarının zenginleştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Tahıllar ve baklagiller başta olmak üzere birçok kültür bitkisinin gen merkezi Anadolu topraklarıdır. Halihazırda 32 gen bankasında 317 bin genetik kaynağı bulunmaktadır." diye konuştu.

Kirişci, dünyada yaklaşık 425 bin bitkinin olduğunu, bunlardan 50 ila 70 bininin tıbbi bitki olarak tanımlandığını aktardı.

Dünyada 2 bin, Avrupa'da ise 500'e yakın tıbbi bitkinin ticaretinin yapıldığını bildiren Kirişci, şunları kaydetti:

"Türkiye 3 gen merkezinin - 3 biyocoğrafya da diyebiliriz - kesişim noktasındadır ve 4 bini bu coğrafyaya ait olmak üzere yaklaşık 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Avrupa kıtasından daha fazla biyolojik çeşitliliğe sahip bir ülke konumundayız. Bu zenginliğimiz içerisinde 1700 civarında bitki, tıbbi özellik taşımaktadır. Bunun 500'ünü ise tıbbi ve aromatik bitki olarak değerlendirdiğimizi ifade edebilirim. Bu veriler bize dünya üzerindeki tıbbi verilerin yüzde 6'sının ülkemizde olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz hem doğadan toplanan defne, kekik, ada çayı gibi ürünlerde hem de kültürü yapılan kimyon, anason, nane, rezene gibi ürünlerde geniş bir popülasyona sahiptir. Anadolu bu bitkilerden yararlanma konusunda zengin ve derin bir birikime sahiptir. Ülkemizin sahip olduğu bu zenginliğin en üst düzeyde katma değerli hale getirmesi, bu pazarda daha yüksek pay alması elbette son derece önemlidir. Defne, kekik ve kimyon üretiminde dünyanın en önemli tedarikçi ülkesi konumundayız. Kekik ve defne ihracatında dünya lideriyiz, dünya defne ihtiyacının yüzde 90'ını, kekik ihtiyacının yüzde 80'ini Türkiye olarak biz karşılıyoruz."

- "2 bin 641 tıbbi ve aromatik bitki örneğini koruma altına aldık"

Bakan Vahit Kirişci, Türkiye'deki florayı geliştirmek için kat etmeleri gereken çok yollarının olduğunu, bu amaçla da biyolojik çeşitliliğe dayanan geleneksel bilginin kayıt altına alınması projesini hayata geçirdiklerini aktardı.

Geliştirdikleri sistem sayesinde yaklaşık 2 milyon veriyle tıbbi ve aromatik bitki çalışmalarına ciddi bilgi kaynağı sağladıklarını anlatan Kirişci, şu bilgileri paylaştı:

"Bu çalışmalar sayesinde yok olma ihtimali ve tarımsal değeri olan bitkileri koruma altına almak, sürdürülebilir üretimini sağlamakta kararlıyız. Tohum gen bankamızda 264 türe ait 2 bin 641 tıbbi ve aromatik bitki örneğini koruma altına aldık. Ada çayı, defne, kekik, lavanta, kapari, çörek otu gibi 14 tıbbi bitkinin tanıtıcı el kitaplarını hazırlayarak paydaşlarımızın hizmetine sunduk. TARSİM olarak adlandırdığımız tarım sigortacılığı çerçevesinde pek çok tıbbi ve aromatik bitkilerde özellikle doluya karşı bu ürünlerin korunması teminatını getirdik. Yeni tesis veya var olan tesisin teknoloji yenilemesi, alternatif enerji üretilmesi ve kullanılması, sulama sistemleri kurulması ve alet, ekipman alımlarına yüzde 50 oranında hibe desteği veriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiğimiz 2018 yılından bugüne 19 ailemize lavanta ve mantar yetiştiriciliği kapsamında 333 bin lira destek sağladık. Tıbbi ve Aromatik Eylem Planı içerisinde yaklaşık 1,7 milyon fidan dikimiyle yöre halkına 3 milyon liralık bir katkı sunduk."

Geleneksel bitki türlerinde Osmanlı Türkçesi ile yazılmış çok sayıda eserin bulunduğuna dikkati çeken Kirişci, bunların tercüme edilerek literatüre kazandırılmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: aa