Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu, Kolombiya'nın ilk solcu Cumhurbaşkanı Gustavo Petro'nun yemin töreninde öne çıkan başlıkları AA Analiz için kaleme aldı.

***

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı yıl olması sebebiyle 2022, Kolombiya için son derece önemliydi. Ancak bunun ötesinde Latin Amerika’da yeniden esmeye başlayan sol akım siyasi rüzgarın Kolombiya’ya sirayet etme ihtimalinin bulunması, anılan seçimleri daha da önemli kılıyordu. 1990’a kadar Kolombiya’da faaliyet gösteren M-19 örgütünün eski bir üyesi olan, başkent Bogota’nın eski Belediye Başkanı Gustavo Petro, 2022 seçimlerine sol kesimin adayı olarak katıldı. Petro, seçim sürecinin başlarından itibaren yarışın olası galibi olarak öne çıktı. Oysaki bugüne kadar Kolombiya siyasi tarihinde sol kesimin hiçbir adayı Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamamıştı. Kolombiya’nın bağımsız siyasi yaşamının 200 yıllık bir tarihi kapsadığı değerlendirildiğinde bu bilginin ne denli çarpıcı olduğu ortaya çıkıyor.

Bu seçim ortamında 29 Mayıs 2022 tarihinde başkanlık seçimlerinin ilk turu gerçekleşti ve Petro 8,5 milyon oyla ülkede o güne kadar bir adayın ilk turda aldığı en yüksek oy oranını elde etti. Her şeye rağmen ilk turda hiçbir aday yüzde 50 oy oranını geçemediği için, en yüksek oy oranına sahip iki aday arasında ikinci tur seçimleri gerçekleştirildi. 19 Haziran 2022’de yapılan ikinci tur Başkanlık seçimleri sonucunda Gustavo Petro geçerli oyların yüzde 50.4’ünü alarak önümüzdeki dört yıllık dönem için Kolombiya’nın sol görüşlü ilk Cumhurbaşkanı oldu.

- Eski M-19 üyesi

7 Ağustos 2022 tarihinde Latin Amerikalı 9 Devlet Başkanı, İspanya Kralı ve 100 bin kişinin katıldığı renkli bir törenle görevine başlayan yeni Cumhurbaşkanı, ilk kez Afrokolombiyalı bir kadın Cumhurbaşkanı yardımcısıyla birlikte görev yapacağı için de dikkatleri üzerine çekti. Başkan Yardımcısı Avukat Francia Marquez aynı zamanda çevre ve insan hakları konularında tanınmış bir aktivist.

Başkan Petro’nun dikkat çeken yönlerinden biri de eski M-19 üyesi olması. 1970’te kurulan M-19, 1990’da sonuçlandırılan barış görüşmelerinin ardından silah bırakarak siyasi bir partiye dönüştü. Hatırlanacağı üzere, 2016 yılında da Kolombiya Barış Süreci kapsamında Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri (FARC) ile bir anlaşmaya varılmış ve anılan örgüt de silah bırakmıştı. Bu çerçevede henüz anlaşmaya varılamayan Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) ile de Petro’nun hükümet döneminde bir uzlaşmaya varılması ihtimal dahilinde görülüyor.

- Yemin törenindeki sembolik mesajlar

Cumhurbaşkanı Petro’nun yemin töreninin en renkli anlarından biri Kolombiya’nın kurtarıcısı Simon Bolivar’ın kılıcının tören alanına getirildiği andı. Yeni Cumhurbaşkanı'nın göreve başlar başlamaz verdiği ilk talimatla Merkez Bankası’ndaki kasadan çıkarılarak alana getirilen kılıç, bir yönüyle bağımsızlığı ve özgürlüğü simgelerken, diğer yönüyle ülkenin uzak ve yakın tarihiyle barışmasının da sembolü oldu.

- Yeni hükümetin öncelikleri

Yeni hükümetin ülkenin iç siyaseti açısından iki önceliği bulunuyor: Bunlardan ilki, sol eğilimli hükümetin göreve gelişi nedeniyle tedirgin olan iş dünyasını sakinleştirmek, ikincisi ise ülkenin tamamını kucaklayacak bir birlik mesajı vermek. Petro, seçimlerden sonra yaptığı konuşmalardan birinde “seçimler nedeniyle o ana kadar ülkede varlığı hissedilen iki Kolombiya’nın artık tek olacağını” ifade ederek bu yönde önemli bir adım attı.

Başkan Petro, yemin töreninde yaptığı konuşmada Kolombiya halkına vaatlerini on ana başlık çerçevesinde topladı:

Cumhurbaşkanı, gerçek ve nihai barışa ulaşmak için çalışmayı vadetti. Ölülerin hatırasının bunu hak ettiğini, dirilerin ise buna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Barış sürecinin yürütüleceğinin ise altını çizdi.Yaşlıların, çocukların ve engellilerin yaşam şartlarının iyileştireceğini ifade etti. “Kimsenin başkalarının gerisinde kalmayacağı bir sistem” kurmayı vadetti.Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini vurguladı; Başkan Yardımcısı Francia Marquez’in başında olacağı bir “Eşitlik Bakanlığı” kurulacağını tekrarladı. Kolombiyalı kadınların gerçekten eşit olmaları ve korkusuzca yaşayabilmeleri için gerekli adımların atılacağını ifade etti.Açık kapı siyaseti çerçevesinde herkesle ve her kesimle diyaloğa hazır olacağını söyledi.Tüm Kolombiyalıları dinlemeyi, onlara her zaman kulak vermeyi vadetti. Şiddetle mücadelenin tavizsiz bir şekilde yürütüleceğinin altını çizdi ve tüm Kolombiyalı ailelerin güvenliğinin öncelikli hedefleri arasında olduğunu vurguladı.Yolsuzlukla mücadeleye öncelik vereceğini aktardı. “Çalınanları geri alacağız ve yaşananların bir daha tekrarlanmaması için çalışacağız.” dedi. Çevreyi koruma teminatı verdi. Ormanların yok olmasının önüne geçileceğine, denizlerin, havanın ve nehirlerin kirletilmesinin engelleneceğine söz verdi. Yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasının özendirileceğinin altını çizdi.Gelişmenin önündeki engellerin kaldırılacağını belirterek, “halk için ekonomi, milli sanayi ve toprağın, kalkınmanın üç temel dayanağı” olacağını aktardı.Anayasa’nın uygulanacağının ve kitlelerin yararına olacak yeni yasal düzenlemeler yapılacağının sözünü verdi.

- Ekonomiye öncelik verilecek

Başkanın, yemin töreninde ifade ettiği üzere, Kolombiya halkının yaşam kalitesi ve refahı da doğal olarak yeni hükümetin öncelik listesinin en üst basamaklarında yer alıyor. Emeklilik sisteminde yapılabilecek iyileştirmeler, yaşlılara, öğrencilere ve dar gelirli ailelere yapılacak sosyal yardımların artırılması yeni hükümetin atabileceği adımlarından bazıları. Ulaşım ve ücretsiz sağlık alanında yapılabilecek iyileştirmelerin de Kolombiya halkı nezdinde çok değerli olacağı aşikar. Bu önemli kamu hizmetlerinin iyileştirilerek yürütülmesi ve geliştirilmesi için en büyük ihtiyaç ise ek kaynak.

- Venezuelalı mülteciler

Kovid-19 döneminin ekonomik sonuçlarının yaşandığı ve salgın şartlarının tam olarak son bulmadığı göz önünde bulundurulursa, yeni hükümetin işinin ne denli zor olacağı da açıkça ortaya çıkıyor. Venezuela’dan Kolombiya’ya göç eden ve halen Kolombiya’da yaşayan 2 milyona yakın mülteci konusunda atılacak adımlar da yeni hükümetin önündeki önemli sorunlardan biri. Yeni Başkan, basına yaptığı açıklamalarda, “mültecilerin insanca yaşayabilecekleri ortamların oluşturulacağını; sağlık, barınma ve beslenme haklarının gözetileceğinin” sözünü verdi. Bununla birlikte “gönüllülük esasına” dayalı bir geri dönüş planının oluşturulacağını da ifade etti.

Petro’nun seçim kampanyası döneminde açıkladığı en şaşırtıcı vaadi ise iktidara geldikten sonra hiçbir yeni petrol arama ve üretim izni verilmeyeceğiydi. İhracatının yüzde 40’ını, kamu gelirlerinin ise yüzde 12’sini petrol üretimi ve ihracatı sayesinde elde eden Kolombiya özelinde bu vaadi yerine getirmek kolay olmayacak gibi görünüyor. Çevrenin korunması için yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanılmasını öngören bu plan başarıyla uygulandığı takdirde tüm dünyaya örnek teşkil edebilecek.

- Dış politika

Kolombiya siyasetinin yeni döneminde uluslararası ilişkiler bağlamındaki öncelikler ise zaman içinde şekillenecek. Ülkenin geleneksel müttefiki Amerika Birleşik Devletleri, telefon diplomasisi ve heyet ziyaretleriyle, var olan iyi ilişkilerin sürdürülmesi için istekli olduğunu ortaya koydu. Ülkenin; Bolivarcı Venezuela, Küba, Nikaragua, Bolivya, Şili, Meksika, Peru ve Arjantin gibi bölgedeki diğer sol eğilimli hükümetlerle geliştireceği ilişkiler de Kolombiya’nın bölgede ve dünyadaki konumunu şekillendirecek diğer bir önemli unsur.

Gustavo Petro’nun seçim dönemindeki söylemleri ve iktidardaki ilk günleri Kolombiya’nın ılımlı bir sol eğilime daha yakın olacağına ve kıtadaki süper güçle ilişkilerini radikal şekilde bozmayacağına işaret ediyor. Bununla birlikte yemin törenine Simon Bolivar’ın kılıcını getirten, ülkenin ekonomik dengeleri pahasına çevreci adımlar atmayı vadeden, eylemci geçmişe sahip Petro’nun bazı şaşırtıcı adımlar atabileceğini de göz ardı etmemek gerek.

***

[Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu, Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi müdürüdür]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Kaynak: aa