BALIKESİR (AA) - Edremit ilçesinde bir termal otelde gerçekleştirilen "Mysia ve Çevre Kültürleri" sempozyumunda Mysia bölgesinde arkeolojik değerlerin, kazı alanlarında süren ve bu çalışmalar sonunda ortaya çıkan bulguların kentin kültürüne ve turizmine katkıları gibi birçok konu uzmanları tarafından detaylı bir şekilde ele alınıyor.

Sempozyumun açılışında konuşan arkeolog Prof. Dr. Orhan Bingöl, arkeolojik çalışmaların daha iyi bir yere gelmesinin sağlanması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Bilimsel kazılar uzun vadede getirisinin ne olacağı bilinmeyen, pahalı, koruması zor, bürokratik sorunları varsayılanın çok üstünde olan çalışmalardır."

Bingöl, "Balıkesir 2 denize kıyısı olan bir kent olarak bugünkü konumuyla deniz, kum ve gastronominin ağırlıkta olduğu çok önemli bir bölgemiz. yazlıklarıyla, siteleri, otelleriyle yüksek sezonda yer bulmanın nerdeyse olanaksız olduğu düşündüğüm kenttir. Misafirlerin kültüre yönlendirilmesinin hiç de kolay olmadığı kanısındayım. Bu nedenle Balıkesir'in turizmine katkı sağlayacağı varsayımıyla kazı çalışmalarına başlanmasının doğru ve yerinde bir yaklaşım olup olmadığının somut ölçütlerle saptanması gerektiği düşüncesindeyim." diye konuştu.

Türkiye'de yapılan arkeolojik kazıların sayısının oldukça çok olduğuna işaret eden Bingöl şöyle devam etti: "Şimdiye kadar gözlemlediğimiz kadarıyla bu kazılardan bazılarının neredeyse hiç ziyaretçisi yoktur ya da hiç denecek kadar azdır. Bazılarının hakikaten hiç ziyaretçisi olmayacak. Demek istediğim, kazıların çoğalması, kültür düşkünlerinin çoğalması için yeterli bir çözüm değildir. Kazıların turizme olumu yansıyıp, yansımayacağı ön çalışma yapmadan belirlenemez. Geçen yılki toplantımız da antik kentlerin ortalama 300’ün üzerinde ziyaretçisi olduğu, bunlar ören yeri statüsü kazandıklarında bu sayının günlük 2 binin üzerine çıkabileceği öngörüsü bulunduğunu gördük. Buradan elimizdeki kazı alanlarına yeterli ziyaretçi gelmediği anlaşılmaktadır. Mevcut kazılara yeterli ziyaretçi çekilemezken yeni kazı alanları harcanan çabanın boşa gitmesi anlamına gelir."

Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Mürsel Sabancı da gazetecilere, "Balıkesir'in arkeolojik potansiyeli ve Balıkesir'in arkeolojik potansiyelinde geleceğe doğru nasıl yol alacağına ilişkin çalışma başlıklarını istişare edeceğiz, değerlendireceğiz ve sonuç raporu çıkaracağız. Bu şehir hafızası adına kıymetli bir sonuç olacak. Kurum kuruluşlara da yol haritası çıkaracak." dedi.

Sabancı bu tür çalışmalarla Balıkesir'in şehir potansiyelinin geleceğe taşınacağını ifade etti.

Balıkesir'de Daskyleion, Kyzikos, Antandros ve Adremeyteion olmak üzere 4 büyük arkeolojik kazı bölgesi bulunduğunu kaydeden Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan ise bugüne kadar bu kazı çalışmalarının bilimsel platformda ilk kez Balıkesir Kent Konseyinin başkanlığında ele alındığını söyledi.

Soykan, "Balıkesir Türkiye'de çok önemli bir yere sahip. Tabi ki bu kazılarımızı sadece kazmakla kalmayacağız en kısa sürede ören yeri haline getirerek bunu Balıkesir turizminin en önemli destinasyon lokomotifi olarak göreceğiz. Bundan sonra Balıkesir'e gelen yerli ve yabancı turistlerimiz için bu arkeolojik kaynak değerlerini sergileme şansını bulacağız." diye konuştu.

3 gün boyunca 48 farklı oturumda gerçekleştirilecek arkeoloji buluşmalarının, şehirde devam eden çalışma ve araştırmaların daha ileriye götürülmesine, Balıkesir'in arkeoloji alanında daha fazla gelişmesine katkı sağlayacağı bildirildi.

Kaynak: aa