Öncelikle sanal ortamda birkaç gündür gördüklerimi yazmak istedim ama 'Ondan, onlardan daha önemli' dediklerim dolayısıyla birçok şey gibi onu da öteledim, o gördüğüm fotoğraflara bakmamak için gözlerimi kapatıp, kurşundan hızlı klavyeyi gezen parmaklarımı frenledim kendimi ondan, onlardan aşağı düşürmeme adına..
Ve kendi iç dünyamdan uzaklaşma adına, dizlerimin üzerindeki   bilgisayarımdan açtığım haber kanalarını 'değmezler' gibi yazı sayfamın arkasına alarak, kulaklarıma görev verip, yaşananları sesli dinleyerek daldığım ülke ve dünya gündemiyle meşgul olurken önce Irak, İran Savaşı sonra Arap, İsrail Savaşı ile ilgili tarihi sayfalarını yeniden okuyup, belgesellerini izlerken onca haber arasında ilginç bir habere rastladım.
İktidar medyası, Ana akım, havuz basın denen haber sitelerinden birinde gördüğüm haberin dikkatimi çekmesinin diğer bir nedeni de o bölgede uzun yıllar gazetecilik yapmamın etkisi var mıydı bilmem ama haberi okurken yaşananları hiçbir şey olmamış gibi 'Ne olmuş ki yaşandı, bitti' diyenlere benzettim.
Çünkü 99 depremine kadar gazetecilik yaptığım bölgede yani hep vilayet olmak isteyen ama memleketim 'olmaz' denilen ama başta benim haberlerim, yorumlarım olmak kaydıyla kamuoyu üzerinde oluşan atmosferle Ardahan'daki samimi birliktelik kurulamadığı için hala ilçe olarak kalan Kocaeli'nin Gebze ilçesinde   sevdikleri olan biri olarak ve yerel gazetelerinde hala yazılarımın yayınlandığı benim dikkatime takılmış gibiydi..
Ve haberi bir kez değil birkaç kez okuduktan sonra birinin ona attığım  küçük bir klibi   tebessüm ederek izlediğini yazdığı mesajının ne kadar acı verdiğini de bir kez daha hissediyordum.
Bu duygular içinde okuduğum ve benim de acı bir tebessümle okuduğum haberin takla atılarak haberleştirildiğini anlarken ülke basınının içinde bulunduğu durumu da anlıyor, yaşananları, yaşatılanları yaşadığım acılar gibi.
Ve uzatmadan takla attırılan habere bende tam tersi takla attırarak asıl gerçeğin takla attırılarak saklanılmayacağını ve yaşanan gerçeklerin takla atarak saklanamayacağını anlatmaya çalıştım, yorumunuza bıraktığım aşağıda ki haberimle..
İşte yine uykusuz bırakan duygularla gece yarısını bulan yazım ve o haber..

FABRİKANIN KAPANMASINI DEĞİL, 5 AYLIK İKRAMİYEYİ İYİ HABER DİYE VERDİLER!..
Yıllık üretim kapasitesi 50.000 araç olan Honda'nın Türkiye Gebze Fabrikasını kapatması, 770 kişinin işsiz kalması bölge ve ulusal basının dikkatini çekmezken, işsiz bırakılan işçilerin ikramiyeleri haber oldu.
Civic Sedan modeli üreten Almanya, Polonya, Romanya gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Mısır ve İsrail'e ihraç eden fabrikanın kapatılmasını haber değeri olarak vermeyen basın, ülkenin içinde bulunduğu durumu ortaya koyan ve kapatılan fabrikada issiz kalan işçilerin 'çıkış' ikramiyelerini 'büyük hediye' başlığı ile vermesi dikkatlerden kaçmadı.
Türkiye'de 24 yıllık üretim sürecini sona erdiren Honda, Gebze'deki fabrikasını kapatırken basın fabrikanın kapatılıp, yurt dışına taşınmasını değil, işsiz kalacak olan çalışanlarının alacağı 'çıkış' ikramiyelerini büyük hediye diyerek haber yaptı.
Ülkede yaşanan sıkıntıları usta yöntemlerle Manipülasyon (yönlendirme) yaparak veren iktidar yanlısı basının 24 yıldır ülkede bulunan ve ülkeyi terk eden dünya devi şirketin fabrikayı kapatmasını değil, işsiz kalacak olan işçilerinin aldığı çıkış ikramiyelerini haberleştirmesi havuz medyasının son halini de ortaya koyar gibiydi.
İşte o haber;
'Gebze'deki fabrikasını kapatan Honda, çalışanlarına tazminatın yanında yüklü miktarda ikramiye de ödedi'
Türkiye devri sona eren Honda, çalışanlarını ise mağdur etmedi. İşçilerin tazminatlarını ödeyen otomotiv devi, işçilerine bir de ikramiye sürprizi yaptı. Honda, 10 yıldan az çalışanlara 40 maaş, 10 yılı aşkın çalışanlarına ise 48 maaş ikramiye verdi. Şirket ayrıca çalışanlarına veda hatırası olarak birer cumhuriyet altını hediye etti.
Otomotiv devi Honda, 24 yıllık üretim sürecinin ardından Gebze'deki fabrikasını kapattı. Böylece 1997 yılından bu yana ülkemizde üretim yapan Honda'nın Türkiye devri sona erdi. Türkiye bundan sonra Honda modellerini yurt dışından ithal edecek.
Aynı basın kuruluşları daha öncede yine fabrikanın kapatılmasını değil, yeri ve malzemelerinin satılmasını 'Gebze'deki Honda'nın Fabrikası Habaş'a Devredildi'
şeklinde haber olarak vermişti.