Beş maaş yetmedi 11 maaş aldıklarıyla suçlananların bir hayli yıprattığı AK Parti ve AK Partiyi Kürt seçmenden uzaklaştırdıklarıyla eleştirilen MHP, BBP ve bir çok adı, sanı duyulmayan ama bol maaşlı bürokratlar gibi saray tarafından finanse edildiği ileri sürülen Cumhur İttifakı Başkanı, cumhurbaşkanı ve Parti Genel başkanı Erdoğan'a karşı bir araya gelen ve Millet İttifakını kuranlar, şu an iktidarda olan Cumhur İttifakını nasıl aşacakları tartışırlarken geçtiğim gün eşimle birlikte yaptığım bir ziyarette ilginç bir fikirle karşılaştım..
Ve ulusalcıların başını çektiği ekibin içinde bulunan/bulunmayan ve bugüne kadar ortaya konan yerel siyasetçilerin yüzünden Türkiye'nin en yoksul ilçesi haline getirilen Ardahan’ın Alevi kültürüyle yoğrulan Damal ilçesinde 20 yıldan fazla belediye başkanlığı yapan ve sonrasında sürpriz şekilde İstanbul'un Kartal ilçesinde geçen dönem Belediye Meclis Üyeliği yapan Fidan’ın kaç maaş aldığı sorusunu bir daha ki yazıma bıraktım..
Damal'da ki belediye başkanlığı döneminde olduğu gibi silik bir belediye meclis üyeliği yaptığıyla tartışılan ve bu yetmez gibi şu an İBB'de bulunan bir iştirakta Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Gülcemal Fidan'ın acaba kaç maaş aldığını merak edip, bu durumu, sorgulayan, sorguluyacak olan bugünki yazımı bir dahasına ötelerken bu ilginç fikir benim mantığıma da yatmadı değil..
Aynı zamanda emekli bir öğretmen olduğunu da bildiğim ve ülkenin en yoksul ilçelerinin başından gelen Damal'da uzun süre belediye başkanıyken ilçeye atanan Kaymakamlara, bürokratlara, 'Aleviyiz' diyememesiyle suçlanan, ilçesinde düzenlenen bir toplantıda zamanın valisinin protokolü yanına alıp, camiye götürürken 'Ne şiş yansın, nede kebap' edasıyla kendisini saklayan ama telefonla gizlice, sessizce beni arayıp, haberi bana ulusalda manşet yaptıran aynı Gülcemal Fidan'ı “şimdilik” bir kenara koydum.
Ve geçtiğim gün şu an İstanbul Esenyurt ilçesi Gelecek Partisi İlçe başkanlığı yapan, TAY Sürücü Kursları Yönetim Kurulu Başkanı olan Veysel Karatay’ı ziyaretimde ortaya atılan bu fikiri sizede anlatacağım.
Çünkü, 'Millet İttifakının 2023 adayının en güçlü ismi ve olması gereken adın, Dışişler Bakanlığı ve Başbakanlık yapmış, muhafazakar kesimin yanı sıra adına Barış Süreci denen süreçte Kürtlerle iyi bir diyalog kurabilmiş Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun olması gerekir' diyen Karatay'ın bu fikri yabana atılmayacak bir fikir olabilir..
Evet, bu isime bakıldığında gerek Bakan, Başbakan gerekse Cumhurbaşkanlığı süresince kartlarını açık oynamamasıyla eleştirilen Abdullah Gül’den daha mantıklı bir isim olabileceğini bizzat Karatay’dan fikir olarak alırken 'Evet olabilir' diye de düşünmedim değil..
Benimde mantıklı bulduğum ve Sakarya-Kocaeli-İstanbul üçgeninde ve Diyarbakır'da Ape Musaların kafalarına kurşun sıkılarak öldürülmeleriyle bilinen bir çok Kürt iş adamı, aydının cinayetlerinin hala aydınlatılmadığı süreçte sorumlu olarak gösterilen ve bu nedenle Kürt seçmeninden oy alamayacağı konuşulan Akşener’den daha mantıklı bir isim olarak sohbetimiz de adı geçen Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun orta Anadolulu, bir çok Kürt ailesinin sürgün edildiği gazetemizin Yazı İşleri Müdürü gelinim Asyam gibi Konyalı olması AK Partiden ayrılıp, ülke genelinde hızla örgütlenen bir parti kurması, bu fikri bende de güçlendirdi..
Ve Davutoğlu ile birlikte ayrıldığı AK Parti'den büyük oranda oy alacağı konuşulan DEVA Partisini kuran Babacan’la, her geçen gün İYİ Parti'de öbeklenen milliyetçi kesimin yanısıra muhafazakar seçmenin olduğu gibi ulusalcı tayfa hariç demokrat ve sol orjinli seçmeninde oy verebileceği bir isim olduğunu belirten Karatay’ın bu fikrini bende mantıklı görürken, aynı Davutoğlu'nun Kılıçdaroğlu'nun durup, durduk yerde gündeme taşıdığı Kürt Sorunu tartışmasına uzak durması gibi HDP ve Kürt seçmenle kuracağı diyaloğu da sorgulamadım değil..
Ama Millet İttifakının aday göstermesi halinde aynı Davutoğlu'nun AK Parti ve MHP’nin karşısına çıkarılacak en güçlü adayı ve isim olduğunu’da düşünmedim de değil. 
Ha bu arada Kürt sorunu çözümünün meclis olduğunu belirtip, ülkenin birinci sorunu olan bu sorunu HDP ile yapılacak olan görüşmelerden geçtiğini belirten Kılıçdaroğlu'nun da Davutoğlu'a çok soğuk olmadığı, ortağı Meral Akşener’i ve 'Arkadaşlarım, Dostlarımız' dediği HDP ile diğerlerini bu isme ikna edebilir diye düşünmüyor da değilim.