Her iktidara yarayan bir cemaate ait ajansın üst düzey yöneticilerinin 3'lü, 4'lü haber (!) oldukları bir ülkede basın özgürlüğünün 180 ülke arasında ilkte değil, sonlarda 3. ya da 4. olduğunu ve onca çalışanın ya hapiste ya da yapılan siyasi ve ekonomik baskılar dolayısıyla mesleklerini yapmakta zorlandığı bir süreçte gazetecilerin birbirleriyle dayanışma önemi de bir o kadar önemli bir durum.

Çünkü, “Bal tutan parmağını yalar, Minareyi çalan kılıfı hazırlar” ataların yanında "Bir elin nesi var iki elin sesi var" sözünü söyleyen atalarında olduğu bu ülkede bu sözü söylerlerken neyi anlatmaya çalıştıklarını, amaçladıklarını düşündüğümüzde karşınıza karşılıklı dayanışma çıkıyor.

Gerçi o ellerde bulunan parmaklar eşit olmasa da, yani siyasi düşünceleri ayrı olsa da, bu dayanışmaya asıl gazeteciyim diyenlerin ihtiyacı var...

Unutmayalım ki; İlkokulda başlayan eğitim üniversiteye kadar devam ederken de hep bu yönde ders alır birlik beraberliğin önemini kavramaya çalışırız...

İşte, “Bir elin nesi iki elin sesi var” ata sözümüz ve buna benzer mesajları dikkate alıp, dayanışmanın mutlak olduğu düşüncesiyle yol aldığımızda başarının geleceğini, geldiğini çevremizde, etrafımızda ve dünyaya baktığımızda görürüz.

Bir gazeteci olarak dayanışma kültürünün ne kadar önemli olduğunu yazılarımda, düşüncelerimizde sık sık anlatırız. Buradaki anlatım ve söylemin amacı da zaten odur...

Benim 35 yıldır şerefle, onurla yapmaya çalıştığım, düşüncelerimle, düşündüklerimi yazıya dökerek, alın terimle ekmeğimi kazandığım tek geçim kapım olan bu meslekte de darmadağınıklığın olduğu birlik, beraberliğin sağlanamadığı diğer bir gerçektir. İşte bunu önlemek gazetecileri bir araya toplamak ve onların hak hukuklarına sahip çıkmak, haklarını savunmak için kurduğumuz ve kurulan onca dernek, cemiyet bu birlikteliği sağlamaya çalışan ama istendiği kadar sağlayamayan kurumlar olduğunu da üzülerek not etmek gerek.

Bu durumu bilen bir gazeteci, ülkenin en kuzey sınırında bulunan kentin ismini onurla taşıyan Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Derneğince gerekse arayıp, bulduğum, görüştüğüm ve ya da hiç görmesem de telefonla arayarak görüştüğüm meslektaşlarımla bir araya gelme, birbirimize gazetelerimiz, sitelerimiz aracılığı ile alan açıp, hep birlikte güç olmamız gerektiğini anlatır, yazdığım haber ve yorumlarımı onlara da, onların okurlarının da okumasını ve onlarında haber ve yorumlarını bana göndermesini onların yazdıklarını, görüntülediklerini benim okurlarımın da okuyup, izlemesi yorumlamasını öneririm.

Yani gazeteci dayanışması denen güç birliğinin sağlanması halinde hepimizin her birimize ait bağımsız, özgür, olgun, tecrübeli bir ajans olabileceğimizi anlatıp, bugüne kadar mevcut haber sitem www.kuzeyanadolugazetesi.com , E-Gazetemiz www.sonvilayet.net in yanı sıra www.anadoluhaber.gen.tr adlı sitesi olan 4 arkadaşın bir araya gelip, birlikte çıkardığı 23 Şubat Gazetesi, İl olmak isteyen Gebze'nin en güçlü gazetelerinden Hedef Gazetesi ve haber sitesinde, aynı zamanda mesleğimizde öğretim görevlisi olan Selma Kara hanımın yönetiminde ki www.bultentv de, zaman zaman sesli şiirlerinden ilhan aldığım meslektaşım Yüksel Ercan abimin idaresinde ki www.kocaelibakis.com adlı haber sitesinde, Ağrı dağının eteğinde kapısı kayıp sarayın sınırları içinde olduğu Doğubeyazıt ilçesinde yerel ve sanal ortam da yayın yapan www.dogubayazitgazetesi.com da sezona yeni arkadaşlarla, meslektaşlarla tanışmaya, projemi anlatmaya devam ediyorum.

Ve yazdıklarımı en kısa sürede yayına soktuktan sonra güzel mesajı ile benimle sitesinin linkini paylaşan www.sakinca.com , Rize'nin ve Karadeniz'in duyarlı sesi https://kuzeyteve.com da ve daha nicelerin de “şimdilik” güçlü bir ekip kurmuş durumdayız.

Umarım bu dayanışma her gün biraz daha artar ve gerçek gazetecilerin kendileri dışında kendilerine bir patronları olmaksızın daha özgür, daha bağımsız ve daha geniş bir kitleye ulaşan haber ve yorumlarla gerek ülkenin gerekse demokrasinin olmazsa olmazı olan gazeteciliği yaparken birbirlerine olduğu gibi arkalarına aldıkları okurlarıyla daha cesur haber ve yorumlara imza atarlar, dayanışmanın her alanda olduğu gibi gazetecilikte de olabileceğini ortaya koyarak.