Aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı ve MHP'nin ortaklığı ile iktidarın başında olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisinin grup toplantısını izlerken başlıktaki sorunun cevabını merak ettim..
Çünkü bir taraftan 'Gelin birlikte yeni bir Anayasa hazırlayalım' diyen diğer taraftan ülkenin olduğu gibi siyasetin terazisinin orta dengesinde duran ve daha önce iki kez (Barış Süreci. Anayasa değişikliğine) destek verdiği AK Parti ile işbirliğiyle bilinen ve ağırlığıyla destek vereceği tarafı havaya kaldıracak olan HDP'ye yüklenen aynı isim Erdoğan'dı..
Gerçi yıllar önce başbakan iken aynı soruyu sorduğum bugünkü yurt isteyen öğrencileri bile terörist ilan eden ve 'yaptıklarımızı bilmeyen  gençler' dediği gençlerin, yurt isteyen eylemci öğrencilerin 'bunlar öğrenci değil, terörist' dediği konuşmasının hemen ardından, gözaltına alınan öğrencilerin de Cumhurbaşkanı olan Erdoğan gibi birçoğunun ismini duyduğunda dişini sıktığı, ama tüm baskılara karşın diz çöktüremediği dünkü adı Barış ve Demokrasi Partisi, bugünkü Halkların Demokratik Partisi olan HDP'yi bende sizin kadar yakından izliyorum..
Hala neden hapiste tutulduğu anlaşılamayan ve buna yönelik bir adli kararın verilemediği Demirtaş'sız düşünülmeyen ve devamı olduğu partiler gibi hala ayakta olan HDP'nin verdiği mücadelenin gerçekten zor, bir o kadar da onurlu bir şey olduğunu hemen baştan söylemek istiyorum.
Çünkü kendisine, 'Arkadaşlar, kardeşler, yoldaşlar' deyip ama bir karede bile yanına gelmekten kaçınan ve en önemlisi birlikte yerel seçimleri aldıkları belediye başkanlarının, meclis üyelerinin tek tek görevden el çektirilip ya hapse, ya da yerlerine kayyum atanmasına cılız çıkışlardan öte etkili bir ses çıkarılamayan bir partiye yönelik bu kadar baskıya MHP bile milliyetçilikten vaz geçer, hatta belki de teslim olup, birilerinin emriyle değil, koskoca partiyi kendisi kapatırdı!..
Neyse asıl konuma, yani Erdoğan'ın ve 6 milyon oy almasına karşın adını duyduklarında 'teröristler' diyenlerin nasıl bir HDP istediklerine gelmek istiyorum.
Erdoğan ve sağcı değil faşist milliyetçiler yetmez gibi Kandil’in de gelen telsiz anonslarının baskı altına aldığı HDP’yi izlerken, Erdoğan'ın da her HDP denildikçe  mimiklerini izliyorum.
Bu Erdoğan'ın ve onun gibi düşünenlerin nasıl bir HDP ve muhalefet istediğini, anlamaya ve çözmeye çalışıyorum..
Yoksa, Ardahan’ın olduğu gibi ülkenin onca sorununa, sıkıntısına karşın ortalıkta görünmeyen, partisinin politikalarını bile uygulamaktan kaçınan, İmrali’dan gelen basın açıklamalarını bile okuyamayan, CHP'li ve AKP’li belediye meclis üyeleri ile iş birliği içine girip, daimî seçilen, partisinin rozetini saklayıp, İl Genel Meclisi’nde komisyon üyesi olan, stk seçimleri ile bile ilgilenmeyen gündemden uzak yönetimi olan bir HDP’mi istiyor sayın Erdoğan ve 'Ne Kürt sorunu, aha karda yağdı olsa olsa kart-kurt' diyen Bahçeli'ler..
Yani; Ülkenin her köşesine olduğu gibi memleketimin ilçeleri olan Posof’a, Çıldır’a, Damal’a, Hanak’a ve Köprülü Beldesine gitmeyen, bu ilçelerin Doğalgazı niye yok, Ulgar tüneli gibi kar yağışı ile birlikte kazaların meydana geldiği Sahara tüneli niye açılmıyor?. Havaalanı neden yapılmıyor, et, süt niye para etmiyor, bozuk ve bölünecek denilen yollar niye bir türlü bitmiyor,  demeyen, kısacası suya, sabuna dokunmayan, seçimden seçime ortaya çıkıp, memleketi tanımayan bir aday ile seçime giren ve hep kaybeden bir HDP’mi istiyor sayın Erdoğan ve onun gibi bir HDP isteyenler?..
Bilmem ama son olarak 'olur ya okula gidip, gelirken karanlık odakların oyunu ile başına bir şey gelir, ortalık karışır, ülkem üzülür..' düşüncesi ile öğretmenlikten istifa etmek zorunda kalan Demirtaş'ın eşinin Fox Tv'ye çıkarılmasına bile diş bileyenlerin olduğu bu ülkede hala ayakta olan bir HDP'nin bu ülkenin demokrasi istemi olduğunu anlamak o kadar zor bir şey değil diye düşünüyorum...
Peki ya sizce?!.