Seyre daldım evimin camından  karşıdaki karlı dağlara denize vuran beyaza üzerinde salınan martılara seyre daldım kendimi bildiğim yaştan bugüne kadar.
Yaş almak; kendini bulmak, her yaşta yaşananlar ile biraz daha olgunlaşmak, öze ulaşmak, içindeki duruluğun farkına varmak.
Çoğu kez susturulmuş seslere kulak kabartmak, biraz kendimizle hasbihal etmek, kuşların uçuşuna yeni bir gözle bakmak, bulutları seyre dalmak... Yaşamak, hissederek yaşamak.
Yolun yarısı bitti geriye kalana dört elle sarılmak hayallere. 
İmkansızı çıkarmak lügatinden.
Var oluşun sebebini hissetmek derinlerden.
Hisler hep olumlayarak gitmiyor elbet.
Keşkelerimizde var, birde  ah dosyası var; acıları arşivlemek var.  
Çünkü acılar bizi biz yapan en güçlü yanlarımızı fark ettiren, dersler veren, daha emin adımlar attıran yani hayatımıza değer katan acılar.

Her yaşanmışlık çok kıymetli gelir daima bize.
En kötü anlar bile muhakkak ardından bir değişim getirmiştir ömrümüze. 

Vakitlerimizin kıymetini hep boş yere harcanan zamanlar öğretmiştir mesela.
Esas olan da bu galiba; en kalitesiz geçirdiğiniz vakitlerden  bile disiplin kazanmak, nereden hayatımıza müdahil oldu dediğiniz insanlardan yaşama dair anekdotlar tutmak.

Boşuna değil hiçbir şey. Yaşamak, yaşlanmak, yaş almak boşuna değil.   

Güneşin kıymetini bilmek için karanlıkta kalmak gerek bazen.

Sıfır hata ile yaşanmıyor hayat. 

Bir şekilde bir yerlerde düşmeli insan ki kalkmayı öğrensin.

Yine tekrar ediyoruz hiçbir şey için geç değil İdealler, hayaller, hedefler... 

Bu dünya yolculuğunda  nasıl anılmak istiyor, kendi filmimizi nasıl yönetmek istiyor, suyun yüzeyinde mi yoksa kayalarda mı izimiz kalsın istiyoruz bunu iyi düşünelim.
Ümit hep var yeter ki iç motivasyonumuz kaybolmasın. 

Yaşlandıkça yolun sonuna gelmiyoruz, aksine giremediğimiz yollara girme cesaretini kendimizde yeniden buluyoruz... 

Hayatta yapılabilecek her şey yerini bulur, akademik başarılar, sosyal  görevler, kişisel  yatırımlar. Ama en önemlisi  kalp rahatlığı yok ise hepsi çöpe gitmeye hazırlanabilir.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek diyor ya:

"Bir bölünmez ki, insan, onu zaman bölüyor;
İnsan her an dirilip, her saniye ölüyor…
"

Bir yaşı bitirip yeni bir yaşa başlarken, kendimize notlar koyduk.

İyisiyle kötüsüyle, zoruyla kolayıyla bir yaş bitirdik. Önümüzde belki daha iyi, ve artık hiç olmadığı kadar umutlu bir yaş ve bir yıl var.
Onu güzel yaşa. Acıyı da sevinci de hakkını vere vere, iliklerinde hissederek yaşa.

Sağlıklı,huzurlu hep birlikte nice güzel yıllar olsun hepimize.

Hatırlayan herkes için sonsuz teşekkürlerim olur sadece...

NEFES ALDIĞIMIZ HER GÜN DOĞUM GÜNÜMÜZ OLSUN :))