Hiç kimse, çok yetenekli oldukları halde bir tane  Hollywood filminde bile rol alamamış aktörlerin hayat hikayelerini yazmaz.. .

Hiçbir medya mensubu, iflas etmiş bir şirketin CEO'suyla röportaj yapmak istemez...

Biz hep başarılı insanların hayat hikayelerini duyar ve onlara özeniriz.

Oysa ki "Yalnızca başarılı olanlara odaklanıp, başarısız olanların neden başarısız olduklarını düşünmemek" çağımız insanının en büyük hatalarından biridir.

Başarısız olmuş yüzlerce şirket arasından, başarılı olup ayakta kalan üç-beş şirket konuşulur ve örnek alınırken, hiç kimsenin aklına, başarısız olan şirketlerin neden başarısız olduklarını araştırmak gelmez.

Bu durum kişiler için de geçerlidir.

Mesela, Elon Musk'a odaklanıp onun başarı hikayesi örnek alınır da, aynı sektörde başarısız olmuş ve isimleri bile bilinmeyen binlerce kişinin neden başarısız olduğu ihmal edilir.

Hüseyin Bolt‘un her yarıştaki başarısı defalarca gözümüze sokulurken, onunla yarışma şansını bile elde edememiş milyonlarca yetenekli sporcunun adı bile anılmaz.

Bu sebeple de, başarılı, zengin veya şanslı insanların davranışlarını tekrarlayarak başarıya ulaşılabileceğini düşünen bir sürü insan var.

Oysa ki sürekli olarak "Nasıl başardılar" demek yerine, bazen de "Başaramayanlar neden başaramadılar" demek de gerekmez mi?

Yalnızca başarılı olan, hayatta kalan ya da şanslı olanlara odaklanıp, onlara oranla daha fazla sayıdaki başarısız insanı göz ardı etmek, bilişsel bir önyargıdan kaynaklanan hayati bir hatadır. Bu teorinin adına da "Hayatta Kalma Yanılgısı" denir.. (İngilizce: Survivorship Bias)

Hayatta Kalma Yanılgısı, sadece görünen örneklere dayanarak bir sonuca ya da genellemeye ulaşmak şeklinde tarif edilebilecek bir çıkarım hatasıdır.

Oysa ki, herhangi bir olay, olgu veya süreç hakkında sağlam sonuçlara ulaşmak istiyorsak, o süreçten başarıyla geçememiş örnekleri de değerlendirmemiz gerekir.

Bu konuya ilişkin olarak anlatılan en popüler örnek ise şöyledir:

II. Dünya Savaşı’nda Müttefikler, hasar alan uçaklarını inceleyip, en çok isabet alınan bölgelerin haritasını çıkardılar.. Böylece hasar alan bölgelere zırh güçlendirmesi yapmayı amaçlamışlardı. Ancak istatikçi Abraham Wald, hasar alan bölgelerin zırh ile güçlendirilmesine karşı çıktı. Çünkü gövde, kuyruk ve kanatları isabet alan uçaklar düşmeden geri dönebilmelerine rağmen, motor kısmı vurulan uçaklar geri dönememişlerdi. Yani geri dönen uçaklar zaten hayatta kalmıştı. Bu nedenle başarısız olanlar üzerinde çalışma yapılmalıydı. Ward, geri dönen uçakların isabet almayan bölgelerinde zırh güçlendirmesi yapılması gerektiğini savundu. Sonrasında ise Wald’ın önerdiği bölgelere güçlendirme yapıldı ve onun haklı olduğu görüldü.

Wald'ın uçaklar üzerinde uyguladığı işlemin benzerleri kolaylıkla insanlara uygulanabilir. Eğer hayattaysan, bugüne kadar seni yaralayan seylerin ölümcül olmadığındandır. O halde, ölümcül tehditlere karşı önlem almak en doğrusudur.

Sadece başarılı ve popüler insanların verdiği tavsiyelere uymak hayatta yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. Zafer ve başarı yollarında çok fazla değişken ve olasılığın var olduğunu düşünerek, başka insanların yollarında kaybolmaktansa, herkesin kendi yolunu çizip, kendi hikayesini yaşaması en doğru olanıdır.

Herşeye rağmen, insanların başarısız olanları ihmal edip başarıya ve şansa odaklanmalarını önlemek çok da kolay değildir.

İnsanlar, milyonlarca kaybeden olduğu halde, sırf kazanan 5-10 kişiye özenerek hala bahis ve kumar oynamaya devam ediyorlar...

Söylediği onlarca yanlış şey varken, birkaç doğru sözü için falcılara fal baktıran ve hala fala inanmaya devam eden bir sürü insan var...

500 öğrenci arasından sadece 20'sinin üniversiteyi kazanabildiği bir okulun boy boy afişlerine kanıp çocuğunu o okula yazdıran ve onbinlerce lira para ödeyen insanlar, hiç de azımsanmayacak sayıda...

90 yaşında olup hala sigara içen dedelerinden yola çıkarak, sigaranın aslında hiç de zararlı olmadığına inanan insanlara ne demeli?

Oysaki aynı adamın ninesi sigara yüzünden 60 yaşında ölmüştü...

Aşı olmadıkları için Coronadan ölen bir sürü doktoru görmezden gelerek, aşı karşıtı doktorların sözlerine inanıp aşı olmayan insanlar da aynı sınıftan...

Bütün bunların sebebi ne mi?

Winston Churchill'e atfedilen şu meşhur sözde belirtildiği üzere;

Ne yazıktır ki "Tarih, kazananlar tarafından yazılır."

Esen Kalın...