İnsanoğlu için sınav doğumundan hemen sonra emeklemeye başladığı gün başlar, anne babalar henüz emeklemeye başlayan çocuklarını kendi akranları ile birlikte düzenlenen yarışmalara sokar ve bu sınavdan başarılı çıkmasını beklerler.

Sonrası malum, Falanca ilkokula girmek için sınav, filanca özel okula girmek için sınav, Askeri okullara girmek için sınav, Çevrede iyi bilinen liselere girmek için sınav.

Sonra Üniversite için sınav başlar, yedi yaşında başladığı ilkokuldan sonra ortaokulu ve liseyi tamamlayan öğrenci 17-18 yaşında hayatının bundan sonraki akışını belirleyecek Üniversite sınavlarına hazırlanmaya başlar.

Bizdeki yanlış eğitim sistemi yüzünden her yıl meydana gelen aşırı yığılma sonucu milyonlarca öğrenci üniversite sınavına girer yaklaşık 3 saat süren sınav boyunca yanıtlayabildiği soruların karşılığı alacağı puanlar ile kendisini hayata bağlayacak üniversiteyi kazanmayı düşünür.

Son yıllara doğru aslında Üniversite sınavları kör topal yoluna devam ediyordu, Ancak hain FETÖ örgütünün en kuvvetli olduğu ve her kurumda olduğu gibi Üniversitelerde kuruduğu hegemonya dolayısı ile o gün bu gündür hiçbir vatandaşımız başta ÖSYM olmak üzere var olan tüm sınavların hakkaniyet ile yapıldığına asla inanmıyor.

Milyonlarca genç kendisini meslek sahibi iş sahibi yapacak ilk basamak olan sınavlara ailesinin dar imkanları çerçevesinde çalışıyor çaba gösteriyor sınav günü önüne gelen soruları bilgisi dahilinde cevaplamaya çalışıyor.

Ancak sınav sonuçları açıklandığında daha çok iktidara yakın siyasetçilerin çocuklarının nerede ise var olan soruların tamamını yaptığını üzülerek görüyor.

Hatırlayan okuyucularımız vardır, Her yeni yıl geldiğinde garibanın tek umudu olan Milli piyango bileti özelleştirildikten ve iktidara yakın bir işadamına verildikten sonra hiç kimse milli piyango çekilişinin hakkaniyet içerisinde yapıldığına inanmadı.

Hangi noktada olursa olsun kayırmanın en üst noktada bulunduğu her sınav üç yüz beş yüz kişiyi memnun ederken geleceğe umutla bakmak isteyen milyonlarca insanın devlete karşı olan umutlarını yerle yeksan ediyor.

Son ÖSYM sınavı zaten sınavlarda kayırmacılık yapıldığını düşünen milyonlarca vatandaşımızın bu görüşünü sonuna kadar haklı çıkardı, Bir eğitim kurumu etrafında dönen soru çalma hadisesi sonrasında ÖSYM başkanı gece yarısı görevden alındı sınavlarda iptal edildi.

Bu yanlışlığın travmasının nasıl geçeceği ile ilgili bizim en ufak bir fikrimiz yok, sınavın eylül ayında tekrarlanacağı söyleniyor ancak daha 17-18 yaşındaki çocuklarımızın bu travmayı nasıl atlatacaklarını bilen yok.

Türkiye’nin bu kayırmacı anlayıştan bir an önce vaz geçmesi lazım, sınavı kazanılması istenilenleri kendi insanı kendi vatandaşı olarak düşünen yönetimin haksızlığa uğrayan milyonlarca insanımızı hangi ülkenin vatandaşı olarak gördüğünü anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz.

Sınav sistemi düzeltilmeli , devleti yönetenler herkesi eşit vatandaş olarak görmeli “Bu benim adamın diğeri benim değil” anlayışından bir an önce vazgeçilmeli.

Yapılan bu kayırmacılık zulümdür, Milyonlarca çocuğumuzun gözlerinden akan yaşların durması için var olan sınav sisteminin tez elden sil baştan değişmesi gerekiyor.

Zira artık tuz koktu.