Tevafuk bu ya bugün, dünkü makalemizin içinde geçen sığınmacılar konusu ile örtüşen bir durumla karşılaştık.

Sevgili eşimle Kocaeli Büyükşehir belediyemizin, en güzel projelerinden biri olan, eski Gölcük yolu sahil şeridin de, İzmitimizin simgesi Çınar ağaçlarının altında deniz manzaralı, bir dinlenme molası verelim istedik.

Giderken İzmit tarafından Yuvacık sapağına doğru nerdeyse sahil şeridinin üçte biri sığınmacıların Minübüs ve taksileri ile doluydu.

Bizde sapağa doğru Naile Kafenin yan tarafında oturduk. Oturduğumuz yerin hemen solunda karavanını park edip oturan orta yaşın üstünde bir aile ile selamlaştık. Bu aile bizi kahve içmeye davet etti. Gelişen güzel sohbet arasında biz gelmeden önce tatsız bir olay yaşadıklarını bizimle paylaştılar.

Bu olay şu şekilde gelişmiştir buraya park eden sığınmacılar önce küçük çocukları sonra bir boy büyük abileri ve en sonda büyüklerinin rahatsızlık verici tacizleri ile karşılaşmışlar. Hatta buna karşılık kendilerini savunmak için karavanda bulunan çekiçi korkutma amacı ile ellerine aldıklarını söylediler.

Bu taciz bizlere yapılsaydı tepkimiz nasıl olurdu?

Bu olaya maruz kalan ailenin iletişim bilgileri teyit amacı ile alınmış isteyen merci olayın doğruluğunu arayıp öğrenebilir.

Bu konu bize;
Bir zamanlar  “Suriyeliler Türkiye'ye entegre olacaklar” söylemi  koskoca bir yanlışmış dedirtiyor artık!.. 

Çok daha vahimi, sayıları giderek artan Suriyeliler, entegre olmayı değil, ayrışmayı, kendi mahallelerini, giderek kentlerini oluşturmayı tercih ediyorlar!.. 

Bugüne dek ülkenin her yerinde diledikleri gibi ikamet eden, genelleme yapmak istemesek te en büyük kentlerde kendilerine istedikleri gibi “gettolar” yaratan Suriyelilerin neden olduğu sancılar artık dikkate alınmaya başlanacak mı?..

Üstelik entegrasyon, Arapların kendi içinde bile başarısız olurken, bir Arap toplumunun Türkiye'ye entegre olması saf bir hayal değilmidir !..

Mesela Ürdün'e kabul edilen Filistinli Araplar bırakın entegre olmayı, iktidarı ele geçirmeye çalışmış ve 1970 yazında Ürdün'de iç savaş çıkmıştı!..

Karar vericiler böylesine bir mülteci akınının yarattığı ve yaratacağı tehlike, karmaşa hatta çatışma riskini  görmeye başlayacak mı?.. 

Her platformda konuşulan, tartışılan, ve yapılan, analızlerde  halkın neredeyse yüzde 90'nı mültecilerin memleketlerine geri gönderilmesi  fikri ile birleşmektedir!..

–En iyimser tahminle 6 milyon olan mülteciler!. 
Ülkelerine geri gönderilmezse, yıllar içinde bu sayı 10 milyonu geçecek, ülkenin demografik özelliği allak bullak olacaktır.…

Bu bağlamda,

Kaçak mültecilerin saptanması ve sınır dışı edilmesinin sağlaması gerekmektedir.… 

 “Düzensiz göçle” mücadelenin artırılması gerekmektedir.?

–Türkiye kaçak göç merkezi olmaktan çıkarılmalıdır.
İvedilikle önlem alınmaz ise yakın gelecekte sırf bu nedenle başımıza gelecek akıl almaz belalar gayet açık görülmektedir.
Sözün özü.

Türkiye’nin acil beka sorunu sığınmacılardır.