Değerli dostlar siyasetten uzak gözüksek te gazeteci güdülerimiz sayesinde olanı biteni takip etmeye çalışıyoruz.

Yarım asra yakın ömrümüzde gördüğümüz önceki hükümetler döneminde, yapılan hatalar, aymazlıklar yüzünden bugünkü durumlara geldik!

Kabul etmek veya etmemek sizin takdirinizdir.

İsterseniz bir kaçını hatırlayalım.

PKK eşkıyasıyla mücadele için, ABD’den icazet bekledik...

AB’nin bu konudaki dayatmalarına, uyum uyum boyun eğdik!

Aponun idam edilmemesi, bu gafletin doruk noktası idi.

Dünya politikasının en sinsi ülkesi, “Büyük İsrail”in hamisi İngiltere Yüzyıllardır “böl, parçala, yönet” taktiklerini gözüne kestirdikleri ülkelere uygulamaya devam ediyorlar.

19.yüzyılın sonlarından beri tahrikçilerin, Türkiye yi bölerek, güçsüz kılmak isteyen Avrupalılar ve Amerikalıların olduğu belge ve haritalarıyla sabittir,

Biz hâlâ onlardan medet umacak, icazet mi bekleyeceğiz.

Biz daha önce çok oyalandık ve hala oyalanacakmıyız!

 “Şeytan ayrıntıda gizlidir” bakış açısıyla baktığımızda fotoğraf o kadar da flu değil.

Bugün dünyanın en zengin 62 kişisinin mal varlığı, nüfusun yaklaşık yarısına yani 3,6 milyar insana denkse; “adaletin çivisi çıkmış” demektir.

Çivisi çıkmış Dünyada, asıl zalimlik, üzerine düşeni yapmamaktır. Zalim üzerine düşeni yerine getirmeyendir.

Diz çökmemek, namerde muhtaç olmamak için,

Kendi tohumumuzu,

Hayvanımızı,

Teknolojimizi,

Silahımızı,

Eğitimimizi,

İlâcımızı… üretmekten başka çaremiz yok.

Helal olanı harama dönüştürme (israf) hastalığından vazgeçip, tasarrufa yönelerek, güven ortamı oluşturmaktan da başka çaremiz yok.

Ezilene kalkan, aç ve açıkta kalana el uzatmaktan geri durmamalıyız.

“Evangelist”lerin başını çektiği “Küresel Firavunlar”ın topyekun saldırısı altında olduğumuz aşikardır..

Her şey açık ve net; “Hak ve bâtıl” arasında bir savaş yaşanıyor. Ve Müslümanlar bu savaşı “şeytanın kılavuzluğuyla kazanmaya çalışıyor!.."

Oysa değişmez kuraldır; şeytanın kılavuzluğuyla hak aranmaz.

Biz günaydın mı selamünaleyküm mü gibi boş gereksiz paradokslarla boğuşurken Siyonistler geleceğimizi yok ediyorlar.

Elma kurtları gibi, meyveyi içinden kemiren siyaset zorbaları, Artık bu davranışlarının ‘abesle iştigal olduğunu’  bilmedirler.

Milletçe artık topyekün,  gafletten uyanmalı. ,birlik ve beraberlik ruhunu kuşanarak bunları aşmalıyız.