AK Parti Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi (üniAK)'nin düzenlediği 1. Dünya Savaşı konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, 24-25.Dönem Ordu Milletvekili İhsan Şener, "Devletin bekası için kaygı duymayanın ödünç vatandaştır" dedi. ADIYAMAN (İGFA) - Adıyaman Üniversitesi Vehbi Koç Konferans Salonu'nda "AK Gençlik ve üniAK" konferanslarının bu ayki konuğu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, 24. ve 25. dönem Ordu Milletvekili İhsan Şener oldu.

AK Parti İl Başkanı Mehmet Dağtekin, Merkez İlçe Başkanı Mustafa Alkayış, Kadın Kolları Başkanı Saliha Diler ve Gençlik Kolları Başkanı Mevlüt Kuştepe'nin de hazır bulunduğu konferansta gençlere seslenen İhsan Şener,  1. Dünya Savaşı'nın en temel güdüsünün 'çıkar' olduğunu söyledi. İnsanlık tarihinin en kanlı savaşlarında olan 1. Dünya Savaışı'nda ülke nüfuslarına oranla çok büyük kayıplar yaşandığını, 60 milyonun üzerinde insan kaybından bahsedildiğini ifade eden Şener, "Biz de bu savaş sonunda toprak bütünlüğümüzün neredeyse 3’te 1’ini kaybettik. Savaşın sonrasında modern Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Devletimiz, çok zor şartlar altında kurulmuş bir devlettir, dolayısıyla kurucularımızın kadrini ve kıymetini çok iyi bilmeliyiz” diye konuştu.

“ARTIK VEKÂLET SAVAŞLARI VAR”

Söz konusu savaşın halen devam ettiğini öne süren İhsan Şener, “Bugün Suriye’de, Irak’ta, Suudi Arabistan’da, Mısır’da, Ürdün’de, Çad’da, Cezayir’de, Tunus’ta, Fas’ta, Sudan’da yüzlerce insanın kanı dökülüyorsa bunun en temel sebebi 1. Dünya Savaşı’dır. Bitmiş bir savaş değildir, evreleri devam etmektedir. Hemen sınırlarımızın yanı başında bulunan enerji kaynaklarını ele geçirmek ve sömürmek için hala çok ciddi bir çaba sarf ediliyor. Artık eskisi gibi göğüs göğse muharebe olmuyor. Vekâlet savaşları oluyor. Her devletin istihbarat örgütlerinin desteklediği terör örgütleri var. Yeni dönem savaşlar maalesef artık çok daha alçakça, kalleşçe savaşlar” dedi.

“TÜM FARKLILIKLAR BİR ARAYA GELMELİ”

Türkiye’nin siyasi sınırlarının belli olduğunu ancak kültürel birliğinin, akraba bağlarının sınırlarının çizilemeyeceğine dikkat çeken Şener, meselenin sınır güvenliği veya siyasal güvenlik olduğunda tüm siyasi, felsefi, dini farklılıklarımız bir araya gelmesi ve bir bütün oluşturması gerektiğini söyleid. "Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak soyadıdır" diyen Şener, "Devletin bekası için kaygı duymayan ‘ödünç vatandaştır” yorumunda bulundu.

“ÜNİVERSİTELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”

Farklı görüşler arasında iş birliğinin oluşturulması sürecinde üniversitelere de büyük görevler düştüğünü vurgulayan Şener, “Mesele ülke güvenliği olunca, top yekün hepimiz ülke güvenliğimizi güçlendirecek bütün politik süreçlere destek vermeliyiz. Savunma sanayinde yüzde 28 olan yerli üretim, bugün yüzde 70’lere çıkmış durumda. Bu konuda da üniversitelere yine önemli görevler düşüyor. Üniversitelerimiz, ellerini taşın altına koyup azami şekilde katkıda bulunmalıdır. Ar-Ge çalışmaları ile savunma sanayine yönelik kuruluşlarla ve devlet kurumlarıyla ortak hareket etmelidir. Çağımıza uygun yazılımlar donanımlar geliştirmeliyiz.  Aksi takdirde geri kalırız. Biz, kendi silahımızı, savaş uçağımızı, otomobilimizi, gemimizi yapmak istiyoruz. Türkiye; hem ekonomik olarak, hem siyasi olarak, hem teknoloji olarak hem de eğitim olarak Dünyada ilk 10’da yer alması gereken bir devlet olmalıdır. Bunun için de yeterli insan kaynağımız var. Bizim sanayi bölgelerimizde bulunan ve alaylı dediğimiz insanları üniversitelerimizin teknik bilgisiyle, donanımıyla, ilmiyle buluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.

Kaynak: igf