Ömrü olupta bu aşamadan sonra 1on yıl yirmi yıl daha yaşayabileceklere “Hatırlamak istemediğiniz hayatınızdan çıkarmak istediğiniz, keşke hiç olmasa dediğiniz zaman dilimi hangisidir.?” diye sorulsa cevap hiç tartışmasız bugün terk etmekte olduğumuz 2020 yılı olacaktır.

Zaman zaman bize ayrılan bu köşede yazıyoruz, 2019 yılının sonlarına kadar sağlık noktasında bizi şaşırtacak, sıkıntıya sokacak herhangi bir sıkıntımız yoktu, Ancak bir tesadüf neticesinde sol gözümüzün nerede ise kapanacak derecede rahatsız olmasını öğrenmemizin üzerinden başlayan son derece ciddi iki operasyon sonrası yaklaşık 9 ay süren bir tedavi süreci sonrasında göz noktasında herhangi bir sıkıntımız kalmadı.

2020 yılının mart ayında tüm dünya ülkeleri ile birlikte Türkiye’yi de sarıp sarmalayan Covid 19 salgını bu o zamana kadar hayatımıza giren ve ağır sayılabilecek tüm sağlık sorunlarını bir tarafa attı ve hepimizi “Ölüm makinası” olarak değerlendirmek zorunda kaldığımız “Pandemi” süreci ile karşı karşıya bıraktı.

İçerisinde bulunduğumuz yılın mart ayında başlayan “Pandemi” sürecinin ilk şaşkınlığını üzerimizden attığımız ve günlük can kaybının 15-20 olduğu günlerde tüm insanlık için son derece zor olan “Eve kapanma” süreçlerinin hafifletilmesi ile bu beladan kurtulduğumuzu düşünmeye başlamıştık.

Biz Covid 19 belasından kurtulduğumuzu düşündüğümüz bu yılın yaz aylarında rahat bir nefes almaya çalışırken Avrupa ülkelerinden belli belirsiz “İkinci dalga geliyor, eğer gerekli önlemler alınmaz ise ilk dalgayı arayabiliriz” sesleri yükselmeye başlamıştı.

Arada var olan teferruatları yazmaya gerek yok, Sağlık bakanlığı tarafından her akşam açıklanan verilerde günlük can kaybımız önce ellili, sonra yüzlü rakamlara çıktı aylardır da her gün yaklaşık 250 civarında insanımızı salgına bağlı ölümlerden toprağa vermek zorunda kalıyoruz.

Herkesin “Bana bir şey olmaz” dediği bir noktada bizim yaptırdığımız testin pozitif çıkması sonrası 10 günlük karantina süresince evde kalınca “Bana bir şey olmaz” ifadesini “Eğer bu salgın beni bulduysa dünyada yakalayamayacağı tek bir Allah’ın kulu yoktur” şeklinde değiştirmek zorunda kaldık.

Covid 19 dolayısı ile başlayan ölümler daha çok bize uzak bölgelerde meydana geldiğinden  olsa gerek ilk önceleri pek önemsemedik, ancak geçen zaman zarfında ölümlerin kendisini , kentimizde, ilçemizde, Mahallemizde, sokağımızda hissettirmeye başlaması ile birlikte kaybettiğimiz her can için derin acılar çekmeye başladık.

Covid 19 salgının bitiş yılının ne zaman olacağını bilmiyoruz, ancak tüm insanlık bu illetin başladığı “Mart 2020” yılını yazımızın başında da belirttiğimiz gibi asla ama asla unutmayacak.

İçerisinde bulunduğumuz 2020 yılında aslında Türkiye’de pek çok olumsuz hadise yaşandı, Ekonomi istenildiği gibi gitmiyor, meydana gelen başta deprem olmak üzere bir sürü olumsuzluk, aralık-Ocak ayında bulunmamıza rağmen özellikle Marmara ve Ege bölgesinde henüz kar yağışı yok, Ancak bunların hiç birisi bizi Pandemi süreci kadar korkutmuyor.

2021 yılı umarız 2020’den çok daha iyi olur,

Var olan sorunlarımızın hiç değilse bir kısmından kurtuluruz

Ancak bir kez daha belirtiyoruz, millet olarak en büyük dileğimiz bu Covid 19 belasından bir daha karşılaşmamak üzere kurtulmak.

Keyifli, Mutlu, Dertsiz bir 2021 yılı diliyoruz.