Yurt genelinde konuşlanan Araç muayene istasyonlarının her hangi birisine yolu düşüpte memnun ayrılan kimsenin olmadığını az çok biliyorduk, Önceki gün bizim araç muayenesi ile ilgili karşı karşıya kaldığımız olumsuzlukları bu köşeden kısmen seslendirdiğimizde Türkiye’nin dört bir tarafından “bir dokun bin ah işit” şikayetleri yağmur gibi yağmaya başladı.

Bizim memlekette vatandaş ile olan hizmet sunumu daha çok “Deneme-yanılma” metodu ile ilerler,işi en başından sağlam kurallara bağlamak yerine artık gelenekselleşen “ Göç yolda düzelir” anlayışı yüzünden pek çoğumuzun canı yanıyor.

Her iki yılda bir insanının canını taşıyan aracının hangi durumda olduğunu bilmesi harika bir şey bu açıdan baktığımızda en ince detaylarına kadar yapılan kontrollerde ortaya çıkan irili-ufaklı arızaların giderilmesine diyeceğimiz hiçbir şey olamaz.

Ancak içerisinde bulunduğumuz ana kadar araç muayene istasyonlarının kendisine gelen vatandaşları halen daha yazın toz dumandan kışın çamurdan geçilmeyen oto sanayi müşterisi gibi görmeleri ve bu şekilde davranmaları herkes kadar bizi üzüyor.

2 yılda bir yapılması gereken araç muayenesi için  telefondan yada internet üzerinden randevu alınıyor, biz pek çok deneme yapmamıza rağmen telefondan randevu alma imkanı olmayınca kurumun kendi sitesi üzerinden randevu almayı daha kolay bulduk.

Normal şartlarda kurumun internet sitesine girildiğinde bir paket halinde uygun gün bulunduktan sonra muayene öncesi istenilen Egzoz ölçüm bedeli ile araç muayene ücretinin aynı anda  ödenmesi  sonrada kurum tarafından verilen gün ve saatte ilgili yere gidip aracı oradaki bir görevliye teslim ettikten sonra aradaki zamanı keyifle geçirecek bir alan bulunması gerekiyor.

Araç muayene günüden önce cep telefonunuza gelen bir mesaj “Muayene gününden önce egzoz ölçümünü yaptırın” uyarısı geliyor, sizde “Egzoz ölçümünü nerede yaptırabilirim.?” diye yaptığınız araştırma sonunda bir yere karar veriyorsunuz daha ölçüm başlamadan  görevliden “-Beyefendi ölçüm bedeli 90 lira lütfen ödemenizi yapın” ikazını alınca muhasebeye  gidiyor kredi kartınızı uzatıyorsunuz ancak oradaki görevli “- Kredi kartı geçmez ücreti nakit ödeyeceksiniz” şeklinde hiçbir anlamı olmayan talimatı veriyor , çaresiz ödemeyi nakit yapıyorsunuz.

Muayene istasyonunun gün ve saat olarak verdiği randevu uyarınca kurumun cümle  kapısından içeriye girmeye çalışıyorsunuz, Güvenlik görevlisi “- Beyefendi içeriye giremezsiniz aracınızı uygun bir yere park edin ofise girip işlemleri yaptırın , ondan sonra aracınızı içeriye alacağız” diyor.

İlgili ofisin kapısından giriyorsunuz aldığınız randevu sonrası bir kez daha randevu almanız gerekiyor, kapı girişinde sisinle birlikte sıra alma  cihazına hücum eden onlarca sürücü arasından fırsat bulup aracınızın plakasını yazıyorsunuz, plakayı yazdıktan sonra sizden istenilen “ Aracın kilometresini” içeriye girmeden bir tarafa not etmemişseniz, bütün çabalarınız boşa çıkıyor, bir koşu aracınızı çalıştırıp kilometresine bakıyor sonrada yeniden onlarca sürücü ile mücadele verip gişeye yaklaşabilmek adına 40-50 kişilik bir kalabalık içerisinde sizin numaranızın yanmasını bekliyorsunuz.

Şansınız varsa 20 dakika sonra daha az şanslıysanız yarım saatlik bir beklemeden sonra sıra geldiğimde ilgili gişeye yaklaşıyorsunuz,

“-Ruhsatı ver

-Kimliği ver

-Araç kilometresini söyle”

şeklindeki talimatlara yüzde yüz doğru cevap verdikten sonra “sizin aracın ücreti 370 lira” uyarısı geliyor.

“-Kredi kartı geçerlimi” şeklindeki soruya önceden “Geçmez” cevabı veriliyordu şimdilerde “Geçer ama şu kadar komisyon olur” şeklinde akıla ziyan bir talep daha geliyor ve siz çaresiz nakit ödemek zorunda kalıyorsunuz.

Bu randevuyu da sağ salim kazandıktan sonra kendinizi dışarıya atıyor aracınızı cümle kapısından içeriye alıyor ve gözünü bir dakika bile ayırmadan aracınızın muayene için hangi perona alınacağını görmeye çalışıyorsunuz,

O aradaki hangame ve curcuna ise evlere şenlik, aynı çember içerisinde son derece spor arabalar, Beton mikserleri, Belediyelerin çöp araçları metrelerce uzunluktaki TIR’lar bir an önce kanala girmek için nerede ise yarışa giriyorlar.

Belli bir süre sonra sizin hangi perona gireceğini belli eden ışık yanıyor o hızla aracınızı kanala sokuyor sizden önce kanala yönelmiş onlarca aracın arkasında sıra bekliyorsunuz.

Orada da en az bir yarım saat kırk dakika bekledikten sonra sıra size geliyor, görevlinin normalde aracı içeriye aldıktan sonra kendisinin yapacağı işi çoğunlukla araç sahiplerine yaptırdıktan sonra bir komutan edası ile  “dışarıda bekleyin” talimatı veriyor.

Yaklaşık yarım saatlik bir bekleme sonrası aracınız dışarıya çıkıyor çoğunlukla “ampul patladı, şerit burada olmayacak” şeklinde orada giderilecek küçük çaplı arızalar dolayısı ile “ Gidin bu ampulü taktırın ondan sonra aynı gün randevu alın” emrini verip içeriye giriyor.

Halbuki muayene devam ederken bu tür çok basit eksiklerin malzemeleri o kurumda da bulunur en azından muayene devam ederken ücreti mukabili takılarak araç sahiplerinin memnuniyeti sağlanır.

Ampul  taktırmak bilemediniz bir dakika, Bu durumu artık kanıksayan çok sayıda müteşebbis araç muayene istasyonun hemen yanı başında onlarca “Oto Elektrik” işyeri açmış durumda.

Olmazsa olmaz” durumunda bulunan ampulü bir dakika içinde 25 liraya değiştirdikten sonra yeniden telefon yada internetten randevu alma, aldıktan sonra tekrar ofise girme, size verdikleri “olumsuz evrağını” tekrar gişeye ulaştırabilme,ulaştırdıktan sonra yeniden peron kuyruğuna girme, sıra geldikten sonra aracı alan görevliye “-Hocam biraz önce buradaydım sadece ampul arızası vardı değiştim” demenize rağmen görevli “-Ben anlamam yeniden bakacağım” diyor, sizi dışarıya sepetliyor.

Bizim randevumuz 13.15 olarak görünüyordu ancak bu kadar keşmekeşlikten sonra aracın muayenesi bittiğinde baktık ki saat 17.14 , bir dakika daha beklemiş olsak 15 dakika sürüyor dedikleri muayene için hayatımızdan tamı tamına 4 saat harcandığını görüyoruz.

Araç muayenesi için egzoz ölçümü dahil 460 lira aldılar, Hayatımız borçlu olduğumuz doktorların bile bu kadar para almadığı bir dünyada ellerindeki cihazlar  ile ölçüm yapan ve hiçbir cihaz vermeyen muayene istasyonlarının bu kadar ücreti ne için aldıklarını inanın anlamakta güçlük çekiyoruz.

İşin daha acı tarafı ise araç muayenesi sırasında geçen saatler süresince araç sahiplerinin karşı karşıya kaldığı kötü muameledir, Sürücülerden günde milyonlar kazanan bir muayene istasyonu araç sahiplerinin bekleyeceği beklerken de yemek yiyebileceği, çay içebileceği, dinlenebileceği alanları neden hayata geçirmezler, ?

Anlayabilmek gerçekten zor.

Milyonlarca araç sahibi Ağustos ayının yakıcı güneşinde de Ocak-Şubat ayının dondurucu soğuğunda da açık alanda kalıyorlar zira araç içeride muayene halinde iken gidebilecekleri herhangi bir kapalı alan yok.

Araç muayene istasyonlarının araç sahiplerine olan bu yakışıksız tutumları sadece bizim ülkemize dair bir olumsuzlukmudur,.?

Yoksa Avrupa’nın tüm ülkelerinde de aynı uygulama varmıdır.?

 Avrupa’daki muayene istasyonlarını görmediğimiz için cevap veremiyoruz.

Araç sahiplerinin hem parasını al hem de eziyet çektir, Hemen her konuda özelleştirmenin olduğu bir noktada mevcut kurumdan başka çok değil 2 tane daha köklü kuruma daha muayene izni verilsin , o zaman bakın bakalım bunlar”- Kredi kartı geçmez” diyebileceklerimi,

Aracı teslim aldıktan sonra “Çıkın dışarıda bekleyin” şeklinde talimat verebilecekler mi.?

Yada bunları koruyan kollayanlarmı var..?

Aklımda deli sorular….!!!!!