Bıyık: ‘Kendimizi değil kentimizi düşünüyoruz’ Bıyık: ‘Kendimizi değil kentimizi düşünüyoruz’

Ülkemiz, çok ağır bir ekonomik krizden geçiyor. Göreceksiniz, seçimden sonra devalüasyonla bu kriz daha da ağırlaşacak. Çünkü AK Parti artık Türkiye’yi yönetemiyor. Sınırlarımız delik deşik. Her gün bin ila bin 250 kişi sınırlarımızdan içeriye giriyor. Arasında casusu var, teröristi var, uyuşturucu kaçakçısı var, ahlaksızı var, cinsel sapığı var ve ondan sonra şehirlerimizi dolduruyorlar. Geçtiğimiz günlerde, haberlerde görmüşsünüzdür. Bir PKK’lı kadını polis yakaladı ve sorguda meydana çıktı. Suriye’nin kuzeyinden Irak’a, Irak’tan İran’a geçmiş, oradan Afganlarla birlikte Türkiye’ye gelmiş. Bir süre Vandal kalmış, bir rezidansta. Sonra Konya’ya bombalama yapmak için gelmiş ve bombalamayı yapıp hızlı trenle de İstanbul’a dönecekmiş. Sadece bir örnek, böyle yüzlerce örnek var. Bakın, polis yine yakaladı. MOSSAD ajanlarını, Türkiye’ye gelmişler, bir bölümü vatandaşlık almış, bazıları vatandaşlık aldıktan sonra devlet memuru yapmışlar. Siz bu ülkede yıllardan beri yaşıyorsunuz, askerliğinizi yaptınız ya da oğlunuzu askere yolladınız. Bu ülkeye vergi verdiniz, bu ülke için sevindiniz, bu ülke için üzüldünüz, bu ülke için ter döktünüz ama sizin çocuğunuz devlet memuru değil. Devlet memuru yaptığı adam da sonra gidiyor bu ülkeye ihanet ediyor, İsrail’e ajanlık yapıyor. Hangi ensar muhacirden bahsediyorsunuz? Bak yine el üstünde tuttuğunuz bir Suriyeli sosyal medya aktivistiymiş güya. Fransız istihbaratına çalışırken yakalandı. Bu ülkeye casusları doldurdunuz ‘mağdurlar’ diye. Bunlara da yılda 11 milyar dolar harcıyoruz. Şimdi bakın, gidin eczaneye bir Aspirin almak isteyin ve eczacıya deyin ki ‘kaç lira?’ 30 lira. ‘Benim 25 liram var’. Alamazsınız. Ama Suriyeli gidiyor, bedava alıyor. Parasını siz veriyorsunuz, 10 seneden beri veriyorsunuz. Yılda 11 milyar dolar harcandı. Ondam sonra ekonomik kriz var.

Hatırlayın, Erdoğan Bulgaristan’dan Türkler sınır dışı edildiğinde, 350 bin Türk geldiğinde Bulgaristan’dan ‘niye bunları getiriyorsunuz ‘ dedi. Şimdi sen 13 milyon hırsızı, uğursuzu doldurdun bu ülkeye ve biz ‘neden getirdin’ deyince ırkçı diyorsun. Yeter artık, Türk milleti ülkesini geri istiyor. Türk milleti fakir, Türk milleti fukara. Bir tek saray çevresindekiler bir Lale Devri yaşıyorlar. Bu ülkede 30.5 milyon insan sosyal yardımla geçiniyor. 9.5 milyon insan SGK’sını ödeyememiş. Aylarca et yemeyen insan var. Bir kilo et 700 lira oldu.

Bakıyorsunuz bu ülkede 16 milyon emekli, dul ve yetim var. Dul ve yetimlerin aldığı bağış 7 bin 500 lira. Emeklilerin aldığı maaş, 8 milyon tanesinin sadece 10 bin lira. Peki, onlara ne diyor, bayramda harçlık vereceğiz. Bunlar emekçi kardeşim, harçlık istemiyorlar. Çocuk değiller. Bu ülkeye karşı hizmetlerini yerine getirmiş insanlar. Nasıl Alman emekli gelip Antalya’da, güneşte Cappuccinosunu içiyorsa, Türk emekli de maaşıyla onurlu bir şekilde yaşayabilmeli. 10 bin lira maaş alan emekli 10 lira çay parası vererek kaç gün gidebilir köşedeki kahveye? Bırak Antalya’yı adamın evine et girmiyor. Siz ejder meyvelerini yemeye devam edin. Saraylarda yaşamaya devam edin, saraylarınıza yeni saraylar eklemeye devam edin. Şimdi Ahlat’ta beyefendinin sarayının yanında bakanlara da saray yapıyorlar. İşe bak, bir ülke bu kadar fakr-u zaruret içerisindeyken, insanları çöpten ekmek toplarken, kapatılan pazar yerlerinden gidip son kalan çöpe atılmış sebzeleri toplarken reva mıdır sizin saraylarınıza saraylar eklemeniz?

Bu adamlar 22 seneden beri eğer iktidardaysa, bunun suçu bu sarı muhalefettedir. 22 seneden beri bu sarı muhalefet tutuyor onları iktidarda. Seçimler yaklaşınca yine duyarız aynı mavrayı, ‘oyları bölmeyelim’. Hayır, oyları değil vatanı bölmeyelim vatanı. DEM’le iş birliği yapan sonunda bu vatanı böler. Onun için biz vatanı böldürmeyeceğiz. Eğer sizin aklınıza uysaydık, geçen seçimlerde ilk turda kaybediyordunuz. Ondan sonra gelip bizden destek istediniz ama ‘bize yardımcı ol’ diye. Ben ne dedim size, ama birkaç şartım var. Birinci şartım ne? Atatürk’ün anayasası, 24 anayasasına evet diyeceksiniz. Milli Devlet, Üniter Devlet, Laik Devlet. İki, terörle mücadele edeceğiz. PKK ile FETÖ ile tavizsiz mücadele. Üç, devlet ilkesinde liyakat olacak. Dört, zafer turizmle bir sene içerisinde bütün sığınmacı ve kaçakları vatanlarına yollayacağız. Türkiye Türk milletinin vatanıdır, lunaparkı değildir. Sınırlarımıza mayın döşeyeceğiz. Bu duvarlar olmaz, sınırlarımıza tekrar mayın döşeyeceğiz. Sınırlarımızı, üzerinde termal kameralar olan ve kilometrelerce içeriyi gösteren balonlar döşeyeceğiz bütün sınırlara. Sınırın zor yerlerinde SİHA’lar 24 saat gökyüzünde uçacaklar. Sınırlarımızdan değil insan sürüleri, teröristler, sivrisinek bile sokmayacağız.

31 Mart Yerel Seçimlerinde vereceğiniz oy, Zafer Partisi’ni Kocaeli’nde, Darıca’da belediyeyi yönetmeye taşımayacak sadece. 1 Nisanda, eğer sevgili belediye başkan adayımız Neriman Hanıma oy verirseniz ne olacak biliyor musunuz? İlk imzasını atacak. Oda şu, artık belediye kaynaklarından sığınmacılara yardım yok. Aynı şeyi Darıca’da da Özgür başkan yapacak. Sığınmacılara ait, kaçaklara ait bütün ruhsatsız iş yerleri kapatılacak. Burada Türk esnaf çalışır. Yasalara uygun bir şekilde sizin aldığınız belediye hizmetleri 1 liraysa, sığınmacılara kaçaklara 3 lira olacak. Burası tatil köyü değil, burası bizim vatanımız. Vatanımızı geri istiyoruz. Sığınmacıların da kaçakların da artık vatanlarına dönmesinin zamanı geldi diyoruz.

Size Zafer Partisi Genel Başkanı olarak söz veriyorum. Seçimden sonra Anayasanın ilk üç maddesini ve Türklüğü tanımlayan 66.maddeyi değiştirmeye çalışacaklar. Bunun karşısında duracak, tavizsiz duracak, Atatürk’ten taviz vermeden duracak bir tek parti var oda Zafer Partisi. Kendi partisinin grup başkan vekili ‘ben demle işbirliği yapmam’ dediği için istifaya çağıran İmamoğlu adlı zata güveniyor musunuz, Türkiye Cumhuriyetini koruması için? Tunceli’ye gidip sevgili Dersimliler diyen, Şeyh Said’e ‘vatan haindir’ diyemem diyen Özgür Özel’e güveniyor musunuz? Ama zafere güvenebilirsiniz. Zafer Türk milletinin haklarını sonuna kadar savunur ve Anayasanın ilk üç maddesinde delik açtırmaz, gedik açtırmaz. Türkiye Cumhuriyeti milli bir Türk devletidir, laik bir devlettir, sosyal hukuk devletidir. Buradan geri adım atmak yok ve Anayasaya vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes büyük Türk milletinin evladıdır.

Gençler, ülkenizde mülteci istemiyorsunuz, haklısınız. Bunun için her gün iki veya üç kişiyi daha ikna edin. Annelerinize, babalarınıza, amcalarınıza dayılarınıza şunu söyleyin; ‘siz annenizden babanızdan bir Türkiye devraldınız, bize göçmenistan vermeye hakkınız yok. Göçmenistanda yaşamak istemiyoruz.’ Burası Türkiye, Türk milletinin vatanı.

Editör: Yüksel Ercan