İlişki ve iletişimde güven duygusu, insanların bir arada yaşamasını sağlayan en temel dayanaktır. Güven duygusu yoksa ilişki ve iletişim devam edemez.

insanları yargıç gibi dinlersek, doğru iletişim kuramayız.

İyi niyetin olmadığı yerde; yargılama, yaftalama ve suçlama olur. Açık aradığın, haksız yere kırdığın insanlarla iyi iletişim olmaz, olmuyor da.

Menfaatin, siyasetin, korkunun ve zarar görme duygusunun olduğu yerde doğru iletişim olmaz, olmuyor da!

Hayatı yalan olmuşlarla ve doğruluğu ‘’enayi olarak’’ görenlerle iletişim olmaz.

Her zaman alacaklı ve ayrıcalıklı olan zihniyetle iyi iletişim kurulamaz.

Ağzı kulağı telefon, kültürü TV olan,

beynini sanal aleme kiralayanlarla,

paraya tapanlarla,

sevdiği insan sadece kendisi olanlarla iletişim kuramazsınız.

Karşınızdaki insanın olumlu yanlarını görmeden, ön yargı ile iletişim doğru olmaz.

Ağzından çıkanı kendi kulağı duymayan ve işitmeyenle iletişim olmaz.

Gönül kıran ve insanları kullanmayı maharet sayanlarla nasıl iletişim olabilir? Olmaz, olmuyor da!

İnsan ilişkilerinde ahlaki değerler olmalı,

fayda olmalı ki iletişim sağlıklı yürüsün.

Dervişe demişler ki; ‘’Bir adam senin hakkında konuştu’’ Derviş demiş ki; ‘’kendi sayfasıdır istediği gibi doldurabilir’’ Evet herkes kendi sayfasını dolduruyor.

Biz de diyoruz ki; Herkes kendisinde olanı yapıyor, söylüyor ve kendisine yakışanı yaşıyor ve yaşatıyor.

herkes kendisinde olandan verir ve söyler. Düşünceleri kinli ve kirliyse onlar dökülür.

Gönül neye meylederse dil onu anlatır. Gönül Allah’ın evidir. Onu kırmamak gerek. Bu noktada diyoruz ki; tüm iletişimde siyasette ve ilişkiler de doğruluk, dürüstlükle yaşanmalı. Nezaket ve merhamet temel prensip olmalı. Aksi halde iletişim de siyasette ilişkilerde kötü olur.

Esen kalın.