KOÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalığı Bölümünden Prof. Dr. Bülent Kara'nın organize ettiği etkinliğe, KOÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. N. Zafer Utkan, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hüsnü Efendi ve KOÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. N. Zafer Cantürk katıldı. Birbirinden bağımsız gibi duran görsel dünyanın fotoğraf yoluyla ortaya çıkarılabileceği ve paylaşılabileceğinin söyleşisinin ana konusu olduğu dile getiren Keskin, "Yaratıcılık ve görsel birikimle edinilen bireye has bakış açısı, fotoğraf sanatçısının sanatsal ifade biçimini belirler.” dedi.
“GÖRME, KONUŞMADAN ÖNCE GELİR.”
Manisa-Kula ve Fethiye-Karaköy'deki çekimleri üzerinden bir sunum gerçekleştiren Keskin,"Görme, konuşmadan önce gelmiştir. Doğumdan itibaren bebek, konuşmadan önce etrafına bakıp görerek öğrenir. Bakma her insan için günlük yaşamda geçerli, kendiliğinden gelişen edilgen bir davranıştır. Ancak görme bir çaba ve uğraş gerektirir. Bu yönüyle bir benzetme yapacak olursak;'Her insan, gözünün önünde bir perdeyle doğar.' Bu perdenin ne kadar aralanacağı, görsel alanlara duyulan merak ve kültürel birikimle doğru orantılıdır. Bu süreçte merakını araştırmaya dönüştürenler kendine has bir bakış açısı geliştirebilir." ifadelerini kullandı.
AYRINTILARDAKİ BÜTÜNLÜK ARAYIŞI
Keskin, üniversiteye başladığı ilk yıllarda her konunun fotoğrafını çekerek kadraj ve kompozisyon bilgisini pekiştirdiğini ve son 15 yıllık süreçte, ayrıntılar üzerine yoğunlaşmaktan haz aldığını belirtti. O yılların değerlendirmesi yapan Keskin, "Özellikle Kocaeli Üniversitesi'nde ‘Sanatta Yeterlik Programı’na devam ettiğim süreçte danışman hocam Prof. Dr. İsmet Çavuşoğlu ve Prof. Dr. Özer Kanburoğlu'nun kompozisyon ve kadraj konusundaki destekleriyle farklı bir eğilime, ayrıntılardaki bütünün arayışına girdim." dedi.
SANATIN İÇERİĞİ: DOĞA
Görsel olarak fotoğraf ve resmin kardeşliğinden sürekli olarak bahsedildiğini söyleyen İsmail Keskin, "Plastik sanatlar alanından gelen bir tasarımcı, baskı resim ve boya resmiyle uğraşan bir sanat eğitimcisi olarak, kapalı bir atölye ortamında uzun uğraşlar sonucu ürettiğim tablolara benzer görüntülerin doğada hazır ve var olduğunu, bunların fotoğraf yoluyla tespit edildiğinde görsel bir imge olarak tablolardan farkının olmadığını gördüm. Özelikle, sıradan nesnelerdeki ayrıntılarda gizli soyut görüntüler, yaratıcılıkla bütünleşmiş kompozisyon bilgisi ve görsel birikimle ortaya çıkarılabiliyor. Bu görüntüler, fotoğrafa özgü doğru ışığın sezgisi ve renk bilgisiyle şaşırtıcı bir özellik kazanabiliyor. Uzun yıllardır gördüğüm bu gerçekliği, derslerde öğrencilerimle ve fotoğraf dernekleri gibi çeşitli platformlarda fotoğraf gösterileri ve söyleşiler gerçekleştirerek sanatseverlerle paylaşıyorum." dedi.
Etkinliğin sonunda, Doç. Dr. İsmail Keskin’e teşekkür belgesi takdim edildi.
