Türkiye’de mensubu bulunduğu siyasi partinin gidişatından yada politika yapmasından memnun olmayan çok sayıda partilinin olduğu söylenebilir, Anadolu’da partisin yükünü çeken, elektrik su , kira başta olmak üzere yüzlerce kalem gider bir ömür karşılayan ancak partisinin iktidarını göremeyen binlerce teşkilat mensubu olduğunu yaşadığımız acı tecrübeler ile biliyoruz.

Ancak memnuniyetsizlik partilerin tüm yükünü çeken sözünü ettiğimiz bu teşkilat mensuplarında pek görüşmez, Yerel noktadaki belediye başkanları da bu durumu fazla dert etmezler ancak son noktada “İlimizin/ İlçemizin/Beldemizin daha fazla hizmet alabilmesi için iktidar partisine geçiyorum” dedikten sonra seçildiği partiyi üzecek, yoracak açıklamalar yapmadan geçip gidiyorlar.

Partileri zora sokan açıklamalar daha çok bir şekilde herhangi bir siyasi partiden milletvekili olabilmiş milletvekilliğini bir yada birkaç dönem devam ettirebilmiş ancak geldiği nokta da kendilerini  “Beni artık milletvekilliği kesmez, bu aşamadan sonra ben partimin başkanlık divanında olmalıyım ilerleyen günlerde eğer bir imkan bulursam Genel başkan olmalıyım” sevdasına kapılırlar.

İçerisinde bulunduğumuz günlerde bu durum CHP’de Muharrem İnce İYİ Partide de Ümit Özdağ üzerinden yürüyor, Son birkaç aydır bize göre bir miktar seviyeli olarak yürüyen “partiden şikayetler” son günlerde artık “terbiye sınırlarını” aşmış açıklamalar ile devam ediyor.

İşin ilginç tarafı hem Muharrem İnce hem Ümit Özdağ halen daha akıl almaz açıklamalar ve ithamlarda bulundukları partilerin çatısı altında duruyorlar ve akıllarına “ Bu kadar memnuniyetsizliğimizin olduğu partimden istifa edeyim” diye bir seçenek gelmiyor.

Şu an Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları bundan 20 yıl önce Saadet Partisi içerisinde iktidar olabilmek adına girdikleri yarışı Recai Kutan karşısında kaybedince kendi partilerini kurdular ve yapılan ilk genel seçimde iktidar oldular.

İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener’in MHP içerisinde verdiği genel başkanlık  yarışı 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşın gözleri önünde cereyan etti, MHP içerisinde başarılı olamayan Meral Akşener’de daha sonra İYİ Parti’yi kurdu, yapılan ilk genel seçimde Türkiye şartlarında son derece iyi bir netice alan Akşener başkanlığındaki İYİ Parti yoluna emin adınlar ile devam ediyor.

Verdiğimiz bu iki örmek işin başarı tarafında, bu iki başarılı örnek dışında yüzlerce siyasetçi “partimizde sıkıntı var, Genel başkan ve başkanlık divanı gerekli siyaseti yapamıyor, memleketin bana ihtiyacı var” diyerek parti kurdular, bir kısmı kurulduktan kısa bir süre sonra kayıplara karıştı, önemli bir kısmı da “Tabela partisi” karşılarına çıkacak ilk fırsatı bekliyorlar.

Bu noktada bizim Muharrem İnce ve Ümit Özdağ’ın tavır ve davranışlarına aklımız ermiyor, Muharrem İnce “Ben siyasetin Messisiyim” diye açıklama yapıyor, Ümit ÖzdağİYİ Parti’yi ben kurdum” diyor, Her gün başka bir açıklama, her gün başka bir iddia.

Biz 2012 yılında yapılan MHP’nin Büyük Kurultayında şu an İYİ Partinin Teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Koray Aydın tarafından yer almıştık, Kurultay MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin galibiyeti ile sonuçlanınca “ Taraf olmanın bir bedeli var” diyerek hiç yüksünmeden Koray Aydın’ınSakın aklına MHP’den istifayı geçirme” şeklindeki ısrarına rağmen Ankara’dan istifamızı yazıp il başkanlığına gönderdik.

Nerede ise 8 yıldır MHP’de yokuz ancak geçen bu 8 yıllık zaman dilimi içerisinde MHP ile MHP’deki arkadaşlarımız ile ilgili tek bir olumsuz ifade  kullanmadık, Bu yüzden olsa gerek MHP’deki arkadaşlarımızın da bizi parti içerisinde olduğumuz günlerdeki sevip saydıklarını biliyoruz, Sevip saymıyorlarsa da canları sağ olsun.

İşin doğrusu gelinen noktada Muharrem İnce ve Ümit Özdağ’ın son aylardaki üslupları herkes kadar bizi de iyiden iyiye yormuş durumda,  İşin kötü tarafı İnce’yi CHP’de, Özdağ’ı da İYİ partide seven saygı duyan hiç kimse kalmadı.

Türkiye’de şu an 85 siyasi parti var, AK Partiden dışlanan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yine aynı partiden ayrılan Eski Maliye bakanı Ali Babacan büyük bir cesaret örneği gösterip kendi partilerini kurup iktidar olmak üzere yollara düştüler, Davutoğlu ve Babacan’ın seçmende nasıl bir karşılığı olacağını da ilk seçimde hep birlikte göreceğiz.

Muharrem İnce ve Ümit Özdağ’ında kuracakları siyasi partiler ile kendilerini Türk milleti karşısında test etmeleri gerekiyor, bizde orta halli bir seçmen olarak Muharrem İnce’nin 86, Ümit Özdağ’ında 87. Siyasi partinin kuruluş dilekçelerini en kısa zamanda ilgili kuruma verecekleri günü bekliyoruz.

Her ikisi içinde en sağlıklı yol budur, aksi takdirde mensubu bulundukları siyasi partilerin çatısı altında her gün başka bir iddia ile ortaya çıkmak, kendilerini bu güne seven sayan çok sayıda vatandaşın nefretini kazanmasında başka hiçbir işe yaramıyor.

Siyasi Partilerinizi kurun, Sizde kurtulun millette kurtulsun..