Manisa İl Afet ve Acil Durum Müdürü (AFAD) Güray Karakaya, Manisa ve Ege Bölgesi’nin 1. Derece deprem bölgesinde yer aldığını ve mevcut fay hatlarının yıkıcı denilen 6 ve üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu kaydetti. Geçmişteki yaşanan olaylardan, meydana gelen depremlerin topografya arazide bıraktığı izlere bakıldığında bu fayların geçmişte 6 ve üzeri deprem ürettiğini kaydeden Karakaya, “Dolaysıyla afetler için çok geçerli bir söz bu. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır sözü. Geçmişte bu bölgede bir fay hattı 6 ve üzeri deprem üretmişse gelecekte de muhakkak üretecektir. Sadece bunun zamanını bilmiyoruz. Olacağı muhakkak. Çünkü birinci derece deprem bölgesiyiz. Toplumuzun da birinci derece deprem bölgesinde yaşadığının bilincini vararak hayatı buna göre şekillendirmesi gerekiyor” diye konuştu.
OKUL KAÇ BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREME DAYANIR?
İnsanların genelde depremin büyüklüğünü merak ettiğini vurgulayan Karakaya, “Manisa’da kaç şiddetinde deprem olur, insanlar bunu merak ediyor. Ama asıl merak etmemiz gereken şey binalarımız kaç büyüklüğünde depreme dayanır. Yani benim evim, çalıştığım işyeri, çocuğumu gönderdiğim okul kaç büyüklüğünde depreme dayanır. Bunlar asıl sorulması, asıl bilinmesi gerekiyor. Deprem zararlarının yaklaşık yüzde 90’ı yapıyla ilgili yapısaldır. Siz yapıyla ilgili sorunu hallettiğiniz zaman zaten deprem riskini yüzde 90 ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Onun için depremle ilgili en önemli adım bina güvenliğidir. Önce binalarımızı güvenli hale getirdikten sonra zaten depremle ilgili mücadele kapsamında yapılacak şeylerin yüzde 90’ını halletmiş oluyorsunuz. Geriye davranış şekilleri, deprem anında ne yapacağımı bilmek yani yapısal olmayan sebepler. Eşya devrilmesi gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Toplumu olarak öncelikle bizim depreme karşı alacağımız ilk tedbirimiz bina güvenliği olmalıdır. Binalarımız güvenli hale geldikten sonra zaten depremden korkmaya gereke yok” dedi.
MAHALLELER HİÇ TADİLAT GÖRMEMİŞ
Manisa’da yapıların çok eski olduğuna dikkat çeken Karakaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle mahalleye dönüşen kırsal köylerimiz. Buradaki yapılar çok eski. Zaman içerisinde hiç tadilat görmemişler, mühendislik hizmeti almamışlar. Orta hatta küçük sayılabilecek depremlerde bile hasar görme potansiyeline sahipler. Bunu geçmişte, birkaç sene önce yaşanan depremlerde gördük. Normalde hiçbir yapıya zarar vermemesi gereken normal büyüklükteki bir deprem maalesef ilimizde özellikle kırsaldaki eski yapılarda, eski binalarda hasarlara sebep olabiliyor. Bina güvenliği
