Adettendir.
Başta medya kuruluşları olmak üzere ülke sınırları içerisinde var olan tüm kurum ve kuruluşlar içerisinde bulunulan yılın muhasebesini yapar, yaptıktan sonra da gelecek yıldan beklentilerini dile getiriler.
2023 yılında Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimi vardı.
Millet ittifakı normal olarak son derece kolay bir şekilde kazanacağı seçimi aralarında çıkan ve fındık kabuğunu bile doldurmayacak ufak tefek anlaşmazlıklar yüzünden kaybetti, kazanamadı.
2024 yılında bu sefer yerel seçime gidildi.
Doğru aday ve sağlam politikalar ile seçime girildiğinde hangi bölgede olursa olsun seçimin kazanılacağına en iyi örnek bize göre 31 mart 2024 tarihindeki yerel seçim sonuçlarıdır.
2023 ve 2024 seçimler dolayısı ile son derece dolu dolu geçti.
2025 yılında seçim olmadı.
Ancak seçimin artçı şokları diyebileceğimiz siyasi ve adli gelişmeler yaşandı.
Başta İBB başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere 2024 yılında yapılan yerel seçimi kazanan CHP’li çok sayıda belediye başkanı meclis üyesi ve il genel meclis üyesi cezaevine gönderildi.
Bu durumdan çok sayıda gazetecide nasibini aldı.
Arada var olan binlerce soruşturmayı ve bu soruşturma neticesinde gerçekleşen tutuklamaları yazmaya kalksak sahifeler yetmez.
Yılın son günlerinde ise Habertürk genel yayın yönetmeni Mehmet Akif Ersoy ile başlayan süreç ile çok sayıda gazeteci-işadamı ille ilgili soruşturma ve tutuklanmalar yaşandı.
“İnşallah başka bir felaket yaşamayız” dediğimiz anda Yalova’da terör örgütü ile yapılan çatışmada 3 güvenlik görevlimizi şehit verdiğimiz üzücü durum yaşandı.
Anlaşılacağı üzere 2025 yılı nasıl geldi nasıl geçti.? Bizde anlayamadık vatandaşta anlayamadı.
Siyaset makamı kendi koltuğunu sağlama alabilmek adına her gün başka bir gündem yaratıp vatandaşı da o gündem ile meşgul etmenin yolunu aradı.
Asgari ücret beklenildiği şekilde çıkmadı.
Memur-İşçi ve emeklinin beklediği zam artışının da beklenilenin altında olacağı aşikar.
Böylesi zamanlarda yılın son günü hiç değişmeyen bir şekilde “ Gelecek yılımız içerisinde bulunduğumuz yıldan daha iyi olsun” temennisinde bulunuruz.
Şöyle bir referandum yapılsa çok büyük bir fark ile “2025 yılından memnun değiliz” sonucu çıkacaktır.
Gerçekten 2025 yılı vatandaşımız için mutlu bir şekilde geçmedi.
Hayat pahalılığı bir taraftan
Geçim zorluğu bir taraftan
Yukarıda anlatmaya çalıştığımız olumsuzluklar bir taraftan derken 2025 yılı son derece sevimiz bir tarih olarak aklımızda kalacak.
Hiç iyi olmayan anılar ve hatıralar ile 2025 yılını terk edeceğiz.
Hani o bildiğimiz “gitsin de geri gelmesin” dediğimiz cinsten.