Bıçak kemiğe dayanınca

31 Mart 2024 tarihinde yapılan ve CHP’nin çok uzun yıllar sonra sandıktan birinci parti olarak çıkması ile başlayan toz duman süreç hepimizin gözü önünde cereyan ediyor.

O tarihten sonra AK Partinin yerel seçimde kaybettiği belediyeleri yargı yolu ile tekrar ele geçirmeye çalıştığı bir süreçte nerede ise her sabah bir belediye başkanının ve meclis üyelerinin evlerine yapılan baskınlar ile uyanmaya başladık.

Başta Ekrem İmamoğlu-Zeydan Karalar-Muhittin Böcek başta olmak üzere artık sayısını unuttuğumuz ilçe belediye başkanı-meclis üyeleri ve o belediyelerde görev yapan bürokratlar birbiri ardına tutuklandıktan ve görevlerinden el çektirilmesi nerede ise uygulayıcılar tarafından alışkanlık haline getirildi.

Yurt genelinde CHP’li belediye başkanlarına yapılan bu operasyonların bir zaman sonra Ankara’ya yani ABB başkanı Mansur Yavaş’a uzanacağı epey bir zamandır belli noktalarda seslendiriliyordu.

Geçtiğimiz yıllarda ABB tarafından Ankara’da yapılan konserler üzerinden başlatılan operasyonlarda bilindiği gibi 13 civarında belediye görevlisi göz altına alınmıştı.

Biz bu durumun ABB başkanı Mansur Yavaş’ı etkisiz hale getirmek için başlatılan bir operasyon olduğunu yine bu sütunlarda belirtmiştik.

Artık bu akıla ziyan operasyonların dur durak durmadan devam edeceğini anlayan ABB başkanı Mansur Yavaş çarşamba günü belediye başkanı olduğu günden içerisinde bulunduğumuz tarihe kadar Ankara’da yaşananları tek tek anlatma yolunu seçti.

Biz Mansur Yavaş’ın basın toplantısını ilk saniyesinden don ana kadar nerede ise nefes almadan izledik.

Mansur Yavaş’ın tane tane yaptığı açıklamasının sonunda Melih Gökçek’in usulsüz oturduğu evin mahkeme kararıyla tespit edildiğini belirterek, “Çık bakayım o evden. Oğlan villa yapıyor, bir katına seni oturtur. Ankara halkının malını geri ver” dedi.

Ayrıca, bilirkişilerin tarafsızlığına şüphe düştüğünü, bu kişiler hakkında soruşturma açılması gerektiğini vurgulayan Yavaş, “Çalmadan çalışılabileceğini ispat edeceğim. Çocuklarıma haram lokma yedirmedim, ama helal lokma yedirmemişlerin laflarını boğazlarına tıkacağım” diyerek Gökçek dönemine yönelik suçlamalarını sürdüreceğini belirtti.

Ankara BB Başkanı Mansur Yavaş:

• Bir festivalde gong çaldı diye Avrupa’dan getirdikleri mankene 41 milyon verdiler.

.Çaldı ve gitti, düşünün.

• Açtığımız 55 davanın hepsine takipsizlik kararı verildi. Hiçbiri evinden gözaltına alınmadı.

•Bizim şikayetlerimiz nedense hep aynı bilirkişiye gitti.

Ve bize rapor düzenleyenler de yine bu bilirkişiler oldu. Bu nasıl mümkün olabiliyor?

• Oğlan boş boş geziyordu ya, babası ona futbol takımı almış.

Bu konuda çok şikâyet oldu. Biz de şikâyet ettik ama yine takipsizlik çıktı.

• Niye çıktı biliyor musunuz?

Gökçek’in imzası yokmuş denildi.

Biz imzasını gösterdik, yine de bir şey yapmadılar.

• Bu kamu zararı değil mi?

Bunların gözaltına alınması için ne kadar kamu zararı olması gerekiyor?

ABB başkanı Mansur Yavaş’ın herkesi hayret ler içerisinde bıraktığı açıklamaları iktidara yakınlığı ile bilinen medyanın asla görmediğini buradan bir kez daha belirtmemiz lazım.” Şeklindeki iddiaları da kamuoyu ile paylaştı.

Ancak başta sosyal medya olmak üzere var olan tüm iletişim kanallarından nerede ise 86 milyonun tamamının izlediğini ve Mansur Yavaş’a hak verdiğini artık herkes biliyor.

Nerede duracağı bilinmeyen bu operasyonlar ile ilgili olarak Mansur Yavaş’ın karşı savunmaya geçtiği yaptığı basın toplantısı ile çok net bir şekilde ortaya çıkmış oldu.

Basın toplantısı sonrası Ankara’da ikamet eden bir dostumuz ile yaptığımız görüşmede “Artık bıçak kemiğe dayandı, Mansur başkanın yaptığı açıklama başta Ankara olmak üzere tüm Türkiye genelinde çok büyük yankı buldu, bunun yansımalarını çok yakında göreceğiz “ demişti.

Sadece belediye başkanları değil kurumların başındaki yöneticilerin tamamı sorgulanabilmeli.

Ancak soruşturmaları sadece muhalefet partilerine mensup siyasetçilere yoğunlaştırmak inandığımız Adalet duygusuna zarar veriyor.

Adil olmak lazım.