Dünya durmuş artık

Bir sessizlik çökmüş sanki evrene…
Rüzgâr bile esmekten vazgeçmiş,
Kuşlar gökyüzünde asılı kalmış,
Zaman bile yorulmuş akmamaktan.
Sanki dünya durmuş artık…

Birileri gülüyor hâlâ, ama sahte,
Birileri seviyor gibi yapıyor, ama boşuna.
Gerçek duygular unutulmuş,
Vicdanlar, merhametler tozlu raflarda kalmış.
Yürekler donmuş, gözler taş kesilmiş.
Ne bir el uzanıyor dostça,
Ne de bir söz içten söyleniyor artık.

Dünya durmuş diyorum sana,
Ama insanlar hâlâ koşuyor,
Kime, neye yetişeceklerini bilmeden.
Kalabalıklar içinde kaybolmuş yüzler,
Kendine yabancı olmuş bedenler…

Bir zamanlar umut vardı,
Bir zamanlar sevmek kutsaldı,
Bir zamanlar dostluk gerçekti.
Şimdi hepsi birer anı,
Hepsi birer hayal kırıklığına dönüşmüş.

Artık herkes kendi menfaatinin peşinde,
Bir parça çıkar uğruna dostunu bile satar olmuş.
İyilik zayıflık sayılıyor,
Merhamet alay konusu ediliyor.
Adalet kör, vicdan sağır…
Sokakta aç bir çocuk ağlıyor,
Ama kimsenin kalbi titremiyor.
İnsanlık ölmüş, geriye sadece suretler kalmış.

Birileri sefa sürerken,
Birileri soğuktan titriyor dışarıda.
Bir dilim ekmeğe muhtaç nice insan,
Ama kimse duymuyor onların sessiz çığlığını.
Ekranlarda sahte tebessümler,
Gazetelerde yalancı cennetler çiziliyor.
Gerçekler gömülmüş yalanların altına,
Ve herkes bu düzene alışmış gibi susuyor.

Dünya durmuş artık…
Çünkü insanın içindeki insanlık durmuş.
Kalpler taştan, sözler yalandan, umutlar yorgun…
Ve ben, bu suskun dünyanın ortasında
Bir ses olmaya çalışıyorum hâlâ.
Belki kimse duymayacak;
ama ben konuşacağım.
Çünkü sessizlik, kötülerin en sevdiği müziktir.