Her yıl 19 Mayıs geldiğinde yüreğimizde umut yeşerir, gözlerimizde bir ışık parlar: Bu, gençliğe armağan edilen bir bayramın gururudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak kurtuluş mücadelesini başlattığı bu anlamlı gün, sadece bir tarih değil; bir milletin kaderini değiştiren bir dirilişin simgesidir.
Gençlik Bayramı, sıradan bir kutlama günü değil; geleceğin teminatı olan gençlerin, geçmişin izlerini unutmadan, yarının umudu olarak büyümelerinin bir işaretidir. Bu bayram, gençliğe verilen değerin, inancın ve güvenin somut bir ifadesidir. Atatürk, “Bütün ümidim gençliktedir” diyerek gençlerin omzuna ağır ama onurlu bir sorumluluk yüklemiştir: Vatanı sevmek, ona sahip çıkmak ve onu daha da ileriye taşımak.
Bugünün gençliği, bilgiyle donanmalı, vicdanıyla hareket etmeli ve geçmişten aldığı ilhamla geleceği inşa etmelidir. Gençlik; sadece yaşla değil, ruhla, azimle ve cesaretle tanımlanır. Ülkesini seven, dürüst, üretken ve özgür düşünebilen her birey, bu bayramın gerçek kahramanıdır.
Ey gençlik…
Bir milletin yorgun düşmüş umutlarına can veren, karanlıkta parlayan ışık sensin. Atalarının toprağa gözyaşıyla kazıdığı özgürlük hikâyesi, şimdi senin yüreğinde hayat buluyor. Her adımında Samsun’un rüzgârı eser, her nefesinde bağımsızlığın yankısı duyulur. Unutma, sen sadece bir birey değil; bu vatanın yarınısın, umudusun, en temiz sayfasısın. Bugün seni onurla selamlayan bayram, aslında sana yazılmış bir mektuptur: “Vazgeçme. İnancını yitirme. Çünkü gelecek, senin ellerinde yükselecek.”
Bir bayramdan fazlasıdır 19 Mayıs…
Bir milletin ayağa kalkışı, bir yüreğin milyonlara cesaret verişidir. O yürek şimdi sende atıyor, genç yürek… Senin içinde saklı bir Samsun var. Bir kararlılık, bir inanç, bir direniş… Yeter ki inan kendine. Bu topraklar seni bekliyor, bu millet senin omzuna yaslanıyor. Her okuduğun kitapta, her kurduğun hayalde, her attığın adımda ülkenin geleceği yeniden yazılıyor. Sen varsın diye bu bayrak dalgalanıyor, sen güldüğün sürece umut büyüyor. Vazifeni bil, yolunu seç ve daima ileri yürü. Çünkü sen; bu toprağın gözyaşıyla sulanmış fidansın, yarının göğe uzanan çınarısın.
Bugün, Gençlik Bayramı’nı sadece törenlerle değil; düşünerek, hissedereek ve sorumluluklarımızı kavrayarak kutlamalıyız. Çünkü gençlik, bir milletin yeniden doğuşudur. Her bir genç, bu bayrağın dalgalanmasında, bu toprakların özgür kalmasında bir paya sahiptir. Unutmayalım ki, 19 Mayıs’ta atılan ilk adım, bugün hâlâ yüreklerimizde atmaya devam eden bir inançtır. Ve bu inanç, gençlerin ellerinde geleceğe taşınacaktır.