Gözlerim ufukta

Gözlerim Ufukta

Gözlerim ufukta…
Her sabahın seherinde, bir umutla bakarım uzaklara. Geceden kalan hüzünleri, güneşin ilk ışıklarıyla yakmak isterim belki de… Ama bazı acılar, güneşin aydınlığına inat, gölgede büyür. Ve ben, o gölgede kalan yanımla hep ufka kilitlenirim.

Uzaklarda bir şey var…
Belki gelen bir sevda, belki dönmeyen bir giden… Belki de hiç gelmemiş ama varlığına inandığım bir hayal. Ufuk, hem sonu hem başlangıcı anlatır bana. Ne tam yakın, ne de ulaşılmaz. Ama daima umut taşır içinde. Belki de bu yüzden hiç gözlerimi oradan alamam.

Beklemek… Ne tuhaf bir kelime değil mi?
İçinde hem sabrı barındırır, hem çaresizliği.
Ve bazen gözlerinle beklersin… Görmediğin bir yüzü, duymadığın bir sesi…
Gözlerin konuşur artık dilin sustuğunda. Ve her bakışta biraz daha yorulur yüreğin.

Ben, gözlerimi ufukta kaybetmiş bir yüreğim artık.
Her bakışımda biraz daha uzaklaşıyorum kendimden. Ama yine de kopamıyorum. Çünkü umut, gözün gördüğü değil; kalbin inandığı yerdedir.
Belki bir gün, o ufuk çizgisi sana dönüşür.
Belki de gözyaşlarıyla silinen uzaklık, sana açılan bir yol olur.

Zaman zaman içime doğuyor; sanki bir gün sen o ufuktan çıkıp geleceksin.
Güneşle değil, gözlerinle aydınlanacak sabahım.
O gün, bekleyişin dili susacak; kalbim suskunluğunu çözecek.
O an, yıllardır tuttuğum nefesimi vereceğim…
Ve diyeceğim ki: “İşte bu yüzden vazgeçmedim senden!”

Eğer bir gün bir rüzgâr tenine dokunursa
ve içinde anlam veremediğin bir ürperti hissedersen…
Bil ki o an, bir yerde bir çift göz yine ufka bakıyordur.
Belki seni, belki hatıranı, belki de hiç bilmediğin bir hayali bekliyordur.

Gözler bazen dua olur,
Benimkiler sadece “gel” diyen bir sitemden ibaret.
Hiçbir hayale bu kadar bağlanmamıştım,
Hiçbir sessizliğe bu kadar ses vermemiştim.
Ama sen… Sen hep aynı yerdeydin.
Gelmeyeceğini bile bile sevdiğim yerde…

Ve sen… Ne zaman gökyüzüne baksan,
bil ki ben oradayım.
Çünkü gözlerim hep ufukta,
çünkü sen hâlâ oradasın…

#amp-auto-ads