Halden anlamak

 

Toplumun içinde olmak, onlarla aynı havayı teneffüs etmek, onların dertleriyle hemhal olmak, onların fikirlerine ihtimam göstermek ne kadar iyi geliyor insana bir bilseniz. İnsanın kendi derdinin, kendi sıkıntısının üstesinden gelebilmesinin en kestirme yolu bu.

Nezle olan bir adamın hastalığından şikâyetini ancak hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaları ziyareti ile hafifletebilirsiniz. Başkasının derdinden bihaber olan, kendi küçük derdinin altında eziliyor.

Hayatın kendisi çok zor ama birileri için gerçekten çok daha zor. Bazı evlerde öğretilmiş çaresizlikler, bazı evlerde gizlenmiş kırılganlıklar, bazı evlerde hayatın yükünün altında ezilmişlikler…

Herkes eşit bir şekilde bu dünyaya gözlerini açmıyor. Herkes eşit bir şekilde bu dünyanın yükünü omuzlarında taşımıyor. Ama bu bizim suçumuz değil. Ne içinde doğduğumuz bu hayatı biz seçtik, ne doğduğumuz ülkeyi, ne doğduğumuz bölgeyi, nede bizi doğuran ana ve babayı biz seçtik…

Biz, bizim seçimlerimizin dışında, bizim başlatmadığımız bir kaderin bize çizdiği yolda yürüyen yolcularız. Yolda ne ile karşılaşacağımızı, hangi zorluklarla yüzleşeceğimizi önceden bilemeyiz.

Yol belli yolcu belli. Bu yolcuğun başı belli, sonu belli. Bu yolculuk da elbette bir gün nihayetine erecek. Yolculuğun bize yükleyeceği sorumluluk ve sıkıntılardan kaçarak kurtulamayız.

Ancak dertlerimizle yaşamayı, onlarla yol yürümeyi becerebilirsek eğer yaralarımızı iyileştirebilir, hikâyemiz mutlu sonla bitirebiliriz. Bu zor yolculukta bize halden anlayan yol arkadaşı lazım. . Halden anlayanlarla bu yol mihnetsiz ve miğfersiz yürünür. Halden anlamak ruhun inceliğidir.

Burada ki marifet ver elini ile tut elimi arasındaki ince çizgiyi anlayabilen bir yol arkadaşında gizli. Düşene elini uzat denmez, el uzatılır. Merhamet et denmez, merhamet edilir.

Eğer sizde o marifet varsa iltifat peşinden geliyor. İnsanların kapısını sevgiyle çalmak, gönlünü çalmakla eşdeğer. Kapıyla beraber insanların gönülleri de açılıyor.

Açılan kapıdan içeri girdiğinde empati kurarak, başka insanların düşünce dünyalarına, umutlarına, duygularına, hayatlarına dokunarak ve onlarında senin iç dünyana girmelerine izin vererek gönülden gönüle bir yol oluşuyor.

O yol sevgi yolu, o yol barış yolu, o yol kardeşlik yolu, o yol insanlık yolu.